Bu yazı aslında her çocuğun kütüphanesi kendisine özeldir demek için yazıldı. Kütüphane bir kişiliktir. Herkesin kitapları, okuma zevkini sadece kendine bağlar. Bizim için hal böyle iken neden çocuklarımız için farklı olsun?
Betül Çakıroğlu

* Küçük Prens
* Alice Harikalar Diyarında
* Küçük Kara Balık
* Çocuk Kalbi
* Charlie’nin Çikolata Fabrikası
* Narnia Günlükleri
* Altın Pusula
* Pipi Uzun Çorap
* Gizli Bahçe
* Heidi
* Pal Sokağı Çocukları
* Vahşi Şeyler Ülkesinde
Hayır. Bu şekilde uzayıp giden bir liste yapmayacağım. Yazının başlığı bu çağrışımı yapmış olsa da listeleri -doğru, yanlış, popüler, tanıtım amaçlı- her yerde bulabilirsiniz.
Her çocuğun kütüphanesinde olması gereken kitaplar başlığı sadece sevdiği kitaplar olmalı şeklinde bitebilir.
Bu yazı aslında her çocuğun kütüphanesi kendisine özeldir demek için yazıldı. Kütüphane bir kişiliktir. Herkesin kitapları, okuma zevkini sadece kendine bağlar. Bizim için hal böyle iken neden çocuklarımız için farklı olsun?
Saftirik serisi popüler olunca ve çocuklar sevince herkesi bir telaş sarmıştı. “Onu okuyacağına hiç okumasın” denmiş miydi? Bırakın okusun. Klasikleri kısaltıp, hap şeklinde çocuklara verirken ama kimsenin gıkı çıkmadı. Çünkü onlar klasikti. Okunması gerekiyordu. Aslında onları okumasın. Neyse bu konu ayrı bir başlık olabilir.
Ne seviyorsa onu okusun. Kütüphanesi de sevdiği kitaplarla renklensin. Beni zorlasalar da korku okumam. Peki istemedikleri kitaplar için biz neden çocukları zorluyoruz? Bir de şu geldi aklıma. Siz okuyor musunuz? Eğer okumuyorsanız çocuğunuzun okumasını beklemek makul mu? Çocuk bizim yap dediğimiz şeyi yapmaz. Ona kendimiz olarak gösterdiğimizi yapar.
Kaptan Düşük Don serisi, Köpek Adam serisi sevmiş çocuk. Okumasın. Hemen alalım elinden. Daha neler? Ben de okuyorum. Edebiyat potasında konuşmuyorum. O ayrı konuşulabilir. Ama eğleniyor, seviyorsa onun kitabıdır o. Bizim bu müdahalelerimiz çok itici.
Çocuğumuzun kütüphanesini şekillendirmek illaki istiyorsanız, önce çocuğunuzu tanımalısınız. Macera mı seviyor o zaman yaşına göre Define Adası -kesinlikle kısaltılmış metin olmayanı- Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Harry Potter, Robit, Sakar Cadı Vini serisi, Cim Düğme serisi, Pipi ve Uzun Çorap serisi önerdiklerim olabilir.
Ben de bir liste yapacağım. Ama o tarz, yaş, okuma süresi düşünülerek yapılmış bir çalışma olacak. Hala uğraşıyorum. Listedeki kitaplar kütüphanenizde mutlaka olmalı gibi bir iddiam da olmayacak. Ama bir bakarsanız elinizde kaynak olur. Çok yakında gelecek!
Çocuk edebiyatı dediğimizde en önemli olanı okuyucunun yani çocuğun okurken eğlenmesi. Mesela çocuğunuz Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nı okudu çok sevdi. O zaman size tavsiyem yazarın diğer kitaplarını da alabilirsiniz. Sevdiği bir seriye devam etmesini teşvik etmek, ya da sevdiği yazarın külliyatını tamamlamak çocuğumuzun kütüphanesi için yapabileceğimiz güzel adımlar olur.
Çok satan, listelerde mutlaka yer alan Çocuk Kalbi kitabını okuldan okuma için vermişlerdi. Kızım sevmedi. Zar zor okudu. İki sene sonra tekrar okuduğunda sevdi. Define Adası’nın kısaltılmış metnini okumuşlardı. Kitaptan hiçbir şey anlayamadığını söylemişti. Seneler sonra gerçek kitabı okuduğunda çok beğenmişti. Bu tür yaş, metin yanlışlıkları çocuklarımızı okuma aktivitesinden soğutabilir. O yüzden bu hatalara düşmemeliyiz.
Çocuğumuzu tanıyarak, planlı, basit yollarla, sevdiği kitaplar ve muadillerinin üzerinden giderek bir kütüphane kurabiliriz. Aksi yaşayan değil, tozlu ölü raflardan ibaret bir kütüphane olur.
Kızım küçükken Garip Ama Gerçek serisini takmıştı. Ben bu kurgu değil okuyup durma -çünkü sürekli okuyordu- tabi ki demedim. Deseydim ne olacaktı? Bilmiyorum. Belki de onu okumak eyleminden soğutacaktım. Dediğim gibi bilmiyorum. Ama olabilirdi.
Zamanda bir yolculuk yaparak kızımın eski kitaplarını düşünüyorum. Ne ile başlamıştık? Aç Tırtıl bir klasik. Peki sonra. Sonra kalın kapaklı kitaplarımız vardı. Eğlen Öğren serimiz vardı. Bay ve Bayan serisi ile ilk okuma serüvenine atıldık. -Çünkü el yazısı illeti vardı. Bir tek o seri düzgün el yazsı ile yayınlanmıştı. Neyse eğitim sistemi bundan vazgeçti- Sonra kızım büyüdü, kütüphanemiz de.
Herkesin kütüphanesinde vazgeçilmezleri vardır. Kızım büyüse de okurken çok sevdiği kitapları asla unutmaz. Hala Köpük ve Pıtır baş köşemizde. Kurbağa ve Murbağa serisini arada okuruz. Roald Dahl külliyatımız beyaz arka fonuyla kıymetlilerimiz. Sessiz kitaplarımız ise değerlilerimiz. İyi ki almışız dediklerimiz.
Epey kitabımız var. Ama dediğim gibi bu bir liste değil. Her çocuğun kütüphanesi kendine özel. Bazı çocuklar masal sever, bazıları korku, bazıları macera, bazıları kurgu, bazıları kurgu dışı. Her çocuk farklıdır. O zaman neden kütüphaneleri aynı olsun?
Kendi renklerinde, kendi ışıklarında okumaları için onlara yol açarsak kütüphaneleri de bir ağaç gibi büyüyüp dallanacaktır.

Betül Çakıroğlu
Gelibolu’da doğdum ve 2002 yılından bu yana İstanbul’da mimar olarak çalışıyorum. Kızımın doğumundan sonra çocuk kitapları tekrar hayatıma girdi. Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. Fantastik kurgular ve mitoloji özel ilgi alanlarım. Göçebe, Karşılaşma ve Ayna Meselesi kolektif öykü kitaplarında öykülerim yayınlandı. Nevzat Süer Sezgin’in Yetişkinler İçin Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Atölyesi’ni bitirdim. Eksi 18 Edebiyat Açık Kürsü platformunda deneme yazılarımı paylaşıyorum. Yine Eksi 18 Edebiyat grubuna ait Kıpırtı Çocuk Dergisi’nde gönüllü olarak çalışmaktayım.


