Close Menu
    Son Eklenenler

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Salı, Temmuz 15
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Sevdalinkalar ülkesi: Bosna Hersek

      Şubat 7, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Çocuklar ileri dönüşümü eğlenerek öğreniyor

      Haziran 21, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Zeynep Sönmez’den Wimbledon’da Tarihi Başarı!

      Temmuz 3, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

      Temmuz 14, 2025

      Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

      Temmuz 12, 2025

      Peki biz neden hala kaçmıyoruz?

      Temmuz 10, 2025

      Gece Yarısı Kütüphanesi: Ya diğer olasılıklar gerçekleşseydi?

      Temmuz 8, 2025

      Haziran ayı için film önerileri

      Haziran 1, 2025

      Yaz ortasında melankoli: Slowdive İstanbul’a geliyor

      Şubat 20, 2025

      Arter’den avangart bir müzik festivali

      Şubat 11, 2025

      Borusan Quartet’in “Oda Müziğinin Ustaları” konseri ENKA Sanat’ta

      Şubat 10, 2025

      Öykü: Sessizliğin İçinde Nefes

      Temmuz 9, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      Öykü: Erik Ağacı

      Temmuz 7, 2025

      KEMAL TAHİR ROMANLARINDA KADIN İMGELERİ – III

      Temmuz 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      Pera Müzesi Yazar-Editör Sohbetleri’nde sanat tarihine müzecilik penceresinden bakış

      Şubat 20, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      2000 yılından sonra çekilen en iyi film hangisi?

      Haziran 29, 2025

      Telefon Kulübesi: Bir telefon, bir ses ve bir yüzleşme

      Haziran 26, 2025

      Sinema ve tiyatronun dev buluşması: Emek ve Başarı Ödülleri

      Haziran 21, 2025

      Mühür: Gece Eşiği filmi yakında sete çıkıyor

      Haziran 17, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      şiir: küf lekesi

      Haziran 7, 2025

      Sinema ve tiyatronun dev buluşması: Emek ve Başarı Ödülleri

      Haziran 21, 2025

      “Bulaşıkçılar” yeni yorumuyla İstanbul, İzmir ve Ankara’da

      Mayıs 21, 2025

      Molière klasiği ‘Cimri’ye alaturka dokunuş

      Mayıs 19, 2025

      Kadıköy Oda Tiyatrosu “Kalabalık Fasıl” ile açılıyor

      Mayıs 12, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

      Temmuz 14, 2025

      Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

      Temmuz 12, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Ediz Dikmelik ile Sorgulayan Çocuklar: Çocuklarla Felsefe El Kitabı 

      Haziran 11, 2025

      Kilitli Hatıralar Kitabı: İstanbul’un altı ayrı dönemine tanıklık eden öyküler

      Nisan 19, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Çocukluk çağı, ilişkiler ve diktayı kitaplar üzerinden okumak

      Nisan 29, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Susan Sontag: Estetiğin, Direnişin ve Düşüncenin İzinde

      Temmuz 11, 2025

      Rüyanın kalemle buluştuğu kadın: Nazlı Eray

      Haziran 22, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Susan Sontag: Estetiğin, Direnişin ve Düşüncenin İzinde

      Temmuz 11, 2025

      Sinan Saygı’nın yeni kitabı: İletişim Bir Süreçtir

      Temmuz 3, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • FELSEFECE VE…

      tan doğan: sap-saman

      Temmuz 14, 2025

      tan doğan: seğir[t]meler

      Temmuz 3, 2025

      on kırık iz!

      Temmuz 1, 2025

      noudelmann ile tan

      Haziran 27, 2025

      …ve …

      Haziran 25, 2025
    • SuareMag
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » ‘erk’ bir hiçtir! ya da “As’lolan Yaşam” Üzerine Birkaç Söz
    FELSEFECE VE...

    ‘erk’ bir hiçtir! ya da “As’lolan Yaşam” Üzerine Birkaç Söz

    tan doğan
    Şubat 15, 2025Yorum yapılmamış7 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email LinkedIn

    “Erkin olduğu yerde direniş vardır.” Foucault

    ​herhep özgür canlara…

    4 soru, hiç yanıt!

        Yüzyılların yoz kalıtını bir solukta silmenin adı mıdır devrim? Bir insan yaratısı olup, yine insanı sömürmesinin adı mıdır siyasa? Hiçbir şeyin hiçbir şeye dayatma yapmadan yaşam sürmesinin adı mıdır özgürlük? Bir sevincin, bir erincin ve bir solukluk mutun adı mıdır yaşam? …

    Susmaların Beşiğini Sallayan Bir Çağ

        …Sorular, sorular, sorular… Çağımız susmaların beşiğini sallıyor daha da; eleştirmemelerin, sorgulamamaların ve yazgının… Sokrates’in, yaşamını yitirmesine neden olan yaşam felsefesi/at sinekliği, eşdeyişle, ‘eleştirilmemiş, sorgulanmamış bir yaşam, yaşanmaya değmez’ uyarısı, neredeyse hiç kimsenin umurunda değil artık! Bir ezilmişliğin, bir bıkmışlığın, bir mutsuzluğun ve umutsuzluğun boyun eğdirmesinin tutsaklığı ya da yazgısallığın gizeminde sürüklenme: Biraz soluk, biraz ekmek, biraz su ve ‘Tanrı, en doğrusunu bilir!…’

    “İnsan İnsanın Kurdudur…”

        Böyle buyurdu Thomas Hobbes: Hiçbir şey, insanın insanı kemirdiği denli kemirmez bir başka şeyi: Elezerlik, kıyınç ve öldürme…:Hayvansı bile değil: Onlarda ana sorun açlık; ezerlik bizimkisiyse… Freud denli algılamak koşul: Altben-ben-üstben. Yoksa dipteki, bastırılmış ya da ‘ilkel’ diye nitelenen içdürtüyle kemirgenliğimizi bitiremeden, kemirgenlik bitirecek en yakı zamanda türümüzü…

    ‘Us diye diye’ ya da ‘Yine mi Us?..’

        Kendini öteki türlerin üzerinde gören insan, dayanağını -belki /bildiğimizce/kendimizce-  en ussal varlık ve değiştirip dönüştürmek koşuluyla doğaya egemen olmasında bulmanın dayanılmaz hafifliğini (!) yaşarken, zaman içinde ve sırasız bir biçimde türleri yok ettiğinin, dahası, kendi türünün de sırasını hızla getirdiğinin ayırdında mıdır? Us, öyle (törebilimsel/etik/ahlak) çok iyi, (esemece/mantıksal) doğruve (güzelduyusal/estetik) güzel bir ayırt olarak en insansal özellikse, neden öyleyse bu kötü, yanlış ve çirkin yaşam?… Yoksa çok mu abarttık her şeyi usa indirgemekle ya da usu en üste koyup, yükseltgemekle?…

    Dayatmanın Bir Başka Adı mı ‘Siya(h)set?..’

        Siyasa tarihi irdelendiğinde, tekerkli, çokerkli, elerkli, dinerkli… siyasaların topluluklara, toplumlara, uluslara dayatıldığını yadsımak olası mı? Salt siyasayı yürürlükte tutmak ve yönetim dizelgesini yitirmemek için, dahası, söz konusu amaç için, her aracı geçerli saymak,  yöneticilerin, eşdeyişle, erk(ler)in ‘olmazsa olmaz tavrı’ olmamış mı (ve de olmamakta mı)? Bir başka deyişle, erek ‘erk’ olmak ve öyle kalmak değil mi tüm siyasalarca?…

    Erk

        İnsanın insanı yönetme isteğinin/düşününün tarihi, istenç- istenç dışılık karşıtlığı denli eskil. Kendini, öteki insanlardan, dirimlerden, doğadan üstün görenlerin bir yaratısı… Başkalarını yönetme yetisine iye olduklarına (dahası, bunun Tanrısallığına ve de kendilerinin yalvaçlığına) inananların, yönetileceğine inandırılanlarla olan savaşımı… Sonuç: Yengi yok. Ya da, ‘erk, bir hiçtir….’ Bu vargının doğrulanması ya da göstergeleri mi…, yüzyıllarca süren sömürü, yayılmacılık, anamalcılık; dayatmacılık, elezerlik, kıyınç; açlık, yoksulluk ve ölüm. 

    Anamalcılık Düşüngüsü 

        Toprak ağalığı düzeneğinin günümüze dek uzanması; bu uzantının petrol ağalığıyla sürdürülmesi; ardına su, gıda, oksijen ve başkaca madenlerin iliştirilmesi, anamalcı düşüngünün tekelci anamalcılığa dönüştürülmesindeki sürecin aşamalarıdır. Yeni Yeryuvar/Dünya Düzeni’nin hiç de yeni olmadığının göstergeleriyse, emeğin sömürülmesi, yayılımcılığın yeryuvarın en uçta kalan yerine dek uzanmasıdır. Bir başka deyişle, anamalcılığın son vargısı olan küreselleşmecilik, yeryuvarı büsbütün kuşatmak, işçi ülkeleryaratıp salt kendi için -gerekirse/çıkar ilişkisi öyle isterse,  sınırlı olmak koşuluyla, yandaşlarını da- yaşatmak, her türlü üretim aracına ve gücüne el koymak; tutumsallığın (ekonominin) yanı sıra, ekinsel, yazınsal, bilimsel  (bu bağlamda, ‘aydın kimdir?’ tanımlamasına girmeye gerek var mı?…) alanların biricik belirleyicisi olmak; özce, tek kutupluluk içinde yeryuvar jandarmalığına soyunmağı ereklemektedir. 

    Adres(ler) 

        Sorunun çıkış imini/kaynağını başka adreslerde ya da saptırılmış yönlerle, başka yerlerde aramak (istenilen de budur)  usdışıdır (‘us nedir?’ ya da ve yine(!), ‘en ussal dirim insan mıdır?’  sorularına girmeye de gerek var mı?…) Anamalcılığın sağ kolu, en yakın dostu(!) ve bunu yüzyıllarca kanıtlayanıdır ‘din.’ Salt Orta Çağ skolastik öğretisiyle (ya da günümüz Vatikanıyla) bunu açıklamaya kalkışmak doğru ve yeterli olmaz; dinler tarihini incelemek ve siyasa-din ilişkisini/iletişimini de irdelemek gerekir… Erk, bir başına hiçbir şey  -ya da bir hiç–  olduğuna ve ‘mutlu insanlık’kaygısını taşımayıp, anamalcılığın daha da güçlenmesi ve (kendi sınıflamasınca) kuzeylilerin -varsılların- güneylilere -yoksullara/işçi uluslara- egemenliğini, dayatmasını içerdiğine göre, tutumsal (ekonomik), ekinsel (kültürel) sömürü yandaşlarını (öteki dostlarını !) yadsımamak koşul. ‘Erk olmak için erk olmak’ anamalcılığın biricik saplantısı ve bundan ödün vermeye hiç niyeti yok (bir karşısav ya da bir başka seçenek, bir başka düşüngü söz konusu değil şimdilerde : Dayatmanın başarısı mı, yazgısallığın baş eğmesi mi,  kanıksamanın/çıkışsızlığın sürdürümü mü, usun yetersizliği mi?… Sorunu gerçek anlamınca pek irdeleyen/tartışan -neredeyse bundan yakınan-  da yok !!!) Bu saplantı uğruna din, silah, uyuşturucu benzeri yolları seçmesinin yanı sıra, yıldırıyı da/terörü de (bumerang denli -Pentagon ve İkiz Kuleler/Washington ve New York- kendisine dönse bile!) işin içine kattığını görmezden gelmek olası değil (yıldırı öbeklerinin oluşturulmasının ve parasal/silahsal güçlendirilmesinin tarihi de yeni değil.) Öte yandan, erkin bir başka ve bitimsiz olarak savaşın beşiğini sürekli sallaması (-budunsal çatışmaları oluşturmasının yanı sıra-yakın geçmişte Irak-İran, ardından Körfez ve şimdilerde yine Irak…), dostlarına yeni -ne var ki eskimeyen- dostlar katması, ne denli kararlı olduğunu -izleyicileriyle- göstermektedir. Adreslerin bunlarla sınırlı kalacağını sanmaksa, anamalcılığın birden yok olacağını düşlemek denli tansıklıktır.

    Bilim ve Bilim İnsanı

        Bilimin tarihsel sürecine şöyle bir bakış atmak olası: Çin ve Hint’te M.Ö.2000’li yıllarda başlayan bilimsel etkinlikler, Mısır ve Mezopotamya’dan sonra, M.Ö.600’lü yıllarda Anadolu topraklarında ve Yunan’da sürmüş; 5. ve 10. yüzyıllar arasında  (dinselliğin ağına düşürülüp) durağanlaşıp, 8. ve 14. yüzyıllar arasında Doğu’da etkinleşmiş; Batı’daysa, 15. ve 16. yüzyıllarda yaşanan Yeniden Doğuş/Rönesanssırasında yaşam bulup, 16. ve 17. yüzyıldaysa daha da devingen bir konuma ulaşmış; 18. yüzyıldaki üretimsel yapısı, 19 yüzyılın Sanayi Devrimi’ne dönüşmüş; 20. yüzyıldaysa büyük gelişme (Newton-Einstein-Planc-Heisenberg) yaşanmıştır. Anmamız gereken birkaç bilim insanıysa, şöyle sıralamalı: Miletli Thales (M.Ö.624-546), Pythagoras (580-500), Demokritos (M.Ö.460-370)…; Kopernikus (1473-1543), Kepler (1571-1630), Galilei (1564-1642); Bacon (1561-1626), Descartes (1596-1650), Newton (1642-1727);  Laplace(1749-1827), Lobaçevskiy (1792-1856), Riemann (1826-1866);  Claude Bernard (1813-1878), Comte (1798-1857), Wund (1832-1920); Einstein (1879-1955), Planck (1858-1947), Heisenberg (1901-1977)… Ya sonra?…

    Bilimimsi ve Bilim İnsanımsı…

        Genel-geçer, yapıcı ve nesnel; törebilimsel (etik/ahlak), mantıksal, sorgusal; yöntemsel, doğrusal, olgusal, dahası, insansal, yaşamsal ve evrensel özellikleri içermesi gereken bilim, özellikle 20.yüzyılın son çeyrek diliminde ve 21.yüzyılın ilk çeyreğinde -şimdilerde- inaksal/dogmatik, yoz ve tutucu bir konumdan sıyrılamadığı, siyasal dinselliğin avuçları içinde tutsaklaştığı, anamalcı düşüngü doğrultusunda sevilgen/popüler bir çerçeveye büründüğü; çıkarın, paranın, ünün ve konumun tatlılığıyla -tatlı su balıklılığıyla (!)-  fildişi kulelere sıkıştığı; siyasayla ahbap-çavuş ilişkisine girip, yakayı kaptırdığı; savaşa, açlığa, yoksulluğa ve zamansız ölüme ‘dur’ diyecek yüreklilikten sıyrılıp, dilini yuttuğu için ya  ‘korkaklık çağı’na girdi, ya da sonunu getirdi… Bu son, salt bilim için değil, yaşam için de geçerli olacağa benzemekte. Eşdeyişle, bilimin yerine bilimimsinin, bilim adamının yerine bilim adamımsının geçmesi ve bir hiç olan erkin, her şeye dönüştürülme uğraşının çoğun gerçekleşmesi, ‘a’slolan yaşam’ düşününü yok saymaya, dahası, türlerinyokluğa sürüklenmesine izleyici kalınarak, zamanla insantürünün, ardından doğanın ve yaşamın yeryuvardan kazınması sonucuna/sonuna neden olacak… 

    Gerçek mi, Yazgı mı?

        Yüzyılları imbiğinden süzülüp 21. yüzyıla -savaşlara, sömürüye, yayılmacılığa ve açlığa karşın yine de/bir biçimde/nasılsa?!…–  ulaşmış bir yaşamın tüm türleriyle ve doğasıyla sonlanması gereğini duyanlar gerçekçi mi, yazgıcımı? Zamanın yeryuvarla özdeş olduğunu savunanlarla, bir başka yeryuvarda -‘öteki dünya?’da- süreceğine inananlar… Cennetin de, cehennemin de yaşamın içinde -yeryuvarda- olduğunu dile getirenlerle, yaşamın/yaşamanın bedelinin ödeneceğini /karşılanacağını ödül ve ceza bağlamınca benimseyenler… Yaşama bağlananlar ve dinselliğe bürünenler… Ussallar ve inançsallar… Açık-seçik(Descartesçe) olanla yaşayanlar ve gizemcilikle özdeşleşenler… Hep burada olanlar, hiç burayı önemsemeyenler… ‘Erk oyunları’ ve oyuncuların savaşımları: Kim için, ne için?… Ve ‘ıskalanan yaşam…’

    ‘Sonuç’ Yerine…

        İnsan mı?: Yeryuvar yaşamında yer alan, yüzyıllar boyu varoluş savaşımı veren; bilimle, sanatla, felsefeyle, tutumla, siyasayla…varlığını 21. yüzyıla taşıyabilen; sınırlı ussallığınca/‘kendince’ yapan-yıkan, silahlar yaratan, savaşlar çıkartan, açlığa sürükleyen, yoksullaştıran; insan doğasını ve dış doğayı yozlaştıran/yokluğa sürükleyen; inanan-yadsıyan; seven-özezer ve elezer olan; doğan, yaşayan ve ölen… Her şeye karşın,  öteki dirimlerden/türlerden biri… Erk mi?: ‘İnsana özgü bir usdışılık’ nedeniyle, yaşamın, doğanın ve insanın, ‘insana tutsaklığı…’  Sonuç mu?: Ya bir tansıklık/mucize olacak, ‘usumuz, başımıza gelecek’ ya da sonumuz… Bir başka Umut mu?: Onu da siz düşünün artık…

    tan doğan

    İstanbul doğumlu tan doğan, İstanbul Üniversitesi’nde felsefe, Beykent Üniversitesi’nde eğitim yönetimi öğrenimi aldı-verdi. Şiir, öykü dallarında ödülleri olup, edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji üzerine çabalarını, 1984 yılından bugüne dek çeşitli yayın organlarında paylaştı, paylaşmakta…

    tan doğan yazıları
    Søren Aabye Kierkegaard ya da ‘Genç-Yaşlı Bir Adam’
    ‘Felsefe’nin neresindeyiz?

    Related Posts

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025 FELSEFECE VE...

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025 Edebiyat

    Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

    Temmuz 12, 2025 H. Nilgün Karataş - Suare

    Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

    Temmuz 12, 2025 Felsefe
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025 FELSEFECE VE...

    ya da “yazar”, yazan ve… * yazar hep ‘yaz’, ömrün kış olsa da! * ne…

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025

    Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

    Temmuz 12, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    Haziran ayına özel şarkı listesi

    Haziran 1, 2025 SUAREMAG

    Bipolar duygudurum bozukluğu nedir? Kimlerde görülür? Tedavisi nelerdir?

    Mart 30, 2022 Uncategorized

    Akdeniz tipi beslenmenin bir faydası daha

    Mart 31, 2023 Uncategorized
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.