SAYIM ÇINAR
GASTRONOMİ SANATI
Urla’da bu yıl bir ilke imza atıldı: Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali kapılarını açtı. 25 Mayıs Pazar gününe kadar sürecek festival, sinemayla sofrayı aynı masada buluşturuyor. Film gösterimlerinden tadım etkinliklerine, ustalık sınıflarından sergilere kadar dopdolu bir program Urla’da gastronomi ve film meraklılarını bir araya getiriyor.
Bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali’nin açılışı “Sofradan Beyaz Perdeye: Yemek ve Sinemanın Buluşma Noktası” temasıyla yapıldı. Açılış filmi Ölümsüz Z olurken, yönetmeni Nilgün Yanık Emiroğlu’nun da katıldığı gösterim sonrası düzenlenen söyleşide, filmin geçmişi ve bugüne nasıl denk düştüğü konuşuldu. Ardından Ahmet Uhri, Levent Köstem ve Emiroğlu’nun katılımıyla Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde bir sohbet ve gezi gerçekleşti.
Festival Direktörü Gülper Ergün, UrlaDam’daki açılış konuşmasında, “Bu yalnızca bir festival değil, aynı zamanda bir hayal. Dört yıllık bir emeğin, inancın, iyiliğin ürünü. Yemek sadece karın doyurmaz; hafızadır, kimliktir. Sinema ise bu hafızayı geleceğe taşır,” diyerek festivalin ruhunu özetledi.
Festivalin ilk gününde Bıçak Sırtı, Şiren, Apicus’un Sofrası, Enginar Zamanı gibi kısa filmler izleyiciyle buluştu. Eşzamanlı olarak “Esnaf Lokantaları Hikâyeleri” söyleşisinde Ezel Akay, İsmet Gecikmiş ve Handan Kaygusuzer, mutfak kültürünün sürekliliğini ve dönüşümünü anlattı. Nazan Kesal ise “Oyuncunun Felsefesi” başlıklı etkinlikte sahneyle tarlayı yan yana koyarak oyunculuğa dair özgün bir bakış sundu.
Gastronomiyle sinemanın iç içe geçtiği festivalde, Digesting Sustainability ve Feyza’nın Mutfağı gibi filmlerin gösterimi sonrası ekiplerle yapılan söyleşilerde sürdürülebilirlik ve yerel hikâyeler öne çıktı. Maria Paulina Duque’nin doğa felaketi sonrası çekilen belgeselinin anlatısı, İsmail Ertürk’ün Michelin’in “yeşil yıldız” uygulaması üzerine değerlendirmeleriyle birleşti.
Gastro Sınıf etkinliklerinde ise Şef Serkan Anavatan ve Şef Osman Sezener, katılımcılarla mutfak tecrübelerini paylaştı. Anavatan, yemek yapmayı “bir sanat” olarak tanımlarken; Sezener mutfak disiplininin genç kuşaklar için anlamına dikkat çekti.
Cazbend Quartet’in müzik dinletisi, Ebru Ceylan ve Nihat Özdal’ın “Arkası” adlı fotoğraf sergisi ve festivalin gala yemeğiyle ilk gün sona erdi.
