12 Temmuz 1995’te son yolculuğuna çıkan yazar, filozof, çevirmen ve piyanist Bilge Karasu, geride pek çok nota ve binlerce kelime bıraktı. İnsanı düşündüren cümleleri ile kitap dünyasında kendine özgü bir yeri olan Bilge Karasu’yu mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. Eğer daha önce hiç Bilge Karasu kitabı okumadıysanız bizim tavsiyemiz “Göçmüş Kediler Bahçesi” ile başlamanız olur. Sonra devamı gelir nasılsa…
Edebiyatımızın usta yazarı Bilge Karasu’yu ölümümünün 28. yılında anarken, istedik ki hem sevenlerine hatırlatalım hem de genç okura tanıtalım. İşte bilinen hikayesi ile Bilge Karasu…
Bilge Karasu, 1930 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Lise öğrenimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamlayan Karasu, yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde tamamladı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü ve Ankara Radyosu Dış Yayınlar Bölümü’nde görev yaptı. Rockfeller Bursu’nu kazanarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde bulunan Karasu, daha sonra Türkiye’ye dönerek Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
İlk öyküsü 1952 yılında Seçilmiş Hikayeler Dergisi‘nde yayımlandı. “Troya’da Ölüm Vardı” adlı ilk kitabı ise 1961 yılında yayımlandı.
“Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı” adlı kitabı 1971 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı‘na layık görüldü. “Gece” adlı kitabı ise 1991 yılında ABD’de Pegasus Roman Ödülü‘ne layık görüldü. 1994 yılında “Ne Kitapsız, Ne Kedisiz” adlı kitabı ile Sedat Simavi Edebiyat Ödülü‘nü kazandı.
Bilge Karasu, 14 Temmuz 1995 tarihinde hayatını kaybetti.
Bilge Karasu’nun eserleri
- Troya’da Ölüm Vardı
- Gece
- Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
- Kısmet Büfesi
- Göçmüş Kediler Bahçesi
- Kılavuz
- Ne Kitapsız, Ne Kedisiz
- Narla İncire Gazel
- Altı Ay Bir Güz
- Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
- Susanlar
- Öteki Metinler
Füsun Akatlı Milliyet Sanat Dergisi’ndeki bir yazısında, Bilge Karasu’yu “Türk edebiyatının, yazısında en çok felsefe taşıyan ama felsefeyi edebiyatına taşımayan, denge ve doz ayarını meleke haline getirmiş usta” olarak tanımlamıştır. [*]
Kaynakça
[*] Milliyet gazetesi, 16.07.1995, s.19