Hakan Akdoğan Gölge öğleyle akşam arasındaki o kısa yarıktan ürüyor. Bir yüzün kenarında beliren ince çizgi kadar sıradan, bir itiraf kadar sarsıcı. Havadaki toz tanesi bile taraf tutuyor: ışığın gösterdiği yeri konuşuyoruz ama asıl hikâye sırtımıza yaslanan, adını sessizce koyduran yerde yazılıyor. Orası, bakışın geri adım attığı, sesin bir hece eksildiği, adımların hafifçe kısaldığı yer. Gölge, bir … SUHULET okumayı sürdür
WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın
Bu kodu sitenize gömmek için kopyalayıp yapıştırın