Hiç bir pazarlama çalışması yürütmeden vizyona soktuğu son filmi “The Boy and the Heron – Nasıl Yaşıyorsun?” ile farklı bir duruş sergileyen ünlü animasyon sanatçısı Hayao Miyazaki, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir usta. Peki son filminden önce bu ustanın hangi filmlerini izlemeliyiz? İşte Miyazaki’nin en sevilen filmlerinin listesi. İsterseniz karıştırarak, isterseniz bu sırayla keyifle izleyebilir, alt metinleri okumaya çalışabilirsiniz. Bazen bir animasyon bir animasyondan daha fazlasıdır!..
Sinan Cem Çamözü
Ruhların Kaçışı
Miyazaki imzalı filmlerin belki de en popüleri Ruhların Kaçışı 2001 yılında izleyiciyle buluştu. On yaşındaki somurtkan bir kız; ailesiyle yeni bir yere taşınırken, tanrılar, cadılar ve ruhlar tarafından yönetilen ve insanların canavarlara dönüştüğü bir dünyaya girer. Studio Ghibli filmlerinin dünyaya açılmasının başarısı olarak bu film gösteriliyor. Ruhların Kaçışı 75. Oscar Ödülleri’nde En İyi Animasyon dalında da ödül kazandı.
Prenses Mononoke
13. yüzyıl Japonya’sında geçen film, ormanı koruyan hayvan tanrıları ile onu demir madenine dönüştürmek isteyen insanlar arasındaki mücadeleyi anlatıyor. İnsanlar, teknoloji ve doğa arasındaki denge, Miyazaki’nin en sevdiği temalardan biri olarak 1997 yapımı bu filme de damgasını vuruyor.
Komşum Totoro
Film, iki kız kardeşi ve annelerinin tedavi gördüğü hastaneye yakın eski bir eve taşınmasını konu alıyor. İki kardeş, Totoro ve otobüs şeklindeki dev bir kedi de dahil olmak üzere yakınlarındaki ormanın ruhlarıyla arkadaş olurlar. 1988 yapımı olan Komşum Totoro, hem en beğenilen çocuk filmlerinden biri hem çocuk olmakla ilgili en iyi filmlerden biri kabul ediliyor.
Yürüyen Şato
Diana Wynne Jones’un aynı adlı kitabından uyarlanan Yürüyen Şato’nun hikayesi Sophie adında genç bir kızın büyüyle yaşlanıp yakışıklı bir büyücüye aşık olmasını merkezine alıyor. 2004 yapımı bu film, Miyazaki’nin en savaş karşıtı filmlerinden biri olarak görülüyor.
Rüzgarlı Vadi
1984 yapımı Rüzgarlı Vadi, Miyazaki’nin yaptığı ilk savaş karşıtı film olarak biliniyor. Hikaye, neredeyse tüm dünyayı yok eden küresel bir savaştan bin yıl sonra başlıyor. Zehirli hava ve zehirli denizlerle kirlenen bir dünyada, Nausicaä adlı bir kadın kahraman, Dünya ile olan bağlarını yeniden kazanmak için halkına liderlik etmek için ayağa kalkıyor. Film, Studio Ghibli kurulmadan önce yayınlanmış olmasına rağmen Ghibli filmleri arasında yerini alıyor.
Küçük Cadı Kiki
Studio Ghibli’nin en sevilen karakterlerinden biri olan Kiki, yalnızca genç izleyiciler için değil ebeveynler için de ilham verici bir rol model olarak kabul ediliyor. Kendine güven, macera ve korkmadığınız bir dünyaya adım atma hakkında olan film, izleyicilerine büyük bir keyif veriyor.
Küçük Deniz Kızı Ponyo
Ponyo, Miyazaki filmlerinin çoğunun aksine gerçek bir çocuksu his veriyor. Ponyo denizin altında yaşayan ve insan olmak isteyen bir kız ve yolları küçük bir çocukla kesişince işler her ikisi için de çok değişiyor.
Rüzgar Yükseliyor
Rüzgar Yükseliyor, alışıldık Miyazaki’nin büyülü dünyasından farklı bir hikaye sunuyor. II. Dünya Savaşı’nda birçok savaş uçağının mühendisi olan Jiro Horikoshi’nin hikayesi bizlere aktarılıyor. Jiro’nun en büyük tutkusu uçaklar ancak uçakların ölüm makineleri olmasını da istemiyor. Rüzgar Yükseliyor, Miyazaki’nin en son uzun metrajlı filmi.
Gökteki Kale
1986 yapımı Gökteki Kale, Studio Ghibli’nin ilk filmi. Miyazaki’nin doğa ile insan yapımı teknoloji arasındaki mücadeleyi aktardığı ilk film olarak görülüyor. Filmde bir grup korsan onları yakalamadan önce gökyüzünde sihirli bir kristal ve bir kale bulmaya çalışan bir oğlan ve bir kızın hikayesini anlatıyor.
Kırmızı Kanatlar
1992 yılında vizyona giren Porco Rosso; Hayao Miyazaki’nin en sevdiği temalardan biri olan uçaklar hakkında yazılmış bir Ghibli filmi. Kırmızı Kanatlar, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Büyük Buhran zamanında, güzel mavi Adriyatik Denizi’nde geçiyor. Kahramınımız bir domuz ve adı Porco Rosso (İtalyanca’da “Kızıl Domuz” anlamına geliyor) fakat aslında bir insan. Birinci Dünya Savaşı’nda İtalyan Hava Kuvvetleri’nde görev yapan Porco Rosso, bir hava çatışması sırasında bilinmeyen bir nedenle domuza dönüşüyor. Birliğine dönmez ve hava kuvvetlerinde yaptığı işi bırakıyor. Hava korsanlarını avlayıp karşılığında da ödül almaya başlayan Porco, yeni işinde gayet mutlu, ancak Amerikalı bir hava korsanı olan Curtis, uçağını düşürünce işler karışıyor. Porco ayrıca İtalya’da olduğu bilgisini alan ve faşist rejim yanlısı olmuş eski bir arkadaşının tehdidi ile de uğraşmak zorunda kalıyor.
Miyazaki’nin reklamsız filmi Japonya’da rekor kırdı
Usta sanatçı Hayao Miyazaki’nin “The Boy and the Heron” filmi Japonya’da 14 Temmuz’da Japonya’da gösterime girdi ve daha ilk günlerden gişe rekoru kırdı. Bu büyük başarı; çünkü; filmin fragmanı yoktu, reklamı yoktu, hatta önceden duyurulan bir olay örgüsü özeti veya seslendirme kadrosu bile yoktu!