“Sözler, seçimleri ifade eder, seçimlerse kadere dönüşür. Kaderse bir çemberdir. İçine hapsolduğun bir çember… Ne var ki sözlerle inşa ettiğin çemberi yine sözle kırabilmen mümkün…” Meltem Reyhan ‘’Niyet Defteri’’ kitabında, bizlere yeni sözlerle, yeni bir gelecek tasarlamaktan söz ediyor. Niyet Defteri ile birlikte şu sorulara yanıt arıyoruz: Geçmişini bırakmaya hazır mısın? Eski sen ile vedalaşabilecek misin?
YASEMİN BAŞ

Bu ay sizlere geleceğinizi şekillendirebileceğiniz; sevgili Meltem Reyhan’ın ‘’Niyet Defteri’’ kitabından bahsetmek istiyorum. Öyle ki okumaya başladığımda içimde bambaşka bir pencere açıldı. Bu pencere bana sarfettiğim her kelimenin her cümlenin aslında beni yeniden yapılandırıp hayatımı da değiştirebileceğini gördüm. Eskiyle vedalaşmanın önemini, geçmişle kol kola yürümemenin mucizelerini öğrendim ve güzel sözlerin kuş gibi havalanıp üzerimize çiçekler yağdırdığını.
MELTEM REYHAN KİMDİR?
Öncelikle Meltem Reyhan (Güner) tanıyalım. Meltem Reyhan, 1989-1994 yılları arasında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü’nden mezun olmuş. 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji bölümüne başlamış ve hala bu bölümde öğrenim sürecini devam ettiriyor. 2016 yılında Raymond Lo ile Feng Shui Teknikleri eğitimini almış. İş hayatına Çamlıca Meşrubat Sanayi ve Coca Cola A.Ş. gibi firmalarda satış danışmanlığı yaparak başlayan Meltem Reyhan, 2000 yılında Nis Kozmetik de Genel Koordinatörlük yapmaya başlamış sonrasında da Allure, Wella gibi kozmetik firmalarında iş hayatına devam etmiştir. 2014 yılında Ünal Güner ile birlikte Atölye Simya’yı kurmuş ve insanların yaşam kalitelerini arttıracak atölye çalışmaları düzenlemeye başlamıştır. Meltem Reyhan’ın eserleri ise şöyle: Niyet Defteri, Derin, Rüya Günlüğü, Aile Modelleri, Para Ne Söyler Biz Ne Anlarız?, Rüya, Zamanı Astrolojiyle Yönetin, Mekan Enerjilerini İyileştirmek, Doğanın Döngüsüyle Uyumlu Yaşamak, Gelecek Geçmişi Şekillendirir, Sırlar Bohçası.
BAZI CÜMLELER…
Kaza bela verme, elden ayaktan düşürme, ele güne muhtaç etme, evlat acısı gösterme, yoklukla terbiye etme… Bu liste böyle uzar gider değil mi? Dilek ya da dua gibi görünen ama aslında yaratıcının bizi cezalandıracağına dair bir inancı barındıran ve frekansı en yüksek olan duygularımız; korku ve endişe üzerine kurulmuş cümlelerdir bunlar diyor Meltem Reyhan.
NEDEN İSTEMEDİĞİNİ İFADE EDERSİN?
Mesela siz bir lokantaya gittiğinizde garsona “Sakın bana köfte getirme ya da kabak tatlısı verme” diyor musunuz?
Evet haklı. Ben demiyorum. Olumsuzluk eklerinin doğru kullanımı sorulan bir soru karşısında veya ortada olan bir durumun reddi için kullanılmasıdır. “Çay alır mısınız? Hayır.”
KABUL ET, İTİRAF ET, ÖZGÜRLEŞ…
Kitabın bu bölümü benim hayatımın sırrını açıklıyordu. Yani içimizde kabul ettiklerimizi dönüştürebiliriz ve yüzleşerek gerçek bir dönüşüm yaşayabiliriz. Belki mekanlar ya da uğraşlar değişir ama hisler aynı kalır. Peki ne yapmalıyız? Hadi kalemi kağıdı eline al ve yaz… Hazmedemediğini, halihazırda öfkeli olduğun ne varsa ve görmek duymak istemediğin her neyse.
NİYETİN ÖNÜNDEKİ ENGEL VE ÇÖZÜMLER…
Kitabın en sevdiğim tarafı içerisinde şemaların ve bu şemaların karşılığı olan cümlelerin olması. Yani okurken takılı kalmanız bir cevap bulamamanız mümkün değil. Size notlar aldıran, size de yüzleşme ve cevap verme şansı tanıyan bir rehber.
BEDDUA, BAŞKALARI, NİYET OKUMALARI,
AY VE GÜNEŞ TUTULMALARI, YOKLUK BİLİNCİ,
PARA, SADELEŞMEK VE DAHASI…
Ben özetleyerek birkaç başlık paylaşıyorum. Ancak okurken çok daha fazlasını ama en çok da sizi siz yapan o cümleleri okuyacaksınız. Okudukça da kendi yol haritanızı kalbinizin de onayladığı şekliyle çıkarmış olacaksınız. Çok mu iddialı oldu? Evet iddialıyım.
NEYİN FAKİRİ, NEYİN ZENGİNİSİNİZ?
Bu soruya cevap vermek için çok düşünmedim ben. Aklın, sağlığın, neşenin, bilginin, nezaketin, erdemin, paranın, güzelliğin ve yeniliklerin zenginiyim. Evet sesli söyleyin. Yoksa fakirlik yalnızca para mı sizde? Lütfen biraz daha düşünün. Ben kararımı verdim; akıp giden zamanın hakkını veren, ağzından bal damlayan,niyetini her şartta temiz tutmaya çalışan ve sevgiye inanan olmaya niyetliyim.
Sözlerimi güzel bir niyetle de noktalamak istiyorum; “Severken sevildiğim, hayata katıldığım, kendimi fark ettiğim, güzelliklerle taçlandırdığım bir gün olsun.”
Kıymetli Meltem Reyhan’a sevgilerimle…

Yasemin Baş
Atatürk Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. 90’lı yıllarda radyo programcılığı, 2000’li yıllarda televizyon programları, ana haber berfore, gazete röportajları ile başlayan kariyeri şimdilerde seslendirme yaparak ve diksiyon eğitimleri vererek devam ediyor. Türkiye’deki birçok markanın kurumsal marka sesi. Aynı zamanda onu sesli kitaplarda da dinliyorsunuz. Yasemin Baş, 2019 yılında yayımlanmış “Piç Yıllar” adlı kitabın da yazarı.


