BETÜL ÇAKIROĞLU
Ben Bazen resimli bir çocuk kitabı ve giriş sayfası soru işaretleriyle başlıyor. Bu bir mecaz değil; kitabın ilk sayfasında renkli soru işaretleri bizi karşılıyor.

Kapakta bir isim görüyoruz: Beste Erin. Kitabın yaratıcısı hem yazarı hem çizeri kendisi. Bu yazarın beşinci kitabı. En çok bilinen eseri ise; Benim Canım Kendim. Bu kitapta çizer yönünü de farklı bir teknik kullanarak kâğıtları, kumaşları kesip, biçip boyayarak biz okurlarıyla paylaşmış.
Kapağın kalın kapak olması ve dokulu yapısı oldukça başarılı. Ben Bazen yazısının ayrı ayrı karakterize edilmiş harfleri benim gibi yazı karakteri meraklıların ilgisini çekmeye aday. İçeriğe henüz geçemedik farkındayım. Ama bazen detaylarda kaybolmak da gerekiyor arkasındaki emeği görmek için.
Yazarın ithafını da yazmıyorum artık; onu da kitabı alınca görürsünüz. Hoş ve sıcak bir karşılama olmuş.
İlk sayfa sınıfta koşan çocuklarla başlıyor. Bu kadar heyecanla koştuklarına göre kesin teneffüste dışarı gidiyorlar diye düşünüyorum. Metinden serbest zaman olduğunu anlıyorum. Çok yaklaşmışım. İkinci sayfada koşmayan kitap okuyan bir çocuk var. Sınıflarda ben gibi çocuklardan neden hep bir tane olur zaten? Neyse kitaba dönersek …Bu çocuğa oyun oynaması için ısrar eden arkadaşları görüyoruz. Kolları bile uzamış, sırada oturmak isteyen arkadaşlarına doğru. Neden ısrar ediyorlar? İşte kitap da tam olarak bunu soruyor.
Farklı mekanlarda herkesten farklı şeyler yapmak istemek de bizim hakkımız değil mi? Ben o hep “faklı olan” kişi olduğum için kitabı ve anlatmak istediğini kavradım. Yalnız olmadığımı hissetmek bana çok iyi geldi. Umarım “farklı olanlar” bu kitabı hemen okur. Ve umarım ısrar edenler için de bu kitap bir aydınlanma olur. En çok onlar okusun. Herkes okusun ama en çok ısrarcılar okusun.
Elbette bir de en beğendiğim sayfa var. Parkta herkes oyun oynarken çocuğun yere yatıp, göğe baktığı sayfa… O şey değil mi? Şey… tam da ben.
Anlayacağınız yine kendimi bulduğum bir resimli çocuk kitabı okudum. Canım Betül’e diye başlayan imzamı da yazardan kaptım.
O ısrarcılar ısrarla soruyor. “Sıkılmıyor musun?”
Öylece oturup denizi izlemekten nasıl sıkılır ki insan?
Son sayfası çok tatlı bir soru ve kocaman bir sayfayla bitiyor.
“Herkes her zaman bir şeyler yapar. Ben bazen…”
Kitabın sonunda yazar özgeçmiş sayfasında yandan bize el sallıyor. Kitabın çizim tonuyla kendisini çizen Beste Erin sana da kocaman, “Merhaba!”
Arka kapak yazısı;
“Ben bazen, yani ara sıra, işe kimi zaman, hatta bazı bazı…
Her an başka başka hallerdedir her çocuk: bazen arkadaşlarıyla oyunlar oynar ya da kimi zaman tek başına kitap okur… Ara ara kumdan kaleler yapar ailesiyle ya da bazı bazı tek başına oturup denizi seyreder…
Sıkılır mı? Eğlenir mi? Ne düşünür? Ne hisseder?
Kalabalık olmak ya da kendinle kalmak: BEN BAZEN kendimizle kaldığımız kalabalık anların anlamını hatırlatıyor bize!”
Kitabın Künyesi:
Ben Bazen
Yazan-Resimleyen: Beste Erin
Genel Yayın Yönetmeni: Reyyan Beyza Büyükgümüş
Editör: Doğukan İşler
Grafik Tasarım: Ecem Türk
Yayınevi: Fibula Yayıncılık


