tan doğan
I / ara bahar – (dip yaz-güz-kış!)
hüznüm başka!
ne anlama geliyorsa o, ‘saçma-sapan!’
var olmak da var oluş da tastamam absürt (absurd/us, ineptia), yok oluş sârih iken (descartes’çe açık-seçik.)
nasıl da çırpınıyoruz mââilece, 7 (70-700-7000…) sülâlece, milyonlarca, milyarlarca dünya kadar dert yükü ile, kâinatta “hakîkat!” diye diye, üstelik de bilemeden bir gerçeği bile!
hüznüm başka: ‘âcizlik’ bâki mi ne?!
*
II / {d}işler.. kemir(il)meler.. parçala[n]malar..
-sığ/sınırlı akılla- bu ‘hayat’ dahi çok: hadi açlıktan ölelim cemân!
edebiyat da (y)alan, değil ki felsefe! {“var biraz da sen oyalan” yûnus’ça!}
‘zaman’ da vakit geçiriyor –––– ‘uzam’ bahâne.
töz (cevher): aklı olan çöze-dursun ömrünce ‘bu’nu [bulan arayıp bulsun bir de ‘ben’i.]
**

III / inâdına
yan gözle süzdü… hepsi bu.
zerre kadar um’runda değil insan – ‘abartmak’ pek eski huyumuz!
‘aç’ olan yer, ne bulursa –– ömrünü bile!
(köy, ilçe değil vs. değil) ilin göbeğinde bir “yalnız domuz”: sana ad koyan utansın!
bir ısırıklık canım var [dişleri fenâââ!] – iyi ki atıştırmalıklarla idâre edebildi… [emese miydi?]
acep âilesine ne oldu? üçüncü tek-il şahıs ‘o!’
hüznüm bambaşka…
***
IV / domuzca
otlar, çimler, çiçekler; yapraklar, dallar, ağaç kabukları son kertede! şimdi çöp yalıyor, dişliyor, yutuyor, burnunu tıkamadan: “sokak hayvanı” olmuş! (katletmeyin ha!)
kesmek helâl, yemek harâm, öldürmek sevâp kimi ‘dince!’ mideye indiren pek çok, ‘kutsal kitap’ içre ve dahi öte! bahânesi tükenmez tür biziz!
insan ‘pis’tir, domuz değil.
homurdanmadı!
{domestius neyse de!} “sus scrofa!” susma!
****

V / köz
göz göze gel[e]medik hiç.. bu iyi: yoksa ağlardım.
*****
VI /
sığamadık dünya’ya; gel-geç rüyaya: insan âcizdir –– tanrı meğer!
“gün gelecek kendi çöplüğünüzde öleceksiniz.” / bir kızılderili atasözü
“hayvan çiftliğinde” hâlâ “üç” domuz kavgada (mı?) ‘liderlik’ için ey orwell?: snowball (iyi), napoleon (kötü) ve insan(çirkin!)
ben’ eve (?), “o” dağlara.
acımdan ölesim var!
