MAHİR ELVAN İLE RÖPORTAJ
Trabzon Oda Tiyatrosu‘nun Kurucu Mahir Elvan ile hem tiyatronun çalışmaları hem de halen sergilemekte oldukları “Kleopatra’ya Ne Oldu” oyunu üzerine konuştuk.
Mustafa İri

- Ülkemizin dört bir yanındaki tiyatro hareketlerini araştırırken bazı isimleri fark ederiz. Onlar kendilerini sanata adayan, yaşam biçimi olarak tiyatrodan başka yol bilmeyen üretken kişilerdir ve değerlidirler. Bu süreçte tanıdığımız ve ödüllendirdiğimiz bir isim olarak kendi cümleleriyle Mahir Elvan kimdir?
Benim için tiyatro yalnızca bir meslek değil, hayatı anlamlandırma biçimi. Atatürk Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda on bir yıldır sahnedeyim; bugüne dek 21 oyunda rol aldım. Aynı zamanda kurucusu ve sanat yönetmeni olduğum Trabzon Oda Tiyatrosu’nda sahne üstünde ve arkasında üretmeye devam ediyorum. Aldığım ödüller, yönettiğim ve sahnelediğim sosyal sorumluluk projeleri, gençlere verdiğim eğitimler ve hayata dokunan oyunlar benim için birer kilometre taşı. Özetle; sahne ışıkları altında, perdenin açıldığı her an yeniden doğan bir tiyatro emekçisiyim.
- Trabzon Oda Tiyatrosu ne zaman ve nasıl kuruldu?
Trabzon Oda Tiyatrosu’nu 2022 yılında, tamamen kendi imkanlarımla ve gönüllü bir sanat inancıyla kurdum. Amacım; bağımsız, özgür ve nitelikli tiyatro üretimleriyle hem Trabzon’da hem de turnelerle farklı şehirlerde seyirciye ulaşmak, kentin sanat hafızasına kalıcı eserler bırakmaktı. Klasiklerden çağdaş yazarlara, sosyal sorumluluk projelerinden özgün metinlere uzanan geniş bir repertuvarla yolumuza devam ediyoruz. Oyunlarımızın gelirlerini zaman zaman hayır kurumlarına bağışlıyor, ihtiyaç sahibi öğrenciler için burs sağlıyor ve ücretsiz tiyatro kurslarıyla gençleri sahneyle tanıştırıyoruz. Trabzon Oda Tiyatrosu, perdesi her açıldığında seyircisiyle yeniden nefes alan bir sanat yuvası.
- Son yılların üretken ve başarılı yazarı Ali Cüneyd Kılcıoğlu’nun Kleopatra’ya Ne Oldu? oyunu ile gündemdesiniz? Nasıl bir oyun oldu? Kim oynuyor?
“Kleopatra’ya Ne Oldu?” güçlü bir kadın hikâyesi anlatıyor. Tarihin en bilinen figürlerinden Kleopatra’dan yola çıkarak, günümüz Türkiye’sinde bir kadının var olma, ayakta kalma ve sesini duyurma mücadelesini sahneye taşıyor. Oyun; zekâsı, kararlılığı ve direnciyle öne çıkan kadınların hikâyesini hem tarihsel hem de güncel bir perspektiften izleyiciye sunuyor. Oyunda Canan Yolcu’yu Meltem Pul canlandırıyor. Yönetmen koltuğunda Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun usta ismi Ceyhun Gen oturuyor. Sahne arkası ise yine güçlü bir teknik ekibe emanet; dekor, kostüm, ışık ve müzikte profesyonel bir kadro çalışıyor. Ortaya çıkan iş; hem estetik hem de duygu yoğunluğu yüksek, izleyicinin salondan çıkarken üşüneceği, tartışacağı bir tiyatro oyunu oldu.

- Oyuncu seçiminde neye dikkat ettiniz? Meltem Pul’dan bahseder misiniz?
Oyuncu seçiminde, karakterin ruhunu taşıyabilecek, sahnede varlığıyla izleyiciyi içine çekebilecek isimler aradım. “Kleopatra’ya Ne Oldu?”da merkezde güçlü, kırılgan ama aynı zamanda dirayetli bir kadın var. Bu nedenle, hem oyunculuk tekniği hem de içtenliğiyle bu duyguları geçirebilecek bir oyuncuya ihtiyaç duyduk. Sevgili Meltem Pul hanımefendi, bu anlamda aradığımız isimdi. Ankara’da Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve Çağdaş Drama mezunu, sahne disiplini yüksek, karaktere derinlik katabilecek bir oyuncu. Ayrıca, İstanbul’da Zerrin Tekindor gibi önemli isimlerden aldığı eğitimler sayesinde; Rolüne gösterdiği özen, provalardaki titizliği ve sahnedeki enerjisiyle oyunun ruhunu bütünüyle yansıttı. Onun Canan Yolcu yorumu, hikâyeyi izleyiciye çok daha güçlü aktarmamıza vesile oldu.
- Peki, oyunun süreci nasıl başladı? Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun başarılı oyuncusu Ceyhun Gen’i nasıl ikna ettiniz?
Oyun süreci, kadınların sesini ve mücadelesini sahnede güçlü bir şekilde var edebileceğimiz bir hikâye arayışıyla başladı. Ceyhun Gen, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun disiplinini ve sahne gücünü en iyi temsil eden isimlerden biri; metnin bu güçlü kadın anlatısı onu da etkiledi. Aslında onu ikna etmekten çok, aynı sanat heyecanında buluştuk diyebilirim.
- Oyunun teknik ekibinde kimler var? Turne yapacak mı? İstanbul izleyicisi için ilgi çekici olabilir.
Oyunun teknik ekibi şöyle; Yönetmen Yardımcısı: Semanur Erbaş, Sahne Amiri/Hareket Düzeni: Aynur Yılmaz, Ses/ Müzik: Aykut Bahadır, Sinevizyon: Ahmet Ali Alemdar, Kostüm: Tülin Şirin – Gülşen Soytemiz – Melek Özer “Kleopatra’ya Ne Oldu?”, hem güçlü metni hem de sahnede yarattığı estetik dünya ile seyirciye sadece bir hikâye değil, aynı zamanda yoğun bir duygusal deneyim sunuyor. İstanbul’a muhtemelen Kasım veya Aralık ayında turne yapacağız. İstanbul seyircisini bu güçlü hikâyeyi sahnede birlikte yaşamaya davet ediyoruz.
- Trabzon Oda Tiyatrosu olarak yeni projeler var mı?
Trabzon Oda Tiyatrosu olarak sahnede durduğumuz yer, yalnızca oyun sergilemek değil; sanatla topluma, insanlığa ve geleceğe dokunmak. Bu anlayışla, Küme Vakfı’na sunduğumuz ‘Gökyüzü Sahnesi’ projemizle bilimi ve sanatı aynı gökkubbe altında buluşturmayı hedefliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunduğumuz ‘Filistin’de Gündoğumu Gibi’ projemiz ise, insanlık vicdanına seslenen güçlü bir dramatik anlatı olacak. Ayrıca Avrupa Birliği Culture Civic programına hazırladığımız yeni tiyatro projeleriyle, uluslararası işbirlikleri kurarak Trabzon’dan dünyaya açılmayı amaçlıyoruz. Bizim için her yeni proje, perdenin arkasında başlayan ve seyircinin kalbinde devam eden bir yolculuk.
- Biraz da Trabzon Devlet Tiyatrosu ile ilgili konuşalım. Oradaki serüveniniz nasıl ve ne zaman başladı?
Trabzon Devlet Tiyatrosu’ndaki yolculuğum 2015 yılında başladı. O günden bu yana sahne üstünde yirmiden fazla oyunda yer aldım; kimi zaman başrol, kimi zaman yan karakter, kimi zaman da bir ekibin omuz omuza yürüyen neferi oldum. Bu süreç bana yalnızca oyunculuk değil, sahne arkasındaki tüm üretim süreçlerinde de tecrübe kazandırdı. Kentin sanat hayatına katkı sunan her projede sorumluluk almayı, seyirciyle kurulan bağı büyütmeyi ve Trabzon’da tiyatro kültürünü daha da geliştirmeyi bir görev bildim. Gelecekte, bu birikimi ve enerjiyi kurumun bütününe yayacak daha kapsamlı bir vizyonla hizmet etme arzum da hiç eksilmedi.
- ‘Dolu Düşün Bol Konuş’taki performansınızla ödül sahibi oldunuz? Kim yönetmişti?
”Dolu Düşün Bol Konuş” oyunundaki performansımla derginizin düzenlediği ödül töreninde ‘Komedi’ dalında ödüle layık görüldüm. Ünlü isimlerin karşısında, aralarında Hüseyin Avni Danyal’ın (Dram) ve Kosta Kortidis’in de (Müzikal) yer aldığı değerli sanatçılarla aynı ödülü almak benim için büyük bir gurur oldu. Geçtiğimiz yıl bu ödül Komedi dalında Engin Günaydın’a verilmişti; bu yıl ise aynı kategoride yer almak hem şahsım hem de temsil ettiğim Trabzon Devlet Tiyatrosu adına onur verici.
- Karadeniz Bölgesi içinde Trabzon’un tiyatro açısından yerini ve önemini anlatır mısınız?
Karadeniz Bölgesi’nde tiyatro denince akla gelen en önemli merkezlerden biri kuşkusuz Trabzon’dur. Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun köklü yapısı, Trabzon Oda Tiyatrosu gibi bağımsız oluşumların üretkenliği ve şehrin her yaştan seyircisinin sahneye olan ilgisi, kenti bölgede özel bir konuma yerleştiriyor. Burada tiyatro, yalnızca bir sanat dalı değil; aynı zamanda bir kültür ve yaşam alışkanlığı. Karadeniz’in coşkulu ruhu ile tiyatronun evrensel dili birleştiğinde, ortaya hem yerel hem de ulusal ölçekte ses getiren işler çıkıyor. Trabzon, bu anlamda bölgenin sanatsal lokomotifidir.
- Kleopatra’ya Ne Oldu? oyununuzla ilgili seyircilere son olarak mesajınız nedir?
“Kleopatra’ya Ne Oldu?” sadece bir tarihî figürün hikâyesi değil; bugün hâlâ süren bir mücadelenin, kadınların var olma çabasının sahnedeki yansıması. Seyirciden ricam, bu oyunu sadece izlemekle kalmamaları, hissetmeleri, sorgulamaları ve hayatlarına bir yerinden dokundurmaları. Çünkü sahnede anlatılan aslında hepimizin hikâyesi
- Bu röportaj ilk olarak Yeni Tiyatro Dergisi – Yeni Sinema Dergisi’nde Ağustos – Eylül sayısında yayımlanmıştır.


