BURAK SOYER
David Chaffez, “Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler”de antik dönemden başlayarak devletlerin ortaya çıkışında, yerleşik ve göçebe toplumların arasındaki incelerken, atların da bu atmosferdeki siyasal, sosyal ve kültürel etkilerini mercek altına alıyor.

“Atın binek hayvanlı olarak kullanımı onu vakti gelince petrolün 20. yüzyıldaki yeri ve ehemmiyeti kadar önemli bir stratejik varlık haline getirirken, bu süreçte at yetiştiriciliği de atı bugün bildiğimiz hızlı ve güçlü canlıya dönüştürdü. Atlar ve binicileri bozkıra akın ederek ilk bozkır imparatorluklarını kurdular. Hunlar, Kuşanlar ve Göktürkler bunlardan sadece birkaçıdır. Bugün büyük ölçüde unutulmuş olsalar bile, bu imparatorluklar bir zamanlar gezegenimizin engin arazilerine hükmetti. Bozkır temelli imparatorluklar Çin, Hindistan ve İran gibi tarımsal uygarlık merkezlerindeki insan nüfusunun çok küçük bir kısmını barındırsa da, dünyadaki atların yarısına hükmediyorlardı. Bu da at yetiştiren halklara tarihte büyük bir rol vermişti. Eski çağların tarım uygarlıklarını ilk kez birbirileriyle temasa geçiren itici güç işte buydu. Böylelikle sanat, dini inançlar, spor ve moda, bozkır atlarının heybelerindeki eski dünyanın bir ucundan diğerine yayıldı. Atın kendisi hem bir araç hem de sembol haline geldi. Tanrılar onlarla gömüldü, prensesler polo maçlarında onların üzerindeydi, şairler ise yerel okul çocuklarının hâlâ okuduğu dizelerde onları övdü…” diyor Ortadoğu ve İç Asya uzmanı David Chaffetz, Say Yayınları’ndan Gülcan Güney çevirisiyle yayımlanan “Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler” adlı kitabında. Atların araç olarak kullanıldıkları M.Ö. 40.000 yılından günümüze kadar insanların dünyasındaki yerini anlatan “Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler”, atların “asla sadece at olmadığını”, tüm yönleriyle insan ve toplum yaşamına nasıl sirayet ettiğini derinlemesine inceleyen bir kitap.
Atların bozkırda dört nala koşarken insanların onlardaki cevheri keşfetmeleriyle beraber atların evcilleştirme hikâyesiyle açılışını yapan “Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler”, daha sonra yerleşik yaşama geçildiğinde atların ve at çobanlarının rutinini mercek altına alıyor. İmparatorlukların kurulmasıyla birlikte kralların, komutanların sağ kolu olan atların savaş meydanlarında yazdığı destanlara değinen yazar Chaffetz, Uzak Asya’da atların varlığının izini sürüyor.
M.S. 500 yılına gelindiğinde tüm dünyada yaşanan “at çılgınlığının” ne manaya geldiğini örneklerle inceleyen kitap, M.S. 900 yılına gelindiğinde atların insanların karnını doyurmaktaki mahirliğine göz gezdirilirken Hun İmparatorluğu’yla beraber başlayan fetihler döneminde atın işlevinin savaş meydanlarındaki rolüne değiniliyor. Orta çağda Çin ve Rusya gibi imparatorlukların geri dönmesiyle birlikte atların tekrar önem kazanarak dünya sahnesine yeniden çıkışının öyküsünü masaya yatıran Chaffez, kendileriyle özdeşleşmiş İngilizlerin, atlara verdiği önemi, onların sosyal hayata dahil olması üzerinde göz gezdiriyor.
David Chaffez, “Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler”de antik dönemden başlayarak devletlerin ortaya çıkışında, yerleşik ve göçebe toplumların arasındaki incelerken, atların da bu atmosferdeki siyasal, sosyal ve kültürel etkilerini mercek altına alıyor.

Burak Soyer
2005 yılında Radikal Gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Kitap Eki’nde gazeteciliğe başladı. Şimdiye kadar Milliyet, Hürriyet, Hürriyet Kitap Sanat, BirGün, BirGün Pazar, BirGünKitap, Taraf, Cumhuriyet Pazar, T24, Gazete Duvar, sendika.org, solhaber.org’a, siyaset, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro yazıları yazdı. Halen Gazete Pencere, Bianet, Gazete İkinci Yüzyıl ve OT dergisine kültür sanat, K24, Edebiyathaber.net, Oggito, Ne Okuyorum?, Ajandakolik, Mahal Dergi, Romanoku internet sitelerine de edebiyat yazıları yazıyor. 2017 yılında ilk kitabı Zıvana Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı. Zıvana’nın devamı olanBuji de 2019 yılında aynı yayınevinden çıktı. Son romanı Ring ise, geçtiğimiz Eylül ayında Karakarga Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. 2015 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun olan Burak Soyer, halen Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sanat Tarihi bölümündeki eğitimine devam etmektedir.


