Bologna Çocuk Kitapları Fuarı ile ilgili yaptığım röportajlarda son konuğum Yıldıray Lise. Fuara bu yıl beşinci kez katılan Lise, “Her gelişimde sihirli çantam ve ruhum dolu olarak dönüyorum eve” diyor.
BETÜL ÇAKIROĞLU

Yıldıray Lise, kendisini sosyal medya hesabında Resimli Kitap Canavarı. Uzman Biyolog olarak tanıtıyor. Ayrıca Küçük Prens koleksiyoneri. Ben kendisi ile Ankara’da her ay farklı temalarla düzenlemiş olduğu Kitap Sevme Günü etkinliğinde tanışmıştım. Bu etkinliği anlatan yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Şimdi gelelim konumuza.
-Yıldıray Bey merhabalar. Söyleşi dizisinin üçüncü ve son konuğu sizsiniz. Beş soru hazırladım ilk soru diğer konuklarımla ortak. Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’nın sizin için önemi nedir? Önemini ve değerini biliyoruz, anlayabiliyoruz tabi ama ben Yıldıray Lise olarak sizin için önemini merak ediyorum.
-Resimli kitaplar dünyasına adım atıp sosyal medya hesabımdan #resimlikitapgünlüğüm paylaşımlarıma başladığım zaman bu fuara gideceğim diyerek 2017 yılında ilk kez geldim. Dünyada resimli kitaplarla ilgili gelişmeleri takip ediyorum, yeni kitaplar, yeni dostlar tanıyorum. Benim için resimli kitapların en büyülü yerlerinde biri diyebilirim. Her gelişimde sihirli çantam ve ruhum dolu olarak dönüyorum eve.
-Uzun yıllardır Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’nı ziyaretlerinizi görüyoruz. Kaç senedir bu fuara katılıyorsunuz? Bu sene farklılıklar var mıydı? Etkinlikler ve workshoplardan hangilerine katılma şansınız oldu? Bunlara ilgili fuar öncesi bir hazırlık yapmış mıydınız?
-2017 yılında başlayan fuar maceramda bu sene 5. kez yolum düştü. Fuar öncesinde iyi hazırlanmak gerekiyor. Aynı anda birçok etkinlik oluyor. Onlar arasından benim özel olarak gitmek istediklerimi gün gün belirleyip onlara katılıyorum. Atölyeler, söyleşiler ve imza günleri… Her sene öne çıkan konular değiyor. 3 sene üst üste gelince biraz benzerlikler olduğu gördüm. Geçen seneden fark çok net değildi benim için. Tabii ki üretim süreçlerinde çok ani gelişmeler olmaması doğal. Çizgi romanların ve sessiz kitapların yükselişi sürüyor. Tüm dünyada giderek daha önem kazanıyorlar. Doğa ve sürdürülebilir kalkınma konusundaki kitapların arttığını görmek beni ayrıca gülümsetti.
Fuarda bu sene 385 etkinlik vardı. O yüzden gitmeden önce iyi bir hazırlık yapmak lazım. İlginize göre bazılarını önceliklendirmek iyi olur.
Bu sene benim için fuar içindeki sergiler (hepsi nefis), ödül törenleri, sevdiğim resimli kitap yaratıcılarının imzaları, imzalar, Yuval Zommer’in böcek çizim atölyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Okuma Kültürü Mekânları Kitap Seti lansmanı, Leonard S. Marcus’un “Resmedilmiş Dünyalar: Resimli Kitapların dünü, Bugünü, Yarını ve Geleceği” söyleşisi, yerli ve yabancı dostlarla kahve sohbetleri en güzel etkinliklerdi. “BRAW Muhteşem Kitaplık Sergisi” ve “Sessiz Kitaplar Yarışması Sergisi” benim için hep özel olmuştur.
Fuar dışında şehirdeki sergiler ve etkinliklerle fuar coşkusu devam ediyor. Onların tadı bir başka oluyor. SalaborsaKütüphanesi’nde dünyanın farklı ülkelerinden 12 bağımsız yayınevi ve eserlerini (A Buen Paso (İspanya), Bakame(Ruanda), Baobab (Çek Cumhuriyeti), Jaimimage (Güney Kore), Magikon (Norveç), MeMo (Fransa), One Stroke(Japonya), Petra Ediciones (Meksika), Planeta Tangerina(Portekiz), Tara Books (Hindistan), Topipittori (İtalya), Wytwórnia (Polonya)) anlatan “l’Occhio del mondo(Dünyanın Gözü) Sergisi” ve Arkeoloji Müzesi’ndeki “İki Deniz Bolonya’da Buluşunca – Tayvan: Yaratıcılık Denizi ve David Cali: Hikayeler Denizi” sergisini gezmek çok keyifliydi. Tanıdıkları kitapları görmek ve yeni kitaplar keşfetmek beni sevindirdi.
Bu dönemde Bologna park ve sokaklarındaki erguvan ve mor salkımla bana eşlik etti. O anları unutamam. Uzun yürüyüşlerde ruhum ağaçlar ve çiçeklerle de doydu.
-Sessiz kitaplara olan ilginizi biliyorum. Yakaladım bırakmam diyebileceğiniz Türkçe baskısı olmayan bir sessiz kitap oldu mu?
-Sessiz Kitaplar Yarışması Sergisi her fuarda en çok ziyaret ettiğim sergilerden biridir. Fuar boyunca birkaç kez uğrarım. Orada finale kalanlar içinde sevdiklerim oldu. Sevdiklerimin ismi bende kalsın diyeyim.
Aramızda kalsın en sevdiğim çocuk kitapları kitabevlerinden biri olan Libreria Per Ragazzi Giannino Stoppani’de sessiz kitaplar bölümü var. O bölümdeki tüm kitapları incelemek benim için ayrı bir keyif. Bir hazine sandığını açar gibi hissediyorum o bölümü gezerken.
Ülke stantlarından Kore ve Tayvan hep ilgimi çeker. Bu sene de fuarın ilk günü Kore stantlarına gidip satışı olan kitapları hemen aldım. Sonra kalmıyor. Onlar içinde özel birkaç kitap var. Yakında #resimlikitapgünlüğüm de detaylıca paylaşırım.

-Bologna Ragazzi ödülü 2024 yılı teması deniz olarak belirlenmişti. Ödül alan eserleri inceleme şansınız oldu mu? Bu ödüllerin prestiji nedir? Ödüller genel olarak satış değerini arttırıyor. Resimli çocuk kitapları özelinde siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
-Ödül alan eserleri inceledim. Bazılarını alıp eve getirdim. Çok özel kitaplar vardı. Fuarın internet sitesinden bu kitaplara bakmanızı öneririm. Ana ödülü alan kitabı imzalı olarak kitaplığıma eklemek çok güzel oldu.
Ben ödüllere değer veriyorum. Bence kaliteyi belirliyor. Adaylar ve kazananlar belli bir düzeyi gösteriyor. Bologna Ragazzi Ödülü tüm dünyaya açık bir ödül olduğu için çok önemli. Ödüller genelde bir ülke özelinde oluyor. Burada ise tüm dünyadan kitaplar aday olabiliyor.
Bunun dışında ABD’deki Caldecott Ödülleri benim için önemli ödüllerden biridir. 1938’den günümüze ödül alan tüm kitaplar şu an koleksiyonumda ve bir sergi ile bunları paylaşmak istiyorum. Bu sene sonuna doğru Ankara’da güzel bir sergi yaparız diye düşünüyorum.
Ülkemizde resimli kitaplar için ödül olmamasına üzülüyorum. Yazar ve çizerler için iyi bir eşik değer oluşturacağını düşünüyorum. Umarım böyle bir ödülümüz olur.
–Bu fuar bana şunu kazandırdı bu sene, diyebileceğiniz somut bir şey var mı?
-Bu yılki fuar özelinde Leonard S. Marcus’un söyleşisinde resimli kitapların batı ve doğu dünyasında aynı dönemlerde modern tarzda üretilmeye başlandığını duymak iyi oldu benim için. Hep İngiltere üzerinden anlattığımız resimli kitaplar tarihini Japonya sürecini merak etmeye başladı. Hemen araştırdım, okumalarımı yapıyorum. Japonya’da yaratılan ilk resimler kitaplara ulaşmak için yola çıktım. Yeni bir merak. Bir okur, bir koleksiyoner için çok önemli bir adım. Bana yeni bir kapı gösterdi. Şimdi kapıyı açıp o dünyaya dalma zamanı.
–Deneyimli bir Bologna Çocuk Kitapları Fuarı avcısı olarak zaman ayırdığınız ve sorularımızı içtenlikle cevapladığınız için çok teşekkür ederim. Söyleşi dışı son soru Sinirli Şirin ile fotoğraf çektirmeyen oluyor mu?
-Ben ilk kez çektirdim. Bazıları için bir gelenek halini aldığını gördüm. İşte fotoğrafımız:


Betül Çakıroğlu
Gelibolu’da doğdum ve 2002 yılından bu yana İstanbul’da mimar olarak çalışıyorum. Kızımın doğumundan sonra çocuk kitapları tekrar hayatıma girdi. Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. Fantastik kurgular ve mitoloji özel ilgi alanlarım. Göçebe, Karşılaşma ve Ayna Meselesi kolektif öykü kitaplarında öykülerim yayınlandı. Nevzat Süer Sezgin’in Yetişkinler İçin Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Atölyesi’ni bitirdim. Eksi 18 Edebiyat Açık Kürsü platformunda deneme yazılarımı paylaşıyorum. Yine Eksi 18 Edebiyat grubuna ait Kıpırtı Çocuk Dergisi’nde gönüllü olarak çalışmaktayım.


