İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan protestoların 2 Nisan’da tüketim boykotuna dönüşmesi Türkiye gündeminde yeni bir tartışma başlattı: “Boykot bir hak mıdır? Suç mudur?”

Bu konudaki siyasi tartışmaları izlerken biz de bir kültür olarak boykot meselesinin sinemada nasıl ele alındığını araştırdık. Gördük ki demokrasinin yalnızca sandıkta verilen oylarla değil, aynı zamanda gündelik hayatta yapılan tercihlerle de şekillendiğine inanan pek çok yönetmen çektikleri filmler ve belgeseller aracılığıyla toplumsal eşitsizlikleri ve boykotun gücünü gözler önüne seren yapımlara imza atmış.
Bu doğrultuda hazırladığımız seçkide, ekonomik sistemleri, şirketlerin gücünü ve tüketici direnişini ele alan en çarpıcı yapımlara yer verdik. İşte bu meseleyi farklı yönleriyle izleyebileceğiniz yapımlar:
1- The Corporation (2003) – Kapitalizm Eleştirisi ve Tüketici Boykotları
The Corporation 2003 Kanada yapımı bir belgesel. Olay örgüsü bir hukuk profesörü olan Joel Bakan tarafından hazırlanan yapımın yönetmenliğini Mark Achbar ve Jennifer Abbott’un üstlendiği The Corporatiom büyük şirketlerin etik dışı uygulamalarını inceliyor ve tüketicilerin bilinçli boykotlarla nasıl değişim yaratabileceğini gösteriyor. Film, çevre kirliliği, işçi hakları ihlalleri ve insan hakları ihlallerine karşı yürütülen kampanyaları ele alıyor.
2- Inside Job (2010) – Charles Ferguson
Inside Job, 2000’li yılların sonlarındaki finansal krizi konu alan, Charles H. Ferguson’un yönettiği 2010 yapımı belgesel film. Ferguson, filmde finansal hizmetler sektörünün Amerika Birleşik Devletleri’nde sistemik yolsuzluğa neden olmasını ve bunun sonuçlarını aktarıyor. 2008 ekonomik krizinin perde arkasını inceleyen bu belgesel, finans dünyasının iç işleyişini ve krizden sorumlu olan büyük şirketleri detaylandırıyor. Film, halkın bu şirketlere karşı nasıl bir tepki verebileceği konusunda da fikir veriyor.
3- The True Cost (2015) – Fast Fashion ve Etik Tüketim
The True Cost (Gerçek Maliyet) Andrew Morgan’ın yönettiği ve hızlı modaya odaklanan bir belgesel. Hızlı moda sektörünün insan hakları ihlalleri ve çevreye olan zararlarını ortaya koyan bu belgesel, tüketici boykotlarının önemini vurguluyor. Büyük tekstil markalarının işçi sömürüsüne karşı nasıl mücadele edilebileceğini anlatıyor.
4- Food, Inc. (2008) – Gıda Endüstrisinin Karanlık Yüzü
Amerika’daki gıda endüstrisinin nasıl büyük şirketlerin kontrolünde olduğunu ve tüketicilerin sağlığının nasıl hiçe sayıldığını anlatan bir belgesel. Film, organik tarım ve küçük üreticilerin desteklenmesi gibi konulara odaklanıyor. Bu arada Food, Inc., 82. Akademi Ödülleri‘nde en iyi belgesel film adayı olmuş, ancak ödülü The Cove adlı belgesel kazanmıştı.
5- Super Size Me (2004) – Fast Food Endüstrisine Eleştiri
Super Size Me, Amerikalı bağımsız film yapımcısı Morgan Spurlock’un yönettiği ve başrol oynadığı 2004 yapımı bir Amerikan belgesel film. Morgan Spurlock, 30 gün boyunca sadece McDonald’s ürünleri tüketerek fast food endüstrisinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini gösteriyor. Filmin ardından McDonald’s, “Super Size” menülerini kaldırmak zorunda kalmıştı.
6- Zeitgeist: Addendum (2008) – Ekonomik Sistem Eleştirisi
Zeitgeist: The Movie, 2007 yılı yapımın devamı niteliğinde olan Zeitgeist: Addendum bankacılık sistemi, ekonomik sömürü ve büyük şirketlerin küresel kontrolü hakkında çarpıcı bilgiler sunan bir belgesel. Yönetmenliğini Peter Joseph’in üstlendiği film, sistemden çıkış yolları ve alternatif ekonomik modeller öneriyor.
7- The Social Dilemma (2020) – Sosyal Medya Kapitalizmi
Sosyal İkilem, Jeff Orlowski tarafından yönetilen ve Orlowski, Davis Coombe ve Vickie Curtis tarafından yazılan 2020 Amerikan belgesel drama film. Facebook, Google ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin kullanıcıları nasıl manipüle ettiğini ve insan psikolojisi üzerinden nasıl kâr elde ettiğini anlatan belgesel, büyük teknoloji şirketlerine karşı tüketici direnişini ele alıyor.
8- Erin Brockovich (2000) – Çevre Felaketi ve Şirketlerin Sorumluluğu
Erin Brockovich, Steven Soderbergh tarafından yönetilen ve Susannah Grant tarafından yazılan 2000 Amerikan biyografik hukuk drama filmi. Julia Roberts’ın canlandırdığı Erin Brockovich, gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek yazılmış kurgusal bir karakter. Film, büyük bir enerji şirketinin yerel halkın suyunu kirlettiğini ortaya çıkaran bir kadının mücadelesini anlatıyor. Film, halkın bilinçlenerek şirketlere karşı nasıl dava açabileceğini ve boykot gücünü nasıl kullanabileceğini gösteriyor.
9- Network (1976) – Medya ve Kapitalizm Eleştirisi
Paddy Chayefsky’ın senaryosunu yazdığı, Sidney Lumey’in yönetmenliğini yaptığı Network, Amerikan TV haber medyasına çok ciddi eleştiriler yöneltiyor. Faye Dunaway, William Holden, Peter Finch ve Robert Duvall rol aldığı filmde kurgusal bir ulusal TV kanalı olan UBS ve bu kanalın düşük reytingleri ile mücadelesi konu alıyor. Televizyon ve medya endüstrisinin, haberleri nasıl manipüle ederek kâr amacı güttüğünü anlatan bir film, büyük medya şirketlerinin halkı nasıl etkilediğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
10- Sorry We Missed You (2019) – Gig Ekonomisi ve İşçi Hakları
Ken Loach’un yönettiği Sorry We Missed You (Üzgünüz, Size Ulaşamadık) modern kapitalizmin sömürücü doğasını ele alıyor. Filmde, teslimat sektöründe çalışan Ricky ile ailesinin, adil olmayan çalışma koşulları ve işçi haklarının ihlali nedeniyle yaşadığı zorluklar anlatılıyor. İşçi hakları konusunda bilinçlenmeyi amaçlayan bu film, tüketicilerin sorumlu seçimler yaparak kötü çalışma koşullarını protesto edebileceği fikrine dayanıyor.


