Close Menu
    Son Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Çarşamba, Aralık 3
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      1 KAVRAM 10 DÜŞÜNÜR: Varoluşun On Yüzü

      Ağustos 2, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Zeytin Kokulu Memleket: Ayvalık

      Ağustos 20, 2025

      Sayım Çınar ile Kopenhag’da Kültür-Sanat 

      Ağustos 9, 2025

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Nihal Gündüz’den ‘makarna’ ile ‘Çevre Krizi’ fotoğrafları

      Ağustos 15, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Antakya Film Festivali başladı

      Kasım 24, 2025

      Sinem Çelebioğlu‘ndan çocuklar için; Dağın Kızı 

      Kasım 20, 2025

      Fethiye Uluslararası Film Festivali başlıyor

      Kasım 4, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Geçmişten günümüze atların tarihteki yeri: ‘Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler’

      Kasım 27, 2025

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Sayım Çınar ile kitap dünyası

      Kasım 26, 2025

      Tame Impala Barış Manço hayranı!

      Ekim 22, 2025

      “Pekinel Uluslararası Masterclass” 6-12 Eylül’de AKM’de

      Eylül 5, 2025

      Sazakan’dan ilk tekli: AnatolianBlues

      Ağustos 17, 2025

      Ayın Şarkıları: Ağustosta ne dinleyelim?

      Ağustos 1, 2025

      Toz Zerreleri

      Temmuz 24, 2025

      Dönüşümün Hafifliği

      Temmuz 24, 2025

      Tuğlayı Fark Etmek

      Temmuz 24, 2025

      Yaşama Dair

      Temmuz 24, 2025

      Río Sur, Pera Müzesi’nde

      Ekim 16, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor

      Kasım 28, 2025

      Sinematek/Sinema Evi yeni programını duyurdu

      Ekim 21, 2025

      Weapons: İzleyicisini duygusal ve zihinsel olarak zorlayan bir korku filmi

      Ekim 11, 2025

      Erin Brockovich: Mini etekli, topuklu ayakkabılı bir varoluş hikayesi

      Ekim 8, 2025

      Şiir: Kapandık kaldık içimize 

      Temmuz 18, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      Tiyatro Tales’ten ilk oyun: Macbeth’in Cadıları Bir de Bizden Dinleyin

      Kasım 26, 2025

      Gergedanlar AKM Sahnesi’nde

      Kasım 26, 2025

      “Çiçekçi Sokağı”, 1 Kasım’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde

      Ekim 27, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

      Aralık 3, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      BİFO ve Barbara Hannigan’dan özel konser

      Aralık 1, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Tanrıçanın Serzenişi: Elpis bize ‘umudunuzu kaybetmeyin’ diyor

      Eylül 25, 2025

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Yolda Olmak, Var Olmaktır

      Ağustos 9, 2025

      Maria Anna Mozart

      Temmuz 20, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      DENİZ GİBİDİR GÖKYÜZÜ

      Aralık 1, 2025

      ZİNDAN ADASI: İNKAR MI? KOMPLO MU?

      Aralık 1, 2025

      DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

      Aralık 1, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • SuareMag
    • Suare Öykü
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » BİR BABA, BİR OĞUL BÜYÜTÜRKEN…
    Alperhan Benlioğlu

    BİR BABA, BİR OĞUL BÜYÜTÜRKEN…

    Nisan 1, 2025Yorum yapılmamış8 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Email
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email

    Alperhan Benlioğlu

    Bir baba, oğlunu büyütürken farkında olmadan kendisini de büyütür. Kendi çocukluğunun gölgeleriyle yüzleşir, babasının sözlerinde yankılanan eski korkuların aslında ne kadar tanıdık olduğunu fark eder. Oğlunun yürüyüşüne bakarken, kendi adımlarının izlerini görür.
    Bazen oğlunun suskunluğunda kendi gençliğini hatırlar; söyleyemediği cümleleri, içinde kalan soruları… Babasına sormaya cesaret edemediklerini şimdi oğlunun gözlerinde okur. Ama ne söyleyeceğini bilmez. Çünkü bazı şeyler, ancak yıllar sonra anlam kazanır.
    Sevgi, bazen kelimelere ihtiyaç duymaz. Bir elin omuza konması, sessizce yan yana oturmak, paylaşılan bir an… Baba, oğlunu korumaya çalışırken, aslında kendi geçmişini de onarmaya çalıştığını fark eder. Ama en büyük korkusu, bir gün oğlunun da kendi gibi içine kapanmasıdır.

    Bir baba, oğlunu büyütürken aslında en çok kendiyle yüzleşir. 
    Ve bazen en zor şey, sadece orada olmaktır.

    SON AŞAMA

    Yerde dizili oyuncaklarına bakarak parmak uçlarında masaya doğru yükseldi. Gözlerini yerden ayırmadan el yordamıyla bulduğu çileklerden birini alarak kocaman bir ısırık aldı. Sanki bir ses duymuştu. Kendisine sessiz olmasını söyleyen annesini aradı gözleri. Koridora yürüyerek tam karşı odada gözüken annesine baktı. Yerde oturmuş, ellerini tuhaf bir şekilde dizlerine koymuştu. Gözleri kapalı nefes alıyor, tutuyor sonra geri veriyordu. Aynı sesi tekrar duyarak arkasına döndü. Tekrar döndüğünde annesi gözleri açık kendisine bakıyordu.

    Sanki birkaç santimetre ötesinde biri varmış da onu inceliyormuş gibi ani bir panikle gözlerini açtı. Oğlu koridorun karşısında hiç hareket etmeden duruyordu.

    Az önce sakinleşmiş nefesi tekrar hızlanmaya başladı. Yavaş hareketlerle ayağa kalktı. Sanki biri hızlı hareket etmemesini söylemişçesine bedenine uyum sağlamaya çalışıyordu. Oturma odasına gelince acele etmeden yavaşça kafasını uzatıp içeri baktı. Gözleri hafif buğulu görüyordu sanki. Masadaki mandalinanın portakala dönüştüğüne yemin edebilirdi. Karanlık koridordan ani ışığa geçmenin bir oyunuydu sanki. Görüntüsü tamamen netleşince oğlu kafasını çevirerek kendisine gülümsedi.
    – Babacım benimle oynar mısın?

    Midesindeki bir kasılmanın ağzına doğru acı suları harekete geçirdiğini fark etmesiyle camdaki yansımasına bakması bir oldu. Görüntünün kendisi olması içini rahatlatsa da meditasyona biraz ara vermesi gerektiğini düşündü. Çocuğa cevap vermeden yavaşça yere oturdu. 
    – Baba tuhaf bir ses duydum.
    – Nasıl bir ses?
    – Bir hışırtı sesi.

    Etrafı dinlemek ister gibi kımıldamadan durdu. Benzer bir sesi koridora girmeden önce kendi de duymuştu sanki. 

    – Yalnız oynamaktan sıkıldım.
    – Biliyor musun canım? Yalnız oynamayı ben de hiç sevmezdim.
    İçinde hala bir tedirginlik vardı. Oğluyla bu kır evinde hoşça vakit geçireceğini düşünmüştü. Şimdi ise bunun bu kadar iyi bir fikir olup olmadığından şüpheliydi.
    – Baba bu eve hırsız girebilir mi?
    Çocuk sanki içinden geçenleri okumuşçasına sormuştu bu soruyu.
    – Bizi öldürebilirler mi baba?
    Konuyu değiştirmek için yerdeki arabalardan birini alarak oğlunun önündeki arabaya sürerek çarptırdı. Çocuk gülümseyerek arabayı sürmeye başladı. Keyifli bir oyun başlatmış olmanın mutluluğunu hissediyordu.

    Babası onunla pek oynamazdı. Bunu onu suçlamak için mi düşündü yoksa o zaman bütün babalar mı öyleydi emin olamadı.

    Oğluna ilgi göstermek iyi hissetmesini sağlıyordu. Elini arabadan çekerek aniden kulağına götürdü. 
    – Bu ses de ne?
    – Ne sesi babacım?
    Ses kesilmişti ama biri sanki kulağının dibinde bir şeyler içiyor gibi gelmişti.
    – Babacım?
    – Efendim canım?
    – Sence baltayla bizim kapı kırılabilir mi?
    – Neden balta?
    – Dışarda kocaman bir balta asılı da o yüzden.
    – Sanmıyorum. Bizim kapımız oldukça sağlam.
    İkisi de bu sözden emin olmak için kafalarını girişe doğru çevirerek kapıya baktılar.
    – Peki babacım.
    – Efendim canım.
    – Baltayla seni kesebilirler mi?
    Oğlu sanki anksiyetesini arttırmak için kasıtlı uğraşıyordu. Kendini huzursuz hissetti. Koridora çıkıp bir özgüven gösterisi yaparcasına kapıyı açtı. Çitlerle çevrili bahçede rüzgarın hafif sesi dışında hiçbir ses yoktu. Verandanın merdivenlerini inerek etrafa bakındı. Oğlunun söylediği balta bu olmalıydı. Kesilmiş bir kütüğe saplanmış halde orada duruyordu. Kontrolü elden bırakmadan hızlı adımlarla baltaya yürüdü. Kütüğüne basarak yukarı aşağı hareket ettirerek baltayı olduğu yerden söktü. Bunu eve götürse daha iyi olacaktı. Hızlı adımlarla hatta neredeyse koşarak eve giderek kapıyı kapattı ve kilitledi. Oğlu baltayı görünce mutlu olmuş gibi gülümsedi. Onun bununla oynamaya kalkma riskini alamazdı. Hızlıca kilerin kapısı açıp aşağı uzanan merdivenlere baktı. Buraya girmek istemiyordu ancak baltayı görünür bir yerde bırakmak da istemiyordu. Aşağının kasvetli loş görüntüsüne ve havadaki ağır kokuya baktı. Yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladı. Her adımda aşağısı biraz daha aydınlanıyor, üst taraf ise biraz daha karanlıkta kalıyordu. Bodrum katı çamaşırhane olarak düşünülmesine karşın oturma odasını da andırmıyor değildi. Köşede duran büyük çamaşır makinası ve kurutucu hafif gölgede kalmıştı. Yine odanın diğer tarafındaki mobilyalar da loş ışıkta belli belirsiz görünüyordu. Tam ortada duran halı ise oldukça netti. Büyük, dönen bir gözü andırıyordu. Bakınca biraz başı döner gibi oldu. İçinden bir ses “Göze bakma, devam et, yavaş yavaş in” diyordu sanki. Merdivenlerin gıcırdamasına ve sürekli duyduğu pipetle süt içme sesine aldırmadan birkaç adım daha attı. Baltanın hala elinde olduğunu ve bütün gücüyle sıkmakta olduğunu fark etti. Elleri hem terlemiş hem de kasılmaktan yorulmuştu. Halının üzerindeki şekil tüm gücüyle dönmeye devam ediyordu sanki. Sahnenin yıldızı olmaya kararlı şekilde yerinde duramayan halının aksine odanın geri kalanı bir gölge oyunundan ibaretti.

    Ölüm sessizliği ile ışık oyunları birbiriyle tezat oluşturmaktan zevk alıyor gibiydi. Bir adım daha attı ve arkadan gelen sesle ruhu içinden çıkıp geri yerine girdi. 

    – Baba!
    Oğlunun bu ani seslenişine bir anlığına kızsa da kendini tutmayı başardı. Bunda ses çıkarmak istememesinin de etkisi vardı. Ne var manasında meraktan çok tedirgin bir halde baktı. Görüntüleri gotik bir tabloyu andırıyordu. Ahşap bir merdiven, ortasında bir baba ve merdivenin üstünde elini uzatmış şekilde duran küçük bir çocuk. Karanlık ve merak uyandıran bir tabloydu kuşkusuz. Çocuk cevap vermek yerine ileri uzanmış olan elini biraz daha yana açarak işaret parmağını ileri doğru uzattı. Oğlunun bu hareketine anlam yüklemek istercesine bir aşağı bir de yukarı hızlıca kafasını çevirdi. Kalbi daha hızlı çarpmaya başlamıştı. Çocuk korku dolu gözlerini babasından ayırmadan aşağıyı işaret etmeye devam etti. Bu sefer gözlerini ayırmadan parmağın işaret ettiği yere bakıp, oğlunun ne göstermeye çalıştığını anlamaya çalıştı. Parmak odanın en uzak köşesini gösteriyordu. Çamaşır makinesinin tersindeki köşeyi. Odanın diğer karanlığı. Ayın karanlık yüzünün diğer parçası. Anksiyetesi tekrar yükseldi. Kalp atış hızının artmasıyla birlikte kalbinin sesini duyduğuna yemin edebilirdi. Ayın anda duyduğu pipetle süt içme sesinin de tekrar geldiğine de. Sinirle tekrar oğluna bir bakış daha attı. Bu sefer onu elinde kutu sütle yakalayacağından emindi ancak çocuk korku dolu ve çaresiz gözlerle ona bakıyordu. Elindeki baltayı hafifçe hareket ettirerek birkaç adım daha… Oğlu fısıldayarak seslendi.
    – Baba. Gölge. Orada biri var.
    Hızlıca gözlerini kırpıştırarak görüntüyü çözümlemeye çalıştı. Çocuk haklıydı. Orada bir insan gölgesi belli belirsiz duruyordu. Bu pekala bir nesne olabilirdi ama daha o bakmaya başlar başlamaz ufak bir hareket hissedildi soğuk gölgede. Derin nefesler alarak çocuğa yukarda kalmasını ve kapıyı kilitlemesini işaret diliyle anlattı. Hızlı adımlarla merdiveni bitirip halıya kadar ulaştı.

    Gölge kısa ve hızlı hareketler yapıyordu. Baltayı yukarı kaldırıp neyle karşılaşacağını bilemeden seslendi.
    – Kim var orada?

    Gölge cevap vermek yerine biraz daha büyüdü. Birinin ayağa kalktığını anlamak zor değildi.
    – Kimsin? Çabuk çık yoksa…
    Gerilim filmlerinde izlediği bütün katiller gözlerinin önünden akıp geçiyordu. Bir palyaço ya da suratı ürkütücü bir maske ile kaplı iri yarı bir adamla karşılaşma ihtimali var mıydı gerçekten? Sabrının tükendiğini anladığı an gölgenin aydınlığa çıkıp gözlerini ona dikmesi bir oldu.
    – Baba?
    Gölge hafifçe gülümseyerek yanına kadar gelip baltaya anlamsız bakışlar atarak elini omzuna koydu.
    – İyi misin oğlum?
    Kalp atışları sakinleşmişti. Büyük bir huzur yaşıyordu sanki. Babasına sarıldı. Birlikte merdivenleri çıkmaya başladılar. Her adımda yukarıdan gelen ışıkla birlikte huzuru da artıyordu. Oğlu kapıyı kilitlememişti. Babasıyla birlikte hiçbir şey olmamış gibi yerde oyun oynayan çocuğa baktılar. Babası sakin hareketlerle masada duran hurmalardan bir tanesini alıp ufak bir ısırık aldı.
    – Seninle gurur duyuyorum. Benden çok daha iyi bir baba oldun.

    Çok keyifliydi. Sürekli gelen pipet sesi onu rahatsız etmeyi bırakmıştı. Ancak sesin şiddeti her saniye daha da artıyordu. Bu sefer sesin yerini başka bir ses daha aldı. Tüm gücü elinde toplayan bir ses sanki. Halı tekrar gözünün önünde belirdi.
    – Göze bakmaya devam et. Şimdi deyince. 5-4-3-2-1. Şimdi.
    Suratındaki gözlüğün çıkmasıyla birlikte gelen yoğun ışık gözlerini acıttı. Beyaz önlükle bir kadın otoriter bir ifadeyle yüzüne bakıyordu. 
    – Sanal gerçek destekli hipnoz seanslarının ardından gerçeğe alışmak biraz zaman alabilir. Kendini zorlama. Bir şey düşünmeye ya da hatırlamaya çalışma.
    Az önce hissettiği rahatlık yerini hafif bir kas ağrısına bırakmıştı. 
    – Tebrikler aşkitom.
    “Aşkitom” sesini sürekli duyduğu “hüp” sesi takip etti. Nişanlısı karşısında, elinde tuttuğu soğuk kahve bardağı ile gülümsüyordu. Her zamanki gibi çocukluğundan kalma alışkanlığını sürdürerek sesli olarak kahvesini yudumluyordu. Doktor masaya dönmüş önündeki kağıtları imzalamaya başlamıştı. Gözlüğünü hafifçe öne kaydırarak ona baktı.
    – Sorunuz var mı?
    Gözlerini bir ovaladıktan sonra doğruldu ve doktora yöneldi.
    – Kadın kimdi? Başta anne olduğumu gördüm?
    Doktor mahcup bir ifadeyle önüne dönüp imzalara devam etti.
    – Kusura bakmayın. Bir önceki seansların ayarları kalmış. Sonra hemen düzelttik. Fark etmeyeceğinizi umuyordum.
    Son imzaları da atarak ayağa kalktı.
    – Evlilik dönemi malum. Son aşamayı yerine getirip, geçmiş travmaları çözme ve zor durumda çocuğa davranış durumlarını başarıyla tamamlamadan evlenme izni verilmiyor.
    Doktor artık gitmeleri gerektiğini belirten bir beden hareketi yaparak kapıya yöneldi. Evrakları kibarca elini tutuşturup ekledi.
    – Neyse ki son aşamayı başarıyla geçip babanızla olan sorununuzu çözdünüz. Çocuk olduktan sonraki hipnoz seansınızda da size yardımcı olmaktan zevk duyarım. Mutluluklar.

    Alperhan Benlioğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü ve Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümleri’nden mezun olduktan sonra kariyerine Hacettepe Üniversitesi’nde MBA ile devam etti. Aselsan’da 12 yıl Proje Yöneticisi olarak görev yaptıktan sonra, kariyerini Prowin Danışmanlık’ta Genel Müdür Yardımcısı olarak sürdürüyor. Sinema ve edebiyat ile yakından ilgileniyor. “Sihirli Maceralar Kitabı”, “Bal Porsuğu Uzaylılara Karşı” ve “Hindistan Cevizine Ne Oldu?” isimli üç çocuk kitabı bulunuyor. Bugüne kadar şiir ve hikayeleri 10’un üzerinde farklı kolektif kitapta yer alırken, yazmaya devam ediyor.

    YAzarın diğer yazılar
    SuareMag – Nisan 2025
    Alperhan Benlioğlu suaremag yazar

    Related Posts

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025 Uncategorized

    SuareMag Aralık

    Aralık 1, 2025 Manşet

    Ayın Kitapları: Aralık ayında ne okuyalım?

    Aralık 1, 2025 Ayın Kitapları

    Ayın Filmleri: Aralık ayında ne izleyelim?

    Aralık 1, 2025 Ayın Filmleri
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025 Kitap

    Margaret Atwood’un “Kalpten” adlı şiir kitabı Doğan Kitap tarafından Nuray Önlüoğlu çevirisiyle okurla buluşturuldu. Margaret…

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    Filozof Yazar Bilge Karasu’dan çok sevdiğimiz alıntılar

    Temmuz 16, 2023 KÜLTÜR - SANAT

    Sanat turizmine yeni bir imza: Caresse Art

    Haziran 6, 2023 KÜLTÜR - SANAT

    Bab’Aziz: Ruhunu Tefekkür Eden Prens

    Ekim 4, 2025 Alperhan Benlioğlu
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.