Close Menu
    Son Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Çarşamba, Aralık 3
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      1 KAVRAM 10 DÜŞÜNÜR: Varoluşun On Yüzü

      Ağustos 2, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Zeytin Kokulu Memleket: Ayvalık

      Ağustos 20, 2025

      Sayım Çınar ile Kopenhag’da Kültür-Sanat 

      Ağustos 9, 2025

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Nihal Gündüz’den ‘makarna’ ile ‘Çevre Krizi’ fotoğrafları

      Ağustos 15, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Antakya Film Festivali başladı

      Kasım 24, 2025

      Sinem Çelebioğlu‘ndan çocuklar için; Dağın Kızı 

      Kasım 20, 2025

      Fethiye Uluslararası Film Festivali başlıyor

      Kasım 4, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Geçmişten günümüze atların tarihteki yeri: ‘Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler’

      Kasım 27, 2025

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Sayım Çınar ile kitap dünyası

      Kasım 26, 2025

      Tame Impala Barış Manço hayranı!

      Ekim 22, 2025

      “Pekinel Uluslararası Masterclass” 6-12 Eylül’de AKM’de

      Eylül 5, 2025

      Sazakan’dan ilk tekli: AnatolianBlues

      Ağustos 17, 2025

      Ayın Şarkıları: Ağustosta ne dinleyelim?

      Ağustos 1, 2025

      Toz Zerreleri

      Temmuz 24, 2025

      Dönüşümün Hafifliği

      Temmuz 24, 2025

      Tuğlayı Fark Etmek

      Temmuz 24, 2025

      Yaşama Dair

      Temmuz 24, 2025

      Río Sur, Pera Müzesi’nde

      Ekim 16, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor

      Kasım 28, 2025

      Sinematek/Sinema Evi yeni programını duyurdu

      Ekim 21, 2025

      Weapons: İzleyicisini duygusal ve zihinsel olarak zorlayan bir korku filmi

      Ekim 11, 2025

      Erin Brockovich: Mini etekli, topuklu ayakkabılı bir varoluş hikayesi

      Ekim 8, 2025

      Şiir: Kapandık kaldık içimize 

      Temmuz 18, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      Tiyatro Tales’ten ilk oyun: Macbeth’in Cadıları Bir de Bizden Dinleyin

      Kasım 26, 2025

      Gergedanlar AKM Sahnesi’nde

      Kasım 26, 2025

      “Çiçekçi Sokağı”, 1 Kasım’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde

      Ekim 27, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

      Aralık 3, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      BİFO ve Barbara Hannigan’dan özel konser

      Aralık 1, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Tanrıçanın Serzenişi: Elpis bize ‘umudunuzu kaybetmeyin’ diyor

      Eylül 25, 2025

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Yolda Olmak, Var Olmaktır

      Ağustos 9, 2025

      Maria Anna Mozart

      Temmuz 20, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      DENİZ GİBİDİR GÖKYÜZÜ

      Aralık 1, 2025

      ZİNDAN ADASI: İNKAR MI? KOMPLO MU?

      Aralık 1, 2025

      DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

      Aralık 1, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • SuareMag
    • Suare Öykü
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » BİR ORMAN GECESİ
    SUARE ÖYKÜ DERGİSİ

    BİR ORMAN GECESİ

    Kasım 1, 2025Yorum yapılmamış6 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Email
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email

    Zeynep Tezel

    Kütükten yapılmış büyükçe bir evdi. Dev çınar ağaçlarından oluşan ormanın içinde, bir tepenin üzerinde yükseliyordu. Aynı masal kitaplarından fırlamışçasına kırmızı tuğlalı çatısı, küçük pencereleri, dumanı tüten bacaları ve üst üste muntazam dizilmiş koyu kütükleriyle bu akşamın misafirlerini gerçek dünyanın müstakbel kukla kahramanlarını sahneye çağırıyordu. Ormanın renginin, yeşilden uzaklaşmaya başlayıp sarıya kızıla dönüştüğü zamandı. Gökyüzü çivit mavisinin sessizliğinde uzanıyordu. Hava ısırıyordu. 

    Araçların giremediği oldukça uzak patika yoldan tepeye doğru yürüyen insanların şıklıkları göz kamaştırıyordu. Ağır aksak yürüyen hanımların ipek elbiseleri attıkları her adımda sırtlarındaki çeşit çeşit kürklerin arasından görünüyor, ormanda farklı görüntüler oluşturuyordu. Küçük hayvanlar kıpırdamayı kesti. Kuşlar, tavşanlar ürkekti. Ormana ait olmayan bir nefes girmişti aralarına. 

    Hanımlar sararmaya yüz tutmuş ağaçların altında halı gibi yayılmış sarı kırmızı dev çınar yapraklarının üzerinde incecik topuklarıyla beylerinin kollarına asılmış yürümeye çalışıyorlar, sürpriz yemeğin neden bu özel mekânda olduğunu kaçamak, anlamsız bakışlarla sorguluyorlardı. Yer ıslak ve kaygandı. Düşmemek için birbirlerine tutunurlarken yerdeki yaprak halısının sunduğu görsel şöleni görmüyor, ayaklarına batan, paçalarına sürünen nemli yapraklardan rahatsız ve gerçekliklerini yitirmişçesine ilerliyorlardı. Kimi zaman ayaklarının altındaki çıtırtılar, nemli soğuk havanın da etkisiyle, bedenlerinde şarap ve ateş isteği uyandırıyordu. Hatta omuzlarını göğüslerine doğru indirerek büzülüyor, yutkunuyorlardı. Titreyerek âdeta bir ayine gidermiş gibi ilerliyorlardı.

    Ne topuklarının sivriliğinden muzdarip hanımlar ne de çanta gibi asılmış hanımlarını taşıyan adamlar, ormanın güzelliğini, renklerini, kuş cıvıltılarını, önlerinde reverans yapan ağaçları, bulut gibi uçuşarak kendilerini selamlayan yaprakları fark edemediler. Bir ara uzunca patikada yol alırken, tırmanırken küçük tepeye, en arkadaki adamın sesi duyuldu. “Av zamanı,” diyordu adam. Sonraki sözleri, yaprak hışırtılarıyla boğulunca öndekiler söylenenlerin devamını duyamadılar. Topluluğun sıkıntılı hallerini, kasılan yüz hatlarından da anlamak mümkündü. 

    Tepeye, az ötedeki kütük eve çıkarlarken ıslak toprak ve çürümüş yaprakların kokusu her tarafı sarmış, hanımların parfümlerini bastırmıştı. Öbek öbek yığılmış turuncu kabaklar yol boyu sıralanmış, bir grup müzisyen ise ellerinde kemanları, flütleri, akordeonları mini konsere başlamaya hazır durumda evin önündeki birkaç basamaklı ahşap merdivenin başında bekliyorlardı. Verilen işaret üzerine keyifle çalmaya başladılar. Neyi kutlayacaklarını bilmeyen şaşkın topluluk, neşeli müzisyenleri geçip evin kapısına varıncaya dek ne müziğin ormanda yankılanmasını duydu ne de çiganın müthiş ritmine ayak uydurdu. Evin önünde, kadınlar şişen ayaklarının, adamlar ise acıyan kollarının derdine düştüler. Sonra da hepsi içeri, şöminelerin ısıttığı sıcak mekâna girdiler.

    On üç kişi, geniş odada, dikdörtgen masanın etrafına, protokolün belirlediği şekilde dizildiler. Her hareket, sessiz bir hiyerarşiyi ilan ediyordu. Herkes yerine yerleşince, birkaç garson, son hazırlıkları tamamladı. Av eti şöleni şarap servisiyle başlarken, sıcak ekmekler masaya geldi. Konukların ayaklarının altındaki renk renk dev çınar yaprakları çıtırdıyor, her adımda hışır hışır hareket ediyordu. Her kırılma sesi, sessiz odada alışılmamış bir ritimle yankılanıyordu. 

    Kütük evin içi de doğaya uygun döşenmişti. Mekâna hükmeden görkemli bir ayna girişteki askılıkların yanında yerini almıştı. Köşelerde mumluklar titriyordu. Duvarlardaki aplikler ve tavandaki avize yüzlerce mumun sıcak ışığını saçıyordu. Geniş odanın bir köşesine iki yeşil kadife berjer, bir de vişne çürüğü kadifeden kanepe yerleştirilmişti. Alevlerin aydınlattığı şömine, Orta Çağ’dan sızmış bir hayalet gibi duruyordu. Karşıdaki duvarın önüne ise ahşap bir büfe konmuş, üzerine de geniş yatay bir ayna, öne hafifçe eğik olarak asılmıştı. Aynadan son yemeği andıran, on üç kişinin puslu görüntüleri yansıyordu. Aynı, zihinlerinin tozlu yansımaları gibi ya da yaşamlarını yenileyememiş yaşlı kişilerin tozlu ürkek bakışları gibi hepsi huzursuzdular. 

    O sırada, beyaz eldivenli siyah takım elbiseli üç garson, şarap servisini bitirip av etlerinden oluşan ana yemek hazırlığı için mutfağa çekildi. Müzisyenler, kapalı kapının arkasında dışarıdaki soğuğu hissederek, davetlilerin ön konuşmalarının bitmesini ve sıralarının gelmesini bekliyorlardı.

    Masanın en başında, orta boylu, zayıf, saçsız ve sakalsız bir adam oturuyordu. Kalın siyah çerçeveli gözlüklerinin ardında, sanki kendi sessizliğini izliyordu. Birden, eline şarap kadehini alıp ayağa kalktı. Diğer beyler de ayağa kalkmaya yeltenince eliyle işaret edip hepsini oturttu. Salon bir anda yeniden sessizliğe gömüldü; sadece şöminenin çıtırtısı, emir gibi yankılanan o hareketin ardından duyuluyordu. Otorite, sözcüklere gerek duymamıştı. Bir el hareketi, bütün itaat reflekslerini harekete geçirmeye yetmişti. Konuşmaya başlamadan önce hepsinin yüzlerine tek tek baktı. Gözleri ateş püskürüyordu. Dudağının ucunda tekinsiz acı bir kıvrım oluştu. Bulaşıcı tedirginlik bir anlığına hepsini sardı. Odaya ölü sessizliği doldu. Sonra, herkes bir ağacın kalın kabuğu gibi sakinleşti. Dışarıdan gelen hayvan ulumaları ve şöminedeki odun çıtırtıları sessizliği bozsa da on iki kişi ellerindeki kadehleri kaldırmış, dışları sert, içleri çürümüş halde, kıpırtısız, ayaktaki adamın konuşmasını bekledi. Şarap ise, âdeta kadim toprakların kokusunu sunuyordu. Sofradaki ekmeğe henüz el sürülmemişti. Adam, “Hoş geldiniz,” dedi. Şarabı önce kokladı, koca bir yudumu damağında çevirdi ve bir kere de yuttu. Masanın çevresinde bir tur attı. Ardından, “Başlayalım, afiyet olsun,” diye ekledi. Başka hiçbir söz söylemeden, yerine oturdu. Boş kadeh havada donmuştu. Eliyle değil, iradesiyle tutuyordu sanki. Aynadaki puslu görüntüsü daha düşünceliydi. Ne tabağına ne de çatalına dokundu. Bir kişi daha hiçbir şeye dokunmamıştı. Diğer on bir kişi, sıcak ekmek ve tereyağının tadına varıyordu. 

    Garsonlar servise başladı. Müzisyenler içeri çağrıldı. Macar Dansı No:5’i çalmaya başlasalar da yemek ritüeli, kutlamaya yakışmayan ruhsuzlukta devam etti. Söylenmeyen sözlerin ağırlığını sinik bedenlerine yerleştirmiş altı erkek, şarap etkisiyle birbirlerine belirsiz tebessümler atarken, kadınlar az da olsa sohbet ettiler. Hepsi, bu sefer, müziğe kulak veriyordu. Akordeon sesi geriye çekildikçe keman baskınlaşıyor, odanın havasını bir nebze neşelendiriyordu. 

    Baş köşede oturan adam, yeniden, aniden ayağa kalktı. Müzik dalgalanıp azalarak durdu. Adam, birkaç adımda duvar boyunca dizilmiş kabakların yanına yürüdü; ortadaki karpuz, sanki hem kırılgan bir sır hem de sermayenin tek başına duran bir simgesiydi. Eline aldı ve soğukkanlılıkla söyledi: “İhanet kötülüktür.”

    Karpuz elinden kaydı, yere düşerek patladı. Kırmızı su etrafa yayıldı. Adam aldırmadı. Çünkü ne ihanetin ağırlığı ne de kaybedilen değerler, sistemin soğuk düzeninde onun sarsılmasını sağlayabilirdi. Bakışları ise duvarları deliyordu. Yine de uykuda gibiydi. Tuhaf hali tavrıyla, ortamdan ve tepkilerini gerilmiş bedenleriyle yansıtan topluluktan ayrışmıştı. Çıtırdayıp patlayan bir odun, sessizliği bölünce kendine geldi. Şaşkın müzisyenlere, eliyle, başlayın işaretini verdi. Gecenin kararttığı ormana, suskunluğa ve kırmızı ateşe uygun ağır bir ritim yükseldi. 

    Yerine oturdu adam. Hemen solundaki erkeğin yüzündeki çizgiler derinleşmiş, gözleri iyice kararmış, ensesinden ince ince terler akıyordu. Baş köşedeki adama dikti gözlerini. Kollarını sıvayıp eline sadece bıçağı aldı. Pahalı saati göz alıyordu. Baş köşedeki adam yine de aldırmadı. Elindeki bıçağa ateşin şavkı vurunca ufak ufak anlarda bir ışık oyunu oluşuyor, parlama odayı, masanın etrafındakileri ve adamın yüzünü yalayıp geçiyordu. Ardından bıçağı konuşmayı yapan adama doğrulttu. Sessizliğin içinde, görünmez bir savaş filizleniyordu.

    İnci kolyeleri boyunlarında ağırlaşmış, ince ipek elbiseleri nemlenmiş, belli ki sıkıntıdan terlemiş mutsuz kadınlar kıpırdanmaya başlamıştı. Salondaki mumlar teker teker eriyip koku salmaya başladığında adı konmamış kutlama gecesi de bitti. Müzisyenler gitti. Garsonlar çekildi. 

    Ayağa kalktı adam, hanımlara katıldıkları için teşekkür etti. Beylere dönüp “Gidelim, yarın şirkette açıklamalar yapacağım. Zor bir gün olacak,” dedi.

    Topluluk, teker teker sarıp sarmalanıp dışarı çıktı. Gece inmişti. Karanlığın içinde adım adım ilerlediler. Koyu ormanın ıslıklarını dinleyerek, çürük yaprakların üzerinde nemli toprak kokusu ve fenerlerin eşliğinde patikanın dokuz kıvrımını da geçerek uzakta bekleyen araçlarına doğru yürüdüler. Adam ise, topluluğu yine önüne katarak en arkada ve yine yalnız ilerledi. Zaman da oyunlar da değişmişti. Biliyordu. İçinden, kendi tanrısının onu hiçbir zaman terk etmediği için şükretti. 

    Yeni bir savaş çoktan filizlenmişti. İhanet eden havarinin ince planlarıyla, sahnede yükselip düşecekti. Güç ve servetin yasalarıyla şekillenen bir üst düzey yöneticinin gölgesi ormanda beliriverdi.

    Âdeta ormanın kabuğu soyulmuş, geriye yalnızca yüzey kalmıştı. Karanlıkta bile kökler görünür olmuş, bütün derinlikler tüketilmişti. Hayat artık sadece gösteriş ve boş ritüellerin üstünde sürecekti.


    kabuk öykü suare öyküler Zeynep Tezel

    Related Posts

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025 Uncategorized

    SuareMag Aralık

    Aralık 1, 2025 Manşet

    Ayın Kitapları: Aralık ayında ne okuyalım?

    Aralık 1, 2025 Ayın Kitapları

    Ayın Filmleri: Aralık ayında ne izleyelim?

    Aralık 1, 2025 Ayın Filmleri
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025 Kitap

    Margaret Atwood’un “Kalpten” adlı şiir kitabı Doğan Kitap tarafından Nuray Önlüoğlu çevirisiyle okurla buluşturuldu. Margaret…

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    BEN, GÖLGE

    Kasım 1, 2025 Arzu Kurt

    KÜŞTERİ MEYDANI’NIN GÖLGESİ

    Kasım 1, 2025 Sevin Bayrı

    SuareMag – Kasım

    Kasım 1, 2025 SUAREMAG
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.