ÇAĞLA GÜNAY Trene bindiğinde pencere camına yaslanan alnında toz ve ter karışımı bir tabaka oluşmuştu. Dışarıda uçsuz bucaksız bozkır… Bozkırlar ona hâlâ dedesini anımsatır. Bu yollardan ne zaman geçse duygusallaşır; geçmişin sisli, sararmış anıları gün yüzüne çıkardı. Bu seferlik o anılarla yüzleşecekti. Yorgundu çünkü. Bastırmaya çalıştıkça kendisi için daha sarsıcı olduğunu onlarca kez deneyimlemişti. Dedesinin son gecesinde; yatağının kenarındaki eski, rahatsız sandalyede oturup rüzgârın sesini dinlediği o ânı düşündü. Kırık panjurun kuvvetli … Dönüşümün Hafifliği okumayı sürdür
WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın
Bu kodu sitenize gömmek için kopyalayıp yapıştırın