Kızgın Güneş (Plein Soleil) 1960’larda gösterildiği yıllarda ünlü aktör Alain Delon’a ün kazandırmakla kalmaz, film severleri de Yetenekli Bay Pripley’ ile tanıştırır. Tom Ripley’i izlerken aklıma takılan soru şu oldu. Hadi hep birlikte düşünelim: Eğer siz birinin yerine geçmek isteseniz bu kim olurdu?
ALPERHAN BENLİOĞLU
Kızgın Güneş, pek çok kişinin ismini hatırlayacağı, Patricia Highsmith‘in kitabından uyarlanan, Yetenekli Bay Ripley filminin, 1960 Fransa-İtalya ortak yapımı, ilk versiyonudur. Filmin başrollerinde bir dönemi kasıp kavuran ünlü aktör Alain Delon ile Fransız şarkıcı Marie Laforet yer alıyor. Filmin 7.7 gibi iyi bir IMDB puanı ile psikolojik gerilim türünde olduğunu da belirterek yazımıza başlamak isterim.
Filmimiz ABD’li zengin bir iş adamının, İtalya’da sorumsuz ve şımarık bir hayat süren oğlu Philippe Greenleaf’i geri getirmek için, oğlunun küçüklüğünden beri tanıdığı, yanlarında çalışan Tom Ripley’i görevlendirmesiyle başlıyor. Tom eğer şımarık Philippe’i geri dönmeye ikna ederse 5.000 dolarlık ödülün de sahibi olabilecektir.
Buraya kadar ki kısım okuyan herkesin kafasında karakterlerin muhtemel davranışları ile ilgili bir fikir oluşturmuş olmalı. Philippe’in Tom’a eziyet etmesi, sevgilisi Marge’a kötü davranması sorunlu zengin şımarık profiliyle uyumlu ilerliyor. Marge’ın da her şeye rağmen Philippe’den kopamaması, Tom’un Marge’a karşı hisleriyle birlikte durumu daha da çıkmaza sokmaktadır. Tom’un Philippe’ karşı duyduğu haset, onun kıyafetlerini giyip aynaya bakarak onun gibi davrandığı bir sahnede iyice gün yüzüne çıkmaktadır. Ayrıca filmin başında Philippe’in Tom’dan için söylediği, “o her şeyi taklit edebilir” repliği aslında akışta olacaklarla ilgili oldukça ipucu vermekte.
Filmi izlerken iki şey üzerinde duygularım yoğunlaştı. Bunlardan ilki babalığın verdiği iç güdüyle akran zorbalığına uğrayan çocuklar oldu. Çevresindekilerle yaşadığı uyumsuzluktan dolayı zorbalığa uğrayan çocukların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Amerika için bir istatistik vermek gerekirse her gün 160.000 çocuk zorbalığa maruz kalacağı korkusuyla okula gitmek istememekte ya da gitmemekte.
Düşündüğüm diğer konu ise eğer ben birinin yerine geçmek istesem bu kim olurdu sorusu oldu. Burada vaktini ayırıp yazımı okuyanlara sormak isterim. Eğer siz birinin yerine geçmek isteseniz bu kim olurdu?
Diğer bir sorum ise hafızanızı kaybedip dışardan birinin kısa bir özetlemesiyle kendi hayatınıza kaldığınız yerden devam edecek olsanız, hayatınızla ilgili dışarıdan bir gözle ne düşünürdünüz?
Birkaç ek bilgi ile yazımı sonlandırıp herkese sinema ve okuma dolu günler dilerim.
Film sonrası Alain Delon uluslararası bir üne kavuşmuştur.
1962 yılında “en iyi yabancı film” dalında film “Edgar Allan Poe ödülü” almıştır.
Filmin sloganı ise şu şekildedir: “İhtiras saat onda, kıskançlık on birde, cinayet öğlen vakti”.
Kızgın Güneş: Anti kahraman Tom Ripley ile tanışın
Fransa-İtalya ortak yapımı psikolojik gerilim filmi olan ve Fransızca özgün adı Plein Soleil olan film, Türkiye’de ilk kez 3 Eylül 1961’de gösterime girdi. Amerikalı yazar Patricia Highsmith’in uyarlanan film Alain Delon’u uluslararası bir yıldız yaparken “Plein Soleil” 1962 yılında “En İyi Yabancı Film” dalında Edgar Allan Poe Ödülü”nü kazandı. Roman ayrıca 1999 yılında ikinci kez sinemaya uyarlandı.