Kategori: Uncategorized

Dilek Tanık Orada köşede duruyorlardı. Çocukluğumun dikenli telleri. Ben yaklaştıkça, onların sıcağına sığınmak istedikçe yararlardı; dikenleri görünen, görünmeyen yerlerimi. Hastaymış,…

Nazife Yetişgen Ağzı kurudu, nefesi kesilir gibi oldu, kalbinin en derinlerinden ırmaklar gibi çağlayıp önüne ne gelirse sürükleyen boğucu suyun…

Fatma Özalp Benim hikayem daha yeni başlıyor. Yirmi sekiz yaşında. Bundan önceki zamanların çoğu yaşanmamış, sadece var olunmuş zamanlar benim…

Figen Ormancı Ey özgürlük…Nasıl da arıyorum o günlerimi… O parkta serseri mayın gibi gezdiğim, günlerce iki lokma yemek bulmak için…

Eylem Akdere “Ceviz ağacının altına oturulmazmış.” Oysa o, tam gölgesinin ortasına bir iskemle koydu, emeğini kuşanarak. Çünkü bu ağacı kendi…

Burak Turgut “En yükseklere ulaşmaya çalışmak, yolunu kaybetmişlerin en son durağıdır,” demişti Bay Sorvelis, birkaç gün evvel. Bleaktown’un kasvetli ve gri sokaklarında yürürken bu…

Meltem Pirlibeylioğlu Akşam yemeği bitmiş herkes kalkmıştı sofradan. Sofrayı kurduğu gibi topladı. Tezgâhın üzerinde duran karpuz kabuğunun içini kaşıkla kazıyarak…

Latif Kocalar Ayağımı kapıya vurduğumdan beri işim rast gitmiyor. Aslında şansız birisi değilim. Hatta sakar falan da değilim. Sadece sıradan bir insanım. Günlük hayatta herkesin…

Sonnur Özban Karapınar Kolumdaki yaranın kabuğunu istemsizce yolmaya başladım. O sırada derinlere dalmış radyo dinliyordum. Kulağa hoş gelen bir ses…