Close Menu
    Son Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Çarşamba, Aralık 3
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      1 KAVRAM 10 DÜŞÜNÜR: Varoluşun On Yüzü

      Ağustos 2, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Zeytin Kokulu Memleket: Ayvalık

      Ağustos 20, 2025

      Sayım Çınar ile Kopenhag’da Kültür-Sanat 

      Ağustos 9, 2025

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Nihal Gündüz’den ‘makarna’ ile ‘Çevre Krizi’ fotoğrafları

      Ağustos 15, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Antakya Film Festivali başladı

      Kasım 24, 2025

      Sinem Çelebioğlu‘ndan çocuklar için; Dağın Kızı 

      Kasım 20, 2025

      Fethiye Uluslararası Film Festivali başlıyor

      Kasım 4, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Geçmişten günümüze atların tarihteki yeri: ‘Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler’

      Kasım 27, 2025

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Sayım Çınar ile kitap dünyası

      Kasım 26, 2025

      Tame Impala Barış Manço hayranı!

      Ekim 22, 2025

      “Pekinel Uluslararası Masterclass” 6-12 Eylül’de AKM’de

      Eylül 5, 2025

      Sazakan’dan ilk tekli: AnatolianBlues

      Ağustos 17, 2025

      Ayın Şarkıları: Ağustosta ne dinleyelim?

      Ağustos 1, 2025

      Toz Zerreleri

      Temmuz 24, 2025

      Dönüşümün Hafifliği

      Temmuz 24, 2025

      Tuğlayı Fark Etmek

      Temmuz 24, 2025

      Yaşama Dair

      Temmuz 24, 2025

      Río Sur, Pera Müzesi’nde

      Ekim 16, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor

      Kasım 28, 2025

      Sinematek/Sinema Evi yeni programını duyurdu

      Ekim 21, 2025

      Weapons: İzleyicisini duygusal ve zihinsel olarak zorlayan bir korku filmi

      Ekim 11, 2025

      Erin Brockovich: Mini etekli, topuklu ayakkabılı bir varoluş hikayesi

      Ekim 8, 2025

      Şiir: Kapandık kaldık içimize 

      Temmuz 18, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      Tiyatro Tales’ten ilk oyun: Macbeth’in Cadıları Bir de Bizden Dinleyin

      Kasım 26, 2025

      Gergedanlar AKM Sahnesi’nde

      Kasım 26, 2025

      “Çiçekçi Sokağı”, 1 Kasım’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde

      Ekim 27, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

      Aralık 3, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      BİFO ve Barbara Hannigan’dan özel konser

      Aralık 1, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Tanrıçanın Serzenişi: Elpis bize ‘umudunuzu kaybetmeyin’ diyor

      Eylül 25, 2025

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Yolda Olmak, Var Olmaktır

      Ağustos 9, 2025

      Maria Anna Mozart

      Temmuz 20, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      DENİZ GİBİDİR GÖKYÜZÜ

      Aralık 1, 2025

      ZİNDAN ADASI: İNKAR MI? KOMPLO MU?

      Aralık 1, 2025

      DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

      Aralık 1, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • SuareMag
    • Suare Öykü
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » Nietzsche’nin ‘Üstinsan’ı ve Nolan’ın ‘Onlar’ı
    Film

    Nietzsche’nin ‘Üstinsan’ı ve Nolan’ın ‘Onlar’ı

    INTERSTELLAR FİLMİ ÜZERİNE FELSEFİ BİR BAKIŞ
    Kasım 28, 2023Yorum yapılmamış7 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Email
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email

    Nolan filmleri üzerine, türlerine göre okumalar yapılabilir. Aynı zamanda atıfta bulunduğu felsefi temalar üzerinden de yorumlamak mümkün. Mesela; Nolan’ın en iddialı filmlerinden biri olan Interstellar’da Nietzsche’nin izlerini sürmek gibi… Nietzsche’nin ‘Üstinsan (Übermensch) kavramını bu filme ‘Onlar’ olarak taşıyan Nolan, felsefenin en yanlış anlaşılan filozofuna tercümanlık yapıyor olabilir mi?

    NİLGÜN KARATAŞ
    “Ben, bilmek için yaşayan ve bir gün Üstinsan yaşasın diye bilmek isteyeni severim…”  
    (Friedrich Nietzsche – Böyle Buyurdu Zerdüşt)

    Pek çok filmiyle sevdiğim yönetmenler arasında yer alan Christopher Nolan, günümüz sinemasının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. En son Oppenheimer ile izleyicilerinin karşısına çıkan Nolan; “Memento – Akıl Defteri,” “Batman Üçlemesi”, “Inception – Başlangıç”, “Interstellar – Yıldızlararası”, “The Prestige” ve “Dunkirk” gibi önemli ve etkileyici yapımlarıyla adından sıkça söz ettiriyor.

    İlk olarak Akıl Defteri’ni izleyip, büyülendikten sonra ne çekse izlediğim yönetmenlerden biri olan Nolan’ın “Interstellar – Yıldızlararası” filmini tekrar izlemem gerekince pek sevindim. Pek çok bilimkurgu severin ilk 10’unda yer alan Interstellar’ı, yıllar sonra yeniden izlemeden önce, aklımda nelerin kaldığını hatırlamaya çalıştım. İlk aklıma gelen; solucan deliğini kalem kağıtla kestirmeden anlatması, Hans Zimmer’in etkileyici müzikleri ve elbette baba ile kız arasındaki o müthiş sevgi bağı oldu. Suare Fillm Kulübü’nün bu ayki filmi olarak Interstellar seçilince filmi üçüncü kez; ancak daha farklı bir gözle izlemem gerekti. Ve bazı klişelerine rağmen Nolan’ın sevgi, özveri, bencillik, kötülük, zaman, mekan, doğa, çevre, mülkiyet, iklim krizi gibi bir sürü temayı ustalıkla birbirine bağlaması ve elbette farklı boyutlardaki kütüphane sahneleri sayesinde, ilk kez izliyor gibi keyif aldım. Bilimkurgunun hakkını veren Interstallar’ı izlerken, Nolan’ın yeteneklerine de birkez daha hayran aldım. Bence Nolan’ın en büyük yeteneklerinden biri; izleyicisine görmek istediğini verirken, bilimsel unsurları felsefi düşüncelerle birleştirerek, varlığı, evreni, evrendeki yerimizi sorgulatma başarısı.

    Bu aşamada yazının ilerleyen bölümleri Interstellar’ı henüz izlememiş olanlar için spoiler içeriyor olabilir. Ancak bu yazıyı okuyup, bir de bu bakış açısıyla izlediğinizde, kendimden yola çıkarak filmden farklı bir keyif alacağınızın garantisini verebilirim.

    Başını, sonunu, akışını çok iyi bildiğim bir filmden bu kadar keyif almamın bir nedeni ise; Nolan’ın Nietzsche felsefesini filmin içine ustalıkla yerleştirmiş olduğunu keşfetmemdi. Nasıl mı? Hadi Nolan’ın film boyunca bize “Onlar” diye işaret ettiği yere bakmadan önce Nietzsche’nin “Üstinsan” (Übermensch) kavramını hatırlayalım.

    Hitler’den Nolan’a, ilham veren
    o kavram: Übermensch

    Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci Friedrich Nietzsche denilince çoğumuzun aklına nihilizm gelecektir. Benim gibi Nietzsche sever pek çok kişinin aklına da Nietzsche felsefesinin başyapıtı “Böyle Buyurdu Zerdüşt” de gelebilir. Aklının zekatını -bizlerin algısıyla delirerek- ödeyen Nietzsche, bu eseriyle çağının ötesine geçtiği gibi “Üstinsan –  Übermensch” kavramını da ortaya atar ve çok uzak bir geleceğe selam çakar.

    Doğuştan gelen erdemlik algısı yerine, erdemden kaynaklanan üstünlük anlayışını ortaya koyan Nietzsche, “üst-insan”, “süperinsan”, “uber insan”, “fevkalbeşer” nasıl söylemek isterseniz söyleyin Almancası “Übermensch” olan kavramı bu kitabında şöyle anar:

    Ve Zerdüşt halka şöyle buyurdu.
    Ben size Üstinsanı öğretiyorum.

    Hitler’in ‘ari ırk’ kavramını ortaya atıp, bunu gerçekleştirmek için de katliamlar yapmasında Nietzsche’den ilham aldığı söylenir. Böyle Buyurdu Zerdüşt’ü okuyabilenler (açıkçası okuması pek de kolay bir kitap değil) Nietzsche’in ari ırk gibi bir söylemi bulunmadığını görecektir. Eğer denildiği gibi ilham aldıysa bence Hitler, konuyu tamamen yanlış anlamış! Çünkü; Übermensch kavramı genetik olarak ayrılan bir ırkı tarif etmediği gibi, onun ırk anlayışının tamamen Homo Sapiens’i yani insan ırkını kapsadığı da ortada. Bu araya şunu da ekleyebiliriz; Nietzsche sık sık Tanrı’dan, Şeytan’dan söz ediyor diye mistik bir boyuttaki birtakım varlıkları işaret ettiğini sanılabilir. Ama okudukça anlarız ki öyle değildir. Kitapta yer alan şu cümlesini, Interstellar ile birlikte düşünelim mi?

    “Elbette: çocuklar gibi olmadıkça o gökler ülkesine giremezsiniz. (Zerdüşt elleriyle yukarları gösteriyordu.) Ama biz hiç de gökler ülkesine girmek istemiyoruz. Biz artık koca koca adamlar olduk onun için yeryüzü ülkesini istiyoruz.”

    Gökte ararkan yerde bulduğumuz
    ‘Onlar’ ve ‘Köprü İnsanlar’

    Kant sonrası modern felsefenin en merak edilen, adı en çok bilinen ama bir o kadar da en yanlış anlaşılan filozofu Nietzsche, belki de daha bilimsel konuşsaydı her şey daha anlaşılır olacaktı. Ancak Böyle Buyurdu Zerdüşt’te adeta bir kutsal kitap yazıyormuş gibi şiirsel ama didaktik bir dil kullanan Nietzsche’nin sözleri, yoruma çok açık. Mesela sözünü ettiği; “Yeryüzü Ülkesi.”

    Şimdi bu tanımı nasyonal sosyalistlerin anladığı gibi “Tek halk, tek imparatorluk, tek lider – Ein volk, ein reich, ein führer” gibi de yorumlayabilirsiniz, Nolan’ın Interstellar filminde anlatmak istediği gibi de…

    Tabii ki bizim tarafımız belli. Nolan da filminde zaten anlatıyor; Interstellar’ın Onlar’ı insanlığın ta kendisi. Ne bir halk, ne bir ırk ne de başka boyutlardaki mistik varlıklar. Onlar, ne safkan ne de gökte, Onlar yeryüzünde. İzleyenler hatırlayacaktır Nolan, film boyunca bize Onlar’ı merak ettirir. Filmde, Onlar insanlığın geleceği için işaretler göndermekte, yardımcı olmaktadır. Hatta bir Solucan Deliği bulduklarında baş kahramanımız Joseph Cooper’la (Matthew McConaughey) sohbet eden arkadaşı, “Bu Küre’yi buraya kim koydu? Kime teşekkür edeceğiz” gibi bir cümle soruyor ve hala düşünmüyorsak, bizi o iyi niyetli varlıkları düşünmeye yöneltiyor. İlerleyen dakikalarda Onlar’ın 5. Boyut’tan bildirdiklerini öğreniyoruz; finalde ise Onlar’ın Cooper’ın kızı Murphy’nin yerçekimini yenen çalışmalarıyla çok ileri boyuta yükselmiş insanlar olduğunu anlıyoruz. Biz bunu anladığımızda Cooper -yolculuğa çıktığı bedenine sahip olsa da- 124, küçük bir kız olarak tanıştığımız Murphy de, 90 yaşında!

    Tüm bunları gördükten ve baba-kızın duygusal buluşma anına tanık olduktan sonra Cooper’la eş zamanlı olarak fark ediyoruz ki; Onlar tarafından asıl “seçilmiş kişi” Murphy’dir. Babası Cooper, onun yolunu açan bir “köprü” görevi üstlenmiştir. Babasının Murph diye seslendiği kızımız, Nietzsche’nin sözünü ettiği Üstinsan’ın atası olduğuna göre, bu durum da Cooper da “Köprü İnsan” değil midir?

    Nietzsche, “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eserinde, yaşadığı çağdaki ve hatta bizleri de kapsayan bu dönemlerdeki insanları geleceğin Üstinsan’ına hizmet etmekle görevlendirir; bizler köprü’yüzdür, kurban’ınızdır. Kitapta şunları söylüyor:

    Ben, batmak ve kurban olmak için önce yıldızların ötesinde bir neden aramayanları, yeryüzü bir gün Üstinsan olsun diye, kendilerini yeryüzüne kurban edenleri severim.

    Ben, bilmek için yaşayan ve bir gün Üstinsan yaşasın diye bilmek isteyeni severim. Böyle ister o kendi batışını.

    Böyle Buyurdu Zerdüşt’te mevcut insanlıktan beklentisini böyle dile getiriyor filozof. Üstinsanı “yeryüzünün anlamı”, “şimşek” olarak nitelendiren Nietzsche, “İnsanın eşsiz bir tarafı vardır, o bir amaç değil bir köprüdür…” sözleriyle kimi tarif ediyor olabilir? Cooper, tam da bu tarife uymuyor mu?

    Nietzsche’nin Süper İnsan’ını evrimsel bakış açısıyla düşünürsek; Nolan’ın filminde geleceği inşa eden insanlar üzerinden şöyle bir mesaj da alabiliriz: İnsan ırkının geleceği için evrimi bilinçli bir şekilde ele almalı ve “köprü insan” olarak bizon kovalayan atalarınızla vedalaşıp, “Üstinsan”ın işini kolaylaştırmalıyız…

    Üstinsanlar’ın atası elbette kadınlar olacak!

    Bu arada Nolan’ın Süper İnsan’ın atasını Murphy, yani bir kadın olarak seçmesini de anlamlı buluyorum. Sadece bu değil: Nolan’ın filme kendisi gibi bir NASA pilotu olan ve yaşanabilir yeni bir dünya bulmak için “Lazarus” görevine birlikte çıktığı Amelia Brand’e (Anne Hathaway) yüklediği misyon da çok önemli… Brand’in yaşanabilir bir gezegene ayak basan ilk insan olması Nolan’ın kadınlara yüklediği misyonun bir göstergesi.

    Tabii bu noktada Nolan ile Nietzsche’nin yollarının ayrıldığını söyleyenler olacaktır. Ancak ben buradan da farklı bir mesaj almak istediğimi söylemeliyim. Nolan, bence bu filmindeki Murphy ve Brand karakterleri üzerinden; Nietzsche’ye atfedilen “kadın düşmanlığı” yakıştırmasına katılmadığını, Nietzsche’nin bu konuda da yanlış anlaşıldığını anlatıyor olabilir. Umuyorum ki Nolan, bunu anlatmak istiyor ve Nietsche de bu konuda gerçekten yanlış anlaşılıyordur.

    H. Nilgün Karataş

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden “gazetecilik yapmayacağım” diyerek mezun oldum ve yıllarca Milliyet, Dünya, Günaydın, Akşam, BusinessWeek Dergisi, Para Dergisi ve Hürriyet Gazetesi’nde “çok severek” çalıştım. Uzmanlık alanım ekonomi gazeteciliği olmasına karşın kitaplar ve filmler beni her zaman büyüledi, hayatı onlar üzerinden çözümlemeyi sevdim. Hep yazdım, çok yazdım; ilk yayımlanan romanım Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar oldu, Halen Suare Dergi, Bianet, Distopya ve Yeni Sinema Dergisi için yazarken öykü, roman ve senaryo çalışmalarımı da sürdürüyorum. Bu arada ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe Bölümü öğrencisiyim.

    YAZARIN TÜM YAZILARI

    En sevdiğiniz Nolan filmi hangisi?

    Çağdaş sinemanın önde gelen isimlerinden Christopher Nolan, 1998 yılında çektiği ilk uzun metrajlı filmi “Following” ile başlayan kariyeri, “Memento,” “Batman Üçlemesi,” “Inception” (Başlangıç), “Interstellar” (Yıldızlararası), “Dunkirk” ve elbette son eseri “Oppenheimer” ile zirveye ulaştı. Suare Dergi olarak biz de Nolan’ın filmlerini gösterim tarihine göre sıraladık. Sizce bu sıralama nasıl olabilirdi?

    LİSTEYİ GÖR

    NİLGÜN KARATAŞ

    Nietzsche’nin ‘Üstinsan’ı ve Nolan’ın ‘Onlar’ı

    Nolan filmleri üzerine, türlerine göre okumalar yapılabilir. Aynı zamanda atıfta bulunduğu felsefi temalar üzerinden de yorumlamak mümkün. Mesela; Nolan’ın en iddialı filmlerinden biri olan Interstellar’da Nietzsche’nin izlerini sürmek gibi… Nietzsche’nin ‘Üstinsan (Übermensch) kavramını bu filme ‘Onlar’ olarak taşıyan Nolan, felsefenin en yanlış anlaşılan filozofuna tercümanlık yapıyor olabilir mi?

    YAZIYI OKU
    FARAH NASSER:

    Interstellar’ın sordurduğu soru: Sevgi, zaman ve mekanı aşabilir mi?

    Christopher Nolan imzalı 2014 yapımı Interstellar (Yıldızlararası) sadece bilimkurgu değil, ustalıkla kurgulanmış bilimkurgu sahnelerinin temelinde, sevgi ve hislere dayalı, varoluş ve Evren’le ilgili derin mesajlar içeren duygusal bir film. Filmin felsefi ve tasavvufi bakış açısı ile izlediğimizde verdiği birçok mesajdan birinin de “sevgi” olduğunu görürüz. Filmi izledikten sonra şu sorunun yanıtını arayabiliriz: Sevgi, zaman ve mekanı aşabilir mi?

    yazıyı oku
    yazar

    Related Posts

    KÖPÜĞÜN HAFIZASI 

    Aralık 1, 2025 Hakan Akdoğan

    UĞULTUYLA YAŞAMAK

    Aralık 1, 2025 Mualla Çelik Hıdıroğlu

    Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

    Aralık 1, 2025 Makale

    ÇALKANTI

    Aralık 1, 2025 Gaye Aybar
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025 Kitap

    Margaret Atwood’un “Kalpten” adlı şiir kitabı Doğan Kitap tarafından Nuray Önlüoğlu çevirisiyle okurla buluşturuldu. Margaret…

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    Bayram sofralarına dikkat; yeme bozukluğunuz tetiklenebilir! 

    Mayıs 2, 2022 Uncategorized

    Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

    Ağustos 12, 2024 Sanat

    Smile Serisi: Gülümseyen lanet ve korkunun döngüselliği

    Ocak 16, 2025 Alperhan Benlioğlu
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.