Yazar Gülşah Elikbank‘ın, yeni çağın yeni normal insanlarının hikâyesini anlattığı kitabı “Delirmiş Evrenin Ortasında” Destek Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Afetlerin, savaşların, salgınların kol gezdiği, şehirlerden kaosun, taşradan ise yılgınlığın eksik olmadığı, bir yandan gelişen teknolojiyle ömrünü uzatmak için çalışırken diğer yandan doğal kaynakları tüketip dünyamızı yaşanmaz hale getiren insanlarla dolu, nereden bakarsak bakalım delirmiş bir çağda yaşıyoruz.
Peki, böylesi bir dehşet çağında aklı başında kalabilmek de bir çeşit delilik değil midir?
Renkleri kullanım biçimiyle sanat dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan bir ressam: Meryem. Yaşamda karşılığı olan her duyguyu renklerle yansıtabilen nadir bir yeteneği olmasının yanı sıra insanlardaki her duyguyu da açıkça görebilen biri Meryem, yalnızca tek bir kişide duyguların da renklerin de karşılığı yok; kendisinde. Fakat hayat bizleri her zaman hiç ummadığımız yerlerden sınadığı ve belki de aklımızın ucundan dahi geçiremeyeceğimiz deneyimler yaşattığı için mucizevi bir şey… Peki, hayatımıza dokunan bir mucize sandığımız şey dünyamızı başımıza yıkacak şeyle aynı olursa ne yapacağız?
Her şeyi anlayabilmenin acısı ve her şeyi unutabilmenin lütfuyla kuşanmış kahramanımız Meryem’in hikâyesinde yol alırken delilik ve normallik tanımlarınızı tekrar düşüneceksiniz.
Bu tanıtım yazısıyla yeni kitabı Destek Yayınları etiketi ile okura sunulan Gülşah Elikbank, “Delirmiş Evrenin Ortasında” ile “Bu kapıdan sadece ‘deliler’ girebilir” diyor. Bu novellası ile delilik ve normallik tanımlamalarını yeniden düşünmeye çağıran yazar, çağın ruhuna ithaf ettiği bu novellada okuyucuyu karanlığın içinden aydınlığa, aydınlığın içinden zifiri karanlığa bakıyor ve bizi de renklerin arada kalmışlığı içinde farklı bir yolculuğa davet ediyor.
Arka Kapak
HERKESİN VE HER ŞEYİN ÇILDIRDIĞI BU ÇAĞDA, KENDİNE UĞRUNA DELİRMEYE DEĞER BİRİNİ BULMUŞTU SONUNDA.
Çağdaş edebiyatın sevilen yazarlarından Gülşah Elikbank, yeni çağın yeni normal insanlarının tuhaf hikâyesiyle çıkıyor bu sefer okurun karşısına.
Herkesin delirdiği bir dünyada aklı başında kalmak da bir nevi delilik sayılmaz mı?
Hayattan ve insanlardan ümidini kesmişken aralanan yeni bir kapı ve o kapıdan içeri giren başka bir delilik…
Gülşah Elikbank, çağın ruhuna ithaf ettiği bu novellada karanlığın içinden aydınlığa, aydınlığın içinden zifiri karanlığa bakıyor ve bizi de renklerin arada kalmışlığı içinde farklı bir yolculuğa davet ediyor. Sahiden deliliğin bir rengi olabilir mi? Bu soruya yanıtı kahramanımız Meryem veriyor. O bu soruyu yanıtlarken tüm dünya ayağının altından çekiliyor oysa. Delilikle bezenen bu satırları son derece normal karşılayacak okurunu bekliyor delirmiş evrenin ortasında…