Yazar İpek Kocaman’dan yeni bir roman: Matilda Duru. Bir kadının kendiyle yüzleşmesini anlatan Matilda Duru, aşk, sadakat ve özgürlük üçgeninde sıkışan ruh halleri de irdeliyor. İpek Kocaman, bu romanında okuru hem bir bilinç akışına hem de ruhun derin koridorlarına davet ediyor.

Matilda Duru ile okurla yeniden buluşan İpek Kocaman, yeni romanı hakkında şunları söylüyor:
“Bu kitap, bir kadının kendiyle yüzleşmesinin, kabullenmenin ve yeniden doğuşunun hikâyesi. Matilda Duru, bizi bir kadının hem kendinden hem de kaderinden kaçışıyla yüzleştiriyor. Hepimizin içinde gizlenen küçük çocukla barıştığımızda aslında gerçek özgürlüğümüzü bulduğumuza inanıyorum.”
Kitabın tantım bülteninde ise şöyle deniliyor:
Bazı dönüşümler sessiz başlar.
Bir metro merdiveninde, bir rüyanın eşiğinde ya da bir kalbin çarpıntısında… Duru, sıradan günlerin arasında, kendi hayatının puslu kıyılarında yürürken, bir sese rastlar. Bu ses ona ait gibidir, ama bir yabancı kadar da uzak: Matilda.
Zamanla bu fısıltı büyür, şekillenir, geçmişin duvarlarına çarparak yankılanır. Duru’nun bildiği dünya çatlamaya başlar. Kendine ait sandığı hikâyenin, başka bir anlatıcısı daha vardır.
Bir kadın, iki isim… İnce bir çizgide yürüyen bir bilinç, bastırılmış duygularla örülü gölgeli bir geçmiş… Ve sonunda, kaçınılmaz bir yüzleşme.
Matilda Duru, kimliğin sınırlarını zorlayan, içsel dönüşümün derin sularında yol alan sarsıcı bir roman. İpek Kocaman, sessizliğin içindeki çığlığı duyuran bu anlatısıyla, okuru kendi gölgelerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Her şey ne zaman değişti?
Cevap, belki de çoktan fısıldandı kulağınıza…


