Close Menu
    Son Eklenenler

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Salı, Temmuz 15
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Sevdalinkalar ülkesi: Bosna Hersek

      Şubat 7, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Çocuklar ileri dönüşümü eğlenerek öğreniyor

      Haziran 21, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Zeynep Sönmez’den Wimbledon’da Tarihi Başarı!

      Temmuz 3, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

      Temmuz 14, 2025

      Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

      Temmuz 12, 2025

      Peki biz neden hala kaçmıyoruz?

      Temmuz 10, 2025

      Gece Yarısı Kütüphanesi: Ya diğer olasılıklar gerçekleşseydi?

      Temmuz 8, 2025

      Haziran ayı için film önerileri

      Haziran 1, 2025

      Yaz ortasında melankoli: Slowdive İstanbul’a geliyor

      Şubat 20, 2025

      Arter’den avangart bir müzik festivali

      Şubat 11, 2025

      Borusan Quartet’in “Oda Müziğinin Ustaları” konseri ENKA Sanat’ta

      Şubat 10, 2025

      Öykü: Sessizliğin İçinde Nefes

      Temmuz 9, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      Öykü: Erik Ağacı

      Temmuz 7, 2025

      KEMAL TAHİR ROMANLARINDA KADIN İMGELERİ – III

      Temmuz 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      Pera Müzesi Yazar-Editör Sohbetleri’nde sanat tarihine müzecilik penceresinden bakış

      Şubat 20, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      2000 yılından sonra çekilen en iyi film hangisi?

      Haziran 29, 2025

      Telefon Kulübesi: Bir telefon, bir ses ve bir yüzleşme

      Haziran 26, 2025

      Sinema ve tiyatronun dev buluşması: Emek ve Başarı Ödülleri

      Haziran 21, 2025

      Mühür: Gece Eşiği filmi yakında sete çıkıyor

      Haziran 17, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      şiir: küf lekesi

      Haziran 7, 2025

      Sinema ve tiyatronun dev buluşması: Emek ve Başarı Ödülleri

      Haziran 21, 2025

      “Bulaşıkçılar” yeni yorumuyla İstanbul, İzmir ve Ankara’da

      Mayıs 21, 2025

      Molière klasiği ‘Cimri’ye alaturka dokunuş

      Mayıs 19, 2025

      Kadıköy Oda Tiyatrosu “Kalabalık Fasıl” ile açılıyor

      Mayıs 12, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

      Temmuz 14, 2025

      Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

      Temmuz 12, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Ediz Dikmelik ile Sorgulayan Çocuklar: Çocuklarla Felsefe El Kitabı 

      Haziran 11, 2025

      Kilitli Hatıralar Kitabı: İstanbul’un altı ayrı dönemine tanıklık eden öyküler

      Nisan 19, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Çocukluk çağı, ilişkiler ve diktayı kitaplar üzerinden okumak

      Nisan 29, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Susan Sontag: Estetiğin, Direnişin ve Düşüncenin İzinde

      Temmuz 11, 2025

      Rüyanın kalemle buluştuğu kadın: Nazlı Eray

      Haziran 22, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Susan Sontag: Estetiğin, Direnişin ve Düşüncenin İzinde

      Temmuz 11, 2025

      Sinan Saygı’nın yeni kitabı: İletişim Bir Süreçtir

      Temmuz 3, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • FELSEFECE VE…

      tan doğan: sap-saman

      Temmuz 14, 2025

      tan doğan: seğir[t]meler

      Temmuz 3, 2025

      on kırık iz!

      Temmuz 1, 2025

      noudelmann ile tan

      Haziran 27, 2025

      …ve …

      Haziran 25, 2025
    • SuareMag
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » Paul Auster: ‘Brooklyn’in en güzel abisi’
    Edebiyat

    Paul Auster: ‘Brooklyn’in en güzel abisi’

    POST MODERN EDEBİYATIN USTA KALEMİNİN ARDINDAN
    Mayıs 20, 2024Yorum yapılmamış7 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email LinkedIn

    Biliyorsunuz edebiyatın usta kalemi Paul Auster, 30 Nisan’da aramızdan ayrıldı. Ve nihayet ardından bir yazı yazmaya cüret edebildim. Gerçi 77 yıllık hayatına 34 kitap sığdıran Paul Auster, yarattığı kahramanlarla okurlarının dünyasında yaşama devam edeceğini biliyoruz ama yine de sevdiğin bir yazarı uğurlamak üzücü… Paul Auster özel bir adamdı; en sıkıntılı günlerimde bana hayatın bir anda değişebileceğini gösteren, post modern edebiyatı sevdiren ve aynı zamanda ilham aldığım bir yazar…

    NİLGÜN KARATAŞ

    Brooklyn’in en güzel abisi… Bu tanım polisiye yazarımız Ahmet Ümit’e ait. Kendi kitabına da atıfta bulunarak Paul Auster’le böyle vedalaşırken, o kadar etkilendim ki ben de başlıkta bu sözü kullanmak istedim. Gerçekten de Paul Auster demek Brooklyn demektir biraz da… Romanlarımızda az dolaştırmamıştır bizi Brooklyn sokaklarında… The Ekonomist’in ölümünün ardından “Brookly’nin ozanıydı” başlığını atmasının da nedeni bu…

    Paul Auster, ilk gençlik yıllarımdan bu yana çok sevdiğim bir yazardı, bir gün onun gibi yazabilmeyi hayal ederdim. Bir hayalim de günün birinde onunla tanışmaktı… İlk gençlik yıllarımdan itibaren hayranı olmam yüzündendir belki de… Bizim zamanımızda fan’lık müessesi bu kadar güçlü değildi ama kimbilir genç Nilgün’ün rock starı da Paul Auster olmuştur…

    Benim aşırı beğenim bir yana Paul Auster, her edebiyat severin bir değil, birden fazla kitabını okuması gereken bir yazar. Çok sıradanmış gibi görünen karakterler bir an da onun anlatım ustalığı ile başka bir evrenin kahramanlarıymış gibi devleşir ve okurken tadına doyulmaz bir anlatım ustalığı ile o karakterle bir daha hangi romanda karşılacağınızı merak edersiniz. Evet Paul Auster’in böyle bir özelliği var, eserlerindeki isimler ve metinlerarasılık onun okurlarına bir armağanı diyebilirim. Seçtiği isimlerin özel anlamları olmasının yanı sıra karakterler, bir gün bir yerde yeniden karşınıza çıkabilir. 1987 yılında yazdığı Son Şeyler Ülkesi’ndeki Anna Blume’la yıllar sonra 2023 yılında kaleme aldığı Baumgartner’de karşılaşmak, sadık Paul Auster okurları için anlamlı bir sürpriz olabilir.

    YAS VE VEDAYA DİRENMEK…

    Bu yazıyı yazmak için olduğu gibi, Baumgartner romanı için “yazdığım son şey olabilir” dediği için epey süre bu kitabı okumamakta direnmiştim. Sevdiğim yazar kanserle mücadele ediyordu ve belki de kendince okurlarıyla vedalaşıyordu. Ancak Paul Auster sever bir okur olarak ben onunla vedalaşmak istemiyordum. Kitabı almıştım, Baumgartner “yas ve veda” romanı olarak tanıtıldıkça okumayı erteliyordum. Sonunda bir gün başka bir kitaptan aldığım cesaretle (Kim Young-Ha – Bir Katilin Güncesi) Baumgartner’ı okumayı başardım. Ancak bunun bir veda olduğu fikrini kabullenmeden, orada 70 yaşındaki bir adamın yaşama tutunma çabasını okudum. Hatta bunu Bianet’teki yazımda yazdım. Ve bir hafta sonra Paul Auster’ın öldüğü haberi geldi. Vedamız böyle oldu… Bir yazarla vedalaşmak mümkün değil ama… Yine de bazı şeyleri kabullenmek zor… Bize koca bir külliyat bırakmış olsa da yeni karakterler yaratamayacağını, yeni dünyalar kuramayacağını düşünmek hüzün verici. Çünkü eminim ki onun evreni bize gösterdiğinden çok daha zengindi ve daha söyleyecek çok sözü, anlatacak çok hikayesi vardı.

    BİR YAZI VİRTÜÖZÜ

    Bu arada tüm hayatını yazarak geçirmiş, ekmeğini yazıdan çıkarmış bir insan olarak, epeydir yazmak ve yazarlık üzerine kafa yoruyordum. Bir süredir çıktığım yazarlık serüvenim bu soruya bir yanıt bulmamı da gerektiriyordu. Öyle ya; neden yazıyoruz? Sonra bunun yanına bir soru daha eklendi: Neden bir yazar (edebi anlamda) olmak istiyoruz? Ne ilginç, Paul Auster’ın ardından bir şeyler karalarken bu iki sorunun yanıtının birbirinden çok farklı olduğunu anladım. Yazma motivasyonumuz çeşitli nedenlere dayanabilir. Bence her isteyen yazabilmeli, istiyorsa kitap, istiyorsa blog olarak paylaşabilmeli.  Ancak kabul etmeliyiz ki, bir yazının edebi metin niteliği kazanmasının bazı koşulları var. “Herkes yazar olabilir” diyen hocalarıma saygısızlık etmek istemem ama bence yanılıyorlar. Herkes yazabilir, herkes yazar olamaz! Yazmak ile yazarlık arasındaki o kalın çizgiyi nasıl ifade edebilirim derken, karşıma Jean Paul Sartre’dan harika bir cümle çıktı: “İnsan, bazı şeyler söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır.” (Edebiyat Nedir?, 28) Evet, yazı bir iç döküş, iyileşme, şimdilerin moda deyimiyle şifalanma aracı olabilir ancak yazarlık bunların çok daha ötesinde bir söz söyleme sanatı. Herkesin şarkı mırıldanması, ancak bir bestecinin notaları bir araya getirip, ortaya bir eser çıkarabilmesi gibi… Paul Auster’ın bir yazı virtüözü olması gibi… 

    Aslında aradığım tüm sorularımın yanıtını kitaplarıyla, karakterleriyle Paul Auster, bana vermiş. Edebiyat denilince aslolanın üslup, anlatım becerisi, kurgu yeteneği olduğunu göstermişti Paul Auster. Onu okudukça anladım ki neyi anlattığın değil, nasıl anlattığın önemliydi… Sevgili yazar hocam Hakan Akdoğan’dan isimlerini ve detaylarını öğrenmeden önce metinlerarasılık, parodi, pastij, üstkurmaca gibi birçok tekniği Paul Auster göstermişti bana. Yazının oyuncaklı dünyasına adım atmıştım, ancak oynamaya başladığım oyuncakların adını bilmiyordum sadece. 

    İnsan yaşadıkça, yaş aldıkça öğrenmeye devam ediyor; severken niye sevdiğini bilmiyor ama yıllar geçince sevgisinin kaynağını keşfediyor, sevmek eylemi daha bir anlam kazanıyor. Paul Auster ile sadık okurları arasındaki ilişkiyi buna benzetiyorum. Paul Auster öyle bir yazar ki sahip olduğu bilgilere, kafasını taktığı meselelere sizi de ortak ediyor. Onun kitaplarıyla birlikte hayatı, kaderi, şansı, tesadüfü sorguluyor ve her seferinde değişik bir lezzette keşifler yapıyorsunuz. Bu romanların birçoğunun nedeni belki de arayıştır ama öyle pesimist bir yaklaşımla değil; kuzey kutbuna keşfe çıkmış ve o güne kadar haritalara girmemiş bir buzdağı kıyısına varmış gibi hissedebilirsiniz kendinizi. 

    Teşekkürler bunları hissettirdiğin için Paul Auster. Okuduğum bütün romanların hakkında bir paragraf da olsa bir şeyler yazmak isterdim. Cam Kent’teki Daniel Quin’den, Ay Sarayı’ndaki Maco Stanley Fogg’dan, Görünmeyen Adam’daki Adam Walker’dan, Timbuktu’daki ölmekte olan Willy’den ve köpeği Kemik Bey’den ve daha pek çok ilginç karakteri meraklı okurlarla tanıştırmak isterdim. Bunu sadece Sy Baumgartner için yapabildim. Neyse ki sevgili Suare Dergi okurları, bu karakterleri tanımak için bana ihtiyacınız yok, ne zaman isterseniz tanışabilir ve Paul Auster’ın zengin iç dünyasında keşfe çıkabilirsiniz. Sadece şunu söyleyebilirim; eğer daha önce Paul Auster okumadıysanız, lütfen okumaya Baumgartner ile başlamayınız.

    Yazarlar ölür, karakterler yaşar… Elbette Paul Auster, eserleri klasikleşen bir yazar olacak, hem yazdıklarıyla hem de yazarlığa olan tutkusu ile ilham vermeye devam edecek. İlham demişken beni yüreklendiren bir hikayesi de var Paul Auster’ın. Bir yıldan fazladır, yazmış olduğum roman için yayınevlerinden kabul almaya çalışıyorum. Hikayemi sevmedikleri için mi, yoksa bana sıra gelmediği için mi bilmiyorum bir türlü dönüş alamıyorum. Bu yüzden bazen umutsuzluğa kapılıyorum; okurla hiç kavuşamayacağım zamansız bir aşka düşmüşüm gibi. Ama sonra aklıma bazı yazarlar geliyor; umutlanıyorum. Beni umutlandıran isimlerden biri de Paul Auster. İlk romanı Cam Kent ile 17 yayınevinden ret cevabı alan Paul Auster, onları ciddiye alıp, yazıya küsseydi, Kaliforniya’daki o küçük yayınevine göndermeseydi, belki de bu kitapların hiçbirini okuyamayacaktık. Ama o 18. küçük yayınevi onun romanını bastı ve okur daha ilk romanda Paul Auster’ı sevdi. Şans, kader, tesadüf adına ne denilirse denilsin umut her zaman var.

    Son romanı Baumgartner’ı da bir umut hikayesi olarak okudum. Belki de komik gelecek ama devamını da bekliyorum. Öyle ya yazar da “belki de” demişti. Hem devamı gelmeyecek olsa Baumgartner’ın son cümlesi şöyle olur muydu?

    “Ve kahramanımız yüzüne rüzgar çarparak, alnındaki yara hala kanayarak yardım aramaya gidiyor, ilk eve gelince kapıyı tıklatıyor ve S.T. Baumgartner destanının son bölümü başlıyor.”

    Paul Auster kimdir?

    Paul Auster 3 Şubat 1947 tarihinde New York’ta doğdu. Columbia Üniversitesi’nde İngiliz, Fransız ve İtalyan edebiyatı üzerine eğitim alan Auster, gelecekte “Brooklynli Ozan” olarak anılacaktı.  Paul Auster’in yazarlık kariyeri 1982 yılında Yalnızlığın Keşfi (The Invention of Solitude) adlı anı kitabıyla oldu. Kitap, kaybettiği babasıyla arasındaki mesafeli ilişkiyi konu alıyordu. Yazarın ilk romanı Cam Kent (City of Glass) oldu. 1985 yılında yayımlanan bu roman daha sonra tek bir ciltte toplanan üç romandan oluşan en ünlü eseri New York Üçlemesi’nin ilk kitabı oldu. New York Üçlemesi’nin diğer kitapları ise Hayaletler (Ghosts) ve Kilitli Oda (The Locked Room) romanları. “Varoluşçu felsefeye yeni bir bakış açısı ve yepyeni bir yorum getirdi” denilen Paul Auster, “post-varoluşçu” akımının öncülüğünü yaptığı ilk eseri New York Üçlemesi’nden bu yana düzenli olarak yazmaya devam etti. Auster, Ay Sarayı (Moon Palace), Şans Müziği (The Music of Chance), Yanılsamalar Kitabı (The Book of Illusions) ve Kehanet Gecesi’nin (Oracle Night) gibi çok satan romanları ile sadece Amerika’da değil, Avrupa’da da oldukça geniş bir okur kitlesine kavuştu. Eserleri 40’tan fazla dile çevrilen Paul Auster’in kitapları Metis ve Can Yayınları’ndan Türkçe çevirileriyle okurları ile buluşturuldu. Son olarak 2023 yılında Baumgartner adlı romanını yayımlayan yazar, 30 Nisan 2024’te yaşama veda etti.

    Paul Auster’in Türkçe’ye çevrilmiş kitapları

    Cam Kent – New York Üçlemesi 1
    Hayaletler – New York Üçlemesi 2
    Kilitli Oda – New York Üçlemesi 3
    Ay Sarayı
    Kehanet Gecesi
    Köşeye Kıstırmak
    Son Şeyler Ülkesinde
    Leviathan
    Şans Müziği
    Timbuktu
    Yanılsamalar Kitabı
    Yükseklik Korkusu
    Brooklyn Çılgınlıkları
    Yazı Odasında Yolculuklar
    Karanlıktaki Adam
    Sunset Park 
    Yalnızlığın Keşfi 
    Kırmızı Defter
    Kış Günlüğü
    4 3 2 1
    Baumgartner

    H. Nilgün Karataş

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden “gazetecilik yapmayacağım” diyerek mezun oldum ve yıllarca Milliyet, Dünya, Günaydın, Akşam, BusinessWeek Dergisi, Para Dergisi ve Hürriyet Gazetesi’nde “çok severek” çalıştım. Uzmanlık alanım ekonomi gazeteciliği olmasına karşın kitaplar ve filmler beni her zaman büyüledi, hayatı onlar üzerinden çözümlemeyi sevdim. Hep yazdım, çok yazdım; ilk yayımlanan romanım Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar oldu, Halen Suare Dergi, Bianet, Distopya ve Yeni Sinema Dergisi için yazarken öykü, roman ve senaryo çalışmalarımı da sürdürüyorum. Bu arada ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe Bölümü öğrencisiyim.

    YAZARIN TÜM YAZILARI

    edebiyat kültür sanat Paul Auster yazar

    Related Posts

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025 Kitap

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025 Edebiyat

    Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

    Temmuz 12, 2025 H. Nilgün Karataş - Suare

    Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

    Temmuz 12, 2025 Felsefe
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025 FELSEFECE VE...

    ya da “yazar”, yazan ve… * yazar hep ‘yaz’, ömrün kış olsa da! * ne…

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025

    Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

    Temmuz 12, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    Rıza Oylum ile büyük ustaların gözünden sinemaya bakış

    Ağustos 8, 2023 Kitap

     “Rachel Schnabel’in Yarım Kalmış Öyküsü”, Gutenberg etiketiyle kitapçılarda

    Mayıs 6, 2024 Kitap

    Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

    Şubat 6, 2025 Haber
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    tan doğan: sap-saman

    Temmuz 14, 2025

    Kızıl Kısrak: Ursula K. Le Guin’den üç öykü

    Temmuz 14, 2025

    Sahilde Kafka: Kader, kimlik ve bireysel yolculuğumuz

    Temmuz 12, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.