80’lerin kült klasiği Bar Fedaisi, Amazon Prime Video’da yeniden gösterimde. Doug Liman’ın yönettiği, senaryosunu Anthony Bagarozzi ve Charles Mondry’nin kaleme aldığı yeniden çevrimde Jake Gyllenhaal, Road House adlı barda çalışmaya başlayan eski UFC dövüşçüsü Elwood Dalton rolünde. Adrenalin yüklü bu yeniden uyarlamayı izlerken “bir kurtarıcı bekleme” fikrimiz üzerine düşünmek de mümkün.
ALPERHAN BENLİOĞLU
Sanırım ilkokuldaydım. O zamanlar Cumartesi günü gazeteler renkli kağıda TV rehberi verirlerdi. Şimdiki dijital film seçeneği gibi haftanın filmlerime heyecanla bakar, hangi filmi izlemek için izin alabilirim diye düşünürdüm. Yine böyle bir gün sınıf arkadaşım evinden arakladığı gazeteyi açıp Van Damme’ın tren yolunca çekilmiş bir resmini gösterip “Bu akşam Van Daymın’ın filmi var” demişti. O filmi izleme izni alamamıştım ama Van Daymın ismini ezbere alıp yakın çekim takibe almıştım. O zamanlar şimdiki kadar çok kahramanımız yoktu. Babası biraz güçlensin diye karateye vermiş adam sonradan şampiyon olmuş diye anlatırdık. Eski günlerden bu yana pek de öyle kendini takip ettiren orijinal dövüş karakterleri de gelmedi. Belki Yuri Boyka ya da Uzakdoğu filmi sevenler için IP Man’ı örnek gösterebilirsek de bence eski tadı hiç birinde yok.
Filmimize gelecek olursak; Amazon epeydir güzel bir reklam yaparak merak uyandırmayı başarmıştı. 89 yapımı versiyonunda Patrick Swayze’ın oynadığı Bar Fedaisi bu kez biraz da UFC’nin popülerliğini kullanarak Jack Gyllenhaal ve UFC dövüşçüsü Conor McGregor’ü bir araya getiriyor. Eski bir UFC dövüşçüsü olan Dalton, Florida Keys’deki bir barda koruma olarak işe başlar. Filmde çok yüzeysel geçse de Dalton kardeşimiz çok sinirlendiğinde kendini kontrol edemediği için “bir arkadaşını” kafes maçında döverek öldürmüştür. Burada Jack Gyllenhaal’un sürekli sırıtan suratının bir türlü karakterle uyum sağlayamadığını söylemek durumundayım. Özgüvenli herkesi yenebilecek bir dövüşçünün ifadesi var demek istedikleri belli ancak ben o hissiyata giremedim.
Mafya, peşine düştüğü ve onu da satın alarak tatil tesisi yapmak isteyip bir türlü alamadığı barın peşini bırakmamaktadır. Bu yüzden motorsiklet çetesi ile bar sahibini korkutup kaçırmak için uğraşmaktadır. Ama Dalton çeteyi tek başına mahvedince sıra UFC’nin çılgın çocuğu Conor Mcgregor’a gelecektir.
Conor son dönemde UFC’de parlak maçlar yaparak popülerleşmiş hırçın bir İrlanda’lı. Khabib ile olan sürtüşmesi ve Khabib’in galibiyeti ile sonuçlanan maçı dünya çapında büyük ilgi görmüştü. Burada da kendine uygun bir rolde olduğunu söylemek mümkün. Ama nerden çıktığı ne olduğu belli olmayan bir karakter olarak yine onun da havada kaldığı bir gerçek.
Jack Gyllenhaal üzerine de birkaç şey söylemeden geçmek istemem. Şimdiye kadar onlarca birbirinden farklı rolün üstesinden gelmiş gerçekten iyi bir oyuncu. İlk olarak October Sky’daki roketçi çocuk rolüyle hatırlarım onu. Daha sonra Donnie Darko ve niceleri. Daha önce Southpaw’da da dövüşçü olmayı denemiş ve bence hakkını vermişti. Road House’da da sağlam bir vucüt ile insanları yaz öncesi diyete ittiğini de söylemek gerekli diye düşünüyorum 😊
Filmde polisin de bir Hollywood klasiği olarak mafya ile işbirliği içinde olması insanları bir kahramana muhtaç duyması durumuna biraz daha itiyor. Tarih öncesinden mi kalmam bilmem ama genlerimizde kazılı olarak hep bir şekilde bir kurtarıcının çıkması ve bizi kurtarmasını bekliyoruz. Oysa kendi hayatımızdaki filmde kollektif olarak ne yaşarsak yaşayalım beklediğimiz kahraman sonuçta yine kendimiziz. Bunu düşünmek üzere sizleri Mevlana’nın bir sözü ile başbaşa bırakarak bu haftaki yazıyı bitiriyorum.
Unutmayın ki “siz okyanusta bir damla değil, bir damladaki okyanussunuz.”
İyi seyirler.
Alperhan Benlioğlu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü ve Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümleri mezun olduktan sonra kariyerime Hacettepe Üniversitesi’nde MBA ile devam ettim. Aselsan’da 12 yıl Proje Yöneticisi olarak görev yaptıktan sonra, kariyerini Prowin Danışmanlık’ta Genel Müdür Yardımcısı olarak sürdürüyorum. Sinema ve edebiyat ile yakından ilgileniyorum. “Sihirli Maceralar Kitabı”, “Bal Porsuğu Uzaylılara Karşı” ve “Hindistan Cevizine Ne Oldu?” isimli üç çocuk kitabım bulunuyor. Bugüne kadar şiir ve hikayelerim 10’un üzerinde farklı kolektif kitapta yer alırken, yazmaya devam ediyorum.