Kategori: kabuk

Şebnem Özbay Şimdi gözlerini aç. Açayım.Yok mu olmuş her şey?Ulysses/ James Joyce Çoktandır çimenlere basmadım. Çoktandır kapının önüne çıkmadan,…

Gökbanu Sezi Coşkuner Kendi kendini kurtaramayanıhiç kimse kurtaramaz.CESARE PAVESE “Selamın Hellooo!” Ahaa ses yok…“Huuu? Selamın Aleyküm gençlik! Kimse yok mu?”…

Dilek Tanık Orada köşede duruyorlardı. Çocukluğumun dikenli telleri. Ben yaklaştıkça, onların sıcağına sığınmak istedikçe yararlardı; dikenleri görünen, görünmeyen yerlerimi. Hastaymış,…

Nazife Yetişgen Ağzı kurudu, nefesi kesilir gibi oldu, kalbinin en derinlerinden ırmaklar gibi çağlayıp önüne ne gelirse sürükleyen boğucu suyun…

Fatma Özalp Benim hikayem daha yeni başlıyor. Yirmi sekiz yaşında. Bundan önceki zamanların çoğu yaşanmamış, sadece var olunmuş zamanlar benim…

Figen Ormancı Ey özgürlük…Nasıl da arıyorum o günlerimi… O parkta serseri mayın gibi gezdiğim, günlerce iki lokma yemek bulmak için…

Eylem Akdere “Ceviz ağacının altına oturulmazmış.” Oysa o, tam gölgesinin ortasına bir iskemle koydu, emeğini kuşanarak. Çünkü bu ağacı kendi…

Burak Turgut “En yükseklere ulaşmaya çalışmak, yolunu kaybetmişlerin en son durağıdır,” demişti Bay Sorvelis, birkaç gün evvel. Bleaktown’un kasvetli ve gri sokaklarında yürürken bu…

Meltem Pirlibeylioğlu Akşam yemeği bitmiş herkes kalkmıştı sofradan. Sofrayı kurduğu gibi topladı. Tezgâhın üzerinde duran karpuz kabuğunun içini kaşıkla kazıyarak…