Maymunlar Cehennemi 2011’de başlayan yeni serisi zamansız dört filmi ile ailecek izlenecek seyir keyfi sunarken, biz yetişkinlere de oldukça düşündürücü mesajlar veriyor. Görsel olarak büyüleyici ve duygusal açıdan zengin olan bu seri, aslında maymunların değil insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini keşfetmemizi sağlıyor.
ALPERHAN BENLİOĞLU

Maymunlar Cehennemi orijinal adının anlamıyla “Maymunlar Gezegeni – Planet of the Apes”, ilk kez 1968 yılında sinema dünyasına adım atan, Pierre Boulle’un aynı adlı romanından esinlenerek başlamış ve zamanla modern sinema teknolojisiyle yeniden canlandırılmış harika bir bilim kurgu seri.
Toplamda dokuz filmi içeren bu evren, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda insan doğası üzerine keyifli bir yolculuğa çıkarır bizi. Bu yazıda 9 filmden öte, Rise of the Planet of the Apes (2011) ile yeniden başlayan modern dört filmlik seriden bahsetmek istiyorum.
İlk filmimiz, bilim insanı Will Rodman’ın babasının Alzheimer hastalığını tedavi etmek için genetik bir ilaç geliştirme çalışmaları ile başlıyor. Maymunlar üzerinde yapılan deneylerin sonucu olarak Caesar adlı zeki bir şempanze doğar. Caesar, beklenmedik ilerlemeler katederek farklı bir biçimde ilacın zekadaki korkunç atılımını gösterir. Ancak Caesar’ın tüm iyi kalpli haline karşı dış dünyaya olan hazırlıksızlığı onu kötü bir duruma düşürerek serinin macerasının başlamasına olanak sağlar. Caesar artık sadece akıllı bir maymun değil diğer şempanzelerin de akıllanması sağlayan bir lider olarak insanlığın hükmüne başkaldırır. ‘Virüs’ün insanlarda yarattığı olumsuz tahribat bir yandan insan nüfusunu yok ederken diğer tarafta ise maymunlara yeni bir hayat olanağı sağlar.
İkinci film olan Şafak Vakti (Dawn of the Planet of the Apes) – 2014 ise Caesar liderliğindeki ormanda barış içinde yaşayan maymunların, hayatta kalan bir grup insanla karşılaşması üzerine başladığı macera odağında ilerler. İki grup arasında gerilim tırmanır ve barış umutları yerini savaşa bırakır. Caesar’ın liderlik ve aile arasındaki çatışmaları ön plandaolduğu filmde tabi ki sadece harici değil dahili düşmanlarla da mücadele söz konusu olacaktır. Caesar’ın halkı içindeki düşmanlarının çıkarttığı savaş ile üçüncü filmimizin aksiyonu başlamış olur.
Üçüncü filmde macera kaldığı yerden sürer. Maymunlar, Albay McCullough liderliğindeki insan ordusuyla büyük bir savaşa sürüklenir. Caesar, ailesinin kaybıyla derin bir intikam yolculuğuna çıkar. Bu film, Caesar’ın lider olarak son mücadelesini ve maymunların özgürlüğe kavuşmasını anlatır. İnsanlık sona yaklaşırken, maymunlar yeni bir çağın başlangıcını yaşar.
2024 yapımı olan son filmimiz Caesar’ın yönetiminin sona ermesinden birkaç nesil sonrasını ele alıyor. Yeni çağdamaymunlar baskın tür haline gelirken, insanlar ikinci plana itilmiş ve gölgelerde yaşamaya başlamıştır. Hikâyenin merkezinde, genç bir maymunun kendi kimliğini ve geçmişini sorgulamasıyla başlayan, hem maymunların hem de insanların geleceğini etkileyecek bir yolculuk yer alıyor.
‘Maymunlar Cehennemi’ serisi, sadece maymunlar ve insanlar arasındaki bir mücadeleyi değil, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini de keşfe çıkarmakta oldukça başarılı. Görsel olarak büyüleyici ve duygusal açıdan zengin olan bu seri, insan olmanın ne anlama geldiğini sorgularken izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Özellikle çocuklarla beraber izlenebilecek keyifli bir seri olan Maymunlar Cehennemi; bilim, ahlak ve liderlik temalarını bir araya getiren, her izlenişte yeni mesajlar keşfedilebilecek, zamansız bir yapım olarak sinema tarihindeki yerini koruyor…

Alperhan Benlioğlu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü ve Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümleri mezun olduktan sonra kariyerime Hacettepe Üniversitesi’nde MBA ile devam ettim. Aselsan’da 12 yıl Proje Yöneticisi olarak görev yaptıktan sonra, kariyerini Prowin Danışmanlık’ta Genel Müdür Yardımcısı olarak sürdürüyorum. Sinema ve edebiyat ile yakından ilgileniyorum. “Sihirli Maceralar Kitabı”, “Bal Porsuğu Uzaylılara Karşı” ve “Hindistan Cevizine Ne Oldu?” isimli üç çocuk kitabım bulunuyor. Bugüne kadar şiir ve hikayelerim 10’un üzerinde farklı kolektif kitapta yer alırken, yazmaya devam ediyorum.


