Close Menu
    Son Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Çarşamba, Aralık 3
    X (Twitter) Instagram Facebook
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    • YAŞAM
      1. Aktüel
      2. Beslenme
      3. Felsefe
      4. Fitness
      5. İlişkiler
      6. Kişisel Bakım
      7. Kişisel Gelişim
      8. Psikoloji
      9. Sağlık
      10. Seyahat
      11. Sürdürülebilir Yaşam
      12. Teknoloji
      13. View All

      Nazlı Eray’a “Yaşayan Efsane” Onuru

      Temmuz 5, 2025

      Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği’nden anlamlı seminer

      Temmuz 3, 2025

      ‘Boykot bir hak mı? Suç mu? ‘ sorusuna yanıt arayanlar için 10 film

      Nisan 2, 2025

      Sinema tutkunları için yepyeni bir mecra: Yeni Sinema Dergisi 

      Şubat 28, 2025

      İnovatif makarnacı Pastavilla 32. yaşını ödülle kutluyor

      Nisan 22, 2024

      Buğday Derneği ‘zehirsiz kentler’ için harekete geçti

      Aralık 23, 2021

      1 KAVRAM 10 DÜŞÜNÜR: Varoluşun On Yüzü

      Ağustos 2, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Institut français, Fransız yazar, felsefeci ve filolog Barbara Cassin’i ağırlıyor

      Şubat 25, 2025

      Sade Yaşamın Gücü: Epikür ve Tao’nun izinde sadeleşmek

      Aralık 7, 2024

      Ergen ebeveynleri için kılavuz

      Eylül 23, 2024

      Aşkın Lotus Hali… 

      Temmuz 4, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      ‘Rekabetçi Aile’yi izlerken kendimize de gülebilir miyiz?

      Ağustos 27, 2023

      Parfümde şişe tasarımı kokudan önemli olabilir mi?

      Mart 28, 2023

      Saç bakımına ilişkin merak edilen 6 soru ve 6 yanıt

      Nisan 17, 2022

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Stresten Huzura: Deneyimlenmiş bir dönüşüm süreci

      Mart 6, 2025

      Yeni Eril: Dr. Nil Keskin’den kapsamlı bir dönüşüm rehberi

      Mart 4, 2025

      Cansel Oruç’un ‘Başarmaktan Korkma’ kitabı okuyucuyla buluştu

      Aralık 26, 2024

      Beynini Resetle: Zihinsel rahatsızlıklar ve metabolizmayla ilişkisi

      Eylül 30, 2025

      Kimdir bu “Narsist Sapkınlar?”

      Mayıs 29, 2025

      Borderline: Bir Kişilik Bozukluğunun Biyografisi

      Mayıs 6, 2025

      Dementor – Ruh Emici: Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

      Şubat 17, 2025

      ‘Hepimiz Narsistiz’ kitabının yazarı Şule Öncü: Sanıldığından yaygın!

      Mayıs 17, 2024

      “Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı oldu

      Ağustos 29, 2023

      Prof. Dr. Körükoğlu’ndan sağlıklı ve genç kalmanın sırları

      Mayıs 7, 2023

      Salmonella’dan korunmak mümkün mü?

      Nisan 27, 2022

      Zeytin Kokulu Memleket: Ayvalık

      Ağustos 20, 2025

      Sayım Çınar ile Kopenhag’da Kültür-Sanat 

      Ağustos 9, 2025

      Kadim bir kültür kenti: Denizli

      Mayıs 21, 2025

      Kayıp bir çantanın peşinde Patagonya’da edebiyat

      Şubat 20, 2025

      Nihal Gündüz’den ‘makarna’ ile ‘Çevre Krizi’ fotoğrafları

      Ağustos 15, 2025

      ‘Baumit ile Olasılıklar’ kitabı ile geleceği yeniden düşünüyor

      Eylül 20, 2023

      Heykeltıraş Varol Topaç’ın çelik üretim atıklarından yarattığı eser Contemporary İstanbul’da

      Eylül 17, 2023

      Jeotermal enerjiyi çocuklara anlatan kitap: Damla Adamlar

      Ağustos 31, 2023

      Kim Korkar Yapay Zekadan

      Haziran 8, 2025

      Türkiye’nin mutfak ve kültür mirasından seçkiler dijital erişime açılıyor

      Ekim 20, 2023

      Mevzular Açık Mikrofon, artık GAİN’de

      Eylül 1, 2023

      Akıllı makineler ve robotlar denilince akla gelen filmler

      Ağustos 31, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Antakya Film Festivali başladı

      Kasım 24, 2025

      Sinem Çelebioğlu‘ndan çocuklar için; Dağın Kızı 

      Kasım 20, 2025

      Fethiye Uluslararası Film Festivali başlıyor

      Kasım 4, 2025
    • KÜLTÜR – SANAT
      1. Kitap
      2. Müzik
      3. Öykü
      4. Sanat
      5. Sergi
      6. Sinema
      7. Şiir
      8. Tiyatro
      9. Video
      10. View All

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Geçmişten günümüze atların tarihteki yeri: ‘Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler’

      Kasım 27, 2025

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Sayım Çınar ile kitap dünyası

      Kasım 26, 2025

      Tame Impala Barış Manço hayranı!

      Ekim 22, 2025

      “Pekinel Uluslararası Masterclass” 6-12 Eylül’de AKM’de

      Eylül 5, 2025

      Sazakan’dan ilk tekli: AnatolianBlues

      Ağustos 17, 2025

      Ayın Şarkıları: Ağustosta ne dinleyelim?

      Ağustos 1, 2025

      Toz Zerreleri

      Temmuz 24, 2025

      Dönüşümün Hafifliği

      Temmuz 24, 2025

      Tuğlayı Fark Etmek

      Temmuz 24, 2025

      Yaşama Dair

      Temmuz 24, 2025

      Río Sur, Pera Müzesi’nde

      Ekim 16, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Rüyaların Ressamı: Remedios Varo’dan 6 büyülü tablo

      Haziran 10, 2025

      Balenin Rus yıldızları Bodrum’da

      Ağustos 12, 2024

      İstanbul’da devam eden 16 sergi

      Temmuz 10, 2025

      Ressam Ömer Onay’ın ‘Bilinç Akışı’ sergisi AKM’de

      Haziran 20, 2025

      ‘Mumi’lerin yaratıcısı Tove Jansson eserleriyle Aynalı Geçit’te

      Mayıs 8, 2025

      Handan Özbek’in “Çıplak Kıta” sergisi Goba Art & Design’da

      Mart 12, 2025

      Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor

      Kasım 28, 2025

      Sinematek/Sinema Evi yeni programını duyurdu

      Ekim 21, 2025

      Weapons: İzleyicisini duygusal ve zihinsel olarak zorlayan bir korku filmi

      Ekim 11, 2025

      Erin Brockovich: Mini etekli, topuklu ayakkabılı bir varoluş hikayesi

      Ekim 8, 2025

      Şiir: Kapandık kaldık içimize 

      Temmuz 18, 2025

      Şiir: Huy İşte

      Temmuz 7, 2025

      GÜRÜLTÜNÜN ORTASINDA SESSİZLİĞE YOLCULUK: MODERN DÜNYADA DİNGİNLİĞİN PEŞİNDE

      Temmuz 1, 2025

      Şiir: Ne Zaman

      Haziran 10, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      Tiyatro Tales’ten ilk oyun: Macbeth’in Cadıları Bir de Bizden Dinleyin

      Kasım 26, 2025

      Gergedanlar AKM Sahnesi’nde

      Kasım 26, 2025

      “Çiçekçi Sokağı”, 1 Kasım’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde

      Ekim 27, 2025

      Parazit – Sınıfsal uçurumların sarsıcı anlatımı

      Haziran 30, 2025

      Garfield’in resmi posteri yayınlandı

      Aralık 19, 2023

      Napolyon bu kez Jaquin Phoenix’in yorumuyla sinemada

      Kasım 23, 2023

      Freud’s Last Session filminden fragman

      Ekim 27, 2023

      Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

      Aralık 3, 2025

      Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

      Aralık 3, 2025

      Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

      Aralık 3, 2025

      BİFO ve Barbara Hannigan’dan özel konser

      Aralık 1, 2025
    • SD+
      1. Röportaj
      2. Haber
      3. Makale
      4. Portre
      5. Diğer
      6. View All

      Demet Cengiz’in Leylâ’sı ile kaderin kırılma anları

      Kasım 27, 2025

      Tanrıçanın Serzenişi: Elpis bize ‘umudunuzu kaybetmeyin’ diyor

      Eylül 25, 2025

      DÜNYAYA BİR KRİSTALDEN BAKMAK… HER IŞILTIDA BAŞKA DÜNYALARA YOL ALMAK…

      Haziran 28, 2025

      Booky Kitabevi: Bir insan, butik bir kitabevi, kocaman bir topluluk

      Haziran 22, 2025

      Yeşilçam’ın köklü şirketi Erman Film’de yollar ayrıldı

      Şubat 6, 2025

      Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar: Herkes kendi hikayesine sahip çıksın!

      Kasım 16, 2024

      İstanbul’un plajlarına otobüs seferleri başladı

      Ağustos 7, 2024

      Biletinial’da ‘yorum ve reyting’ uygulaması

      Nisan 17, 2024

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      Dalí’nin Tavşan Deliği: Bir romanın resme dönüşen rüyası

      Haziran 12, 2025

      Romalı tarihçilerin yazmadığı Kleopatra: Hükümdar, alim ve filozof bir kadın

      Haziran 10, 2025

      Bir antikahramanın portresi: MARLA SINGER

      Nisan 30, 2025

      Yolda Olmak, Var Olmaktır

      Ağustos 9, 2025

      Maria Anna Mozart

      Temmuz 20, 2025

      Pablo Neruda: Aşkın, kavganın ve sessiz coğrafyaların şairi

      Temmuz 12, 2025

      Ulus Baker: Kısacık hayatına çağları sığdıran ‘birisi’

      Temmuz 12, 2025

      Gülhane Parkında sarnıç olduğunu biliyor muydunuz?

      Nisan 2, 2023

      Klasik mobilyada en çok tercih edilen ağaç türlerini biliyor musunuz?

      Nisan 1, 2023

      Mart ayında Türkiye’nin en çok konuştuğu başlıklar

      Nisan 1, 2023

      Zamanı Sahiplenenin Dünyayı Yönetmesi Üzerine

      Aralık 1, 2025

      DENİZ GİBİDİR GÖKYÜZÜ

      Aralık 1, 2025

      ZİNDAN ADASI: İNKAR MI? KOMPLO MU?

      Aralık 1, 2025

      DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

      Aralık 1, 2025
    • PODCAST

      Podcast: Hayati Tavsiyeler ‘Bahar ve Mitoloji’ ile yayında

      Mayıs 5, 2023

      Denenmiş, test edilmiş, onaylanmış: Hayati Tavsiyeler

      Mayıs 5, 2023

      Meraklı bünyeler için podcast kanalı: Suare Online

      Mayıs 1, 2023

      Akla takılan sorulara yanıt arayan podcast: Neymiş?

      Nisan 9, 2023

      Hayati Tavsiyeler: Kendine yatırım yapanlara özel podcast

      Nisan 9, 2023
    • YAZARLARIMIZ
    • SuareMag
    • Suare Öykü
    Suare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve DahasıSuare Dergi – Film – Kitap – Sanat – Hayat ve Dahası
    Buradasınız:Anasayfa » DALGALAR, DUVARLAR VE UNUTULMUŞ YOLUN HATIRASI
    Funda Torunlar

    DALGALAR, DUVARLAR VE UNUTULMUŞ YOLUN HATIRASI

    Aralık 1, 2025Yorum yapılmamış4 dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Email
    Paylaş
    Facebook Twitter Pinterest WhatsApp Email

    Funda Torunlar

    Demokrasinin kendisinden öncekilerde sürünerek, kendi döneminde ise ancak emekleyerek yol aldığı bir çağda yaşamaya başlamıştı. “Demokrasi hiç ayağa kalkmış mıydı ki?” Bu soruyu cevaplamak güçtü çünkü yaşadığı topraklarda gerçekler çoğu zaman sisin içinden konuşurdu. Böyle bir atmosferde büyürken, devrim ve devrimci kelimelerini çok genç yaşta tanımıştı. Fikir çoktu, dalga dalgaydı ama kendi zihnindeki duvar hepsinden daha güçlüydü. İçte otoriter, dışta demokrat görünen bir evrenin içinde büyümek, zihne derin bir paradoks kazıyordu. Kendisi böyle bir ortamın ürünü; her fikre temas etmiş fakat hiçbiriyle bağ kuramamış bir prototipti… Çok bilen ama hiçbir bilgiyle kayıtlı olmayan, kendini özdeşleştiremeyen bir zihin.

    “Her şeyi duymuş ama hiçbir şeye inanmayan, fikir kalabalığı içinde büyümüş ama köksüz kalmış, çağın dağınık ruhunu üzerinde taşıyan bir birey.”
    Sonra bir gün o devrimci şarkının sözlerini duydu: “Dışarda deli dalgalar gelir duvarları yalar… Beni bu sesler oyalar…Aldırma gönül aldırma.”
    Tonunda bir isyan vardı ama daha derininde başka bir şey: Yenilmişlik.
    Hâlâ mücadele eden ama içinden çoktan teslim olmuş bir ruh hâli.

    Devrimci ruhun içinde bile alıngan, kırık bir melankoli vardı. Sanki insanlar mücadele ediyordu ama sonuç alacağına asla inanmıyordu. Otorite devasa bir gölge gibi üzerlerine kapanmıştı ve onlar daha başlamadan yenilmiş hissediyordu. Bu duygu politik zeminle sınırlı değildi, hayatın her alanına yayılan daha büyük bir psikolojiydi. İnsanoğlunun kendi kaderiyle yaptığı sessiz bir anlaşma.

    Bir başka şey daha vardı. Bir ömre sığmayacak kadar çok “yeni”nin, hem maddi hem manevi, hem toplumsal hem teknolojik dönüşümlerin birkaç on yıla sıkıştığı tuhaf bir devire denk gelmişti. Eskiden yüzyılların işi olan değişim artık yıllara sığar olmuştu.

    Zaman hızlanıyor, dalgalar çoğalıyor fakat insanların içindeki duvarlar aynı yerde, aynı inatla duruyordu. İnsan zihni, bu hızın içinde en temel hakikati unutmuştu:
    Hayat bir hedef değil, bir yoldu.
    İnsanın görevi sonuca varmak değil, yolu deneyimlemekti.

    Ne var ki, yol yürümeyi gerektiriyordu.
    Yol kuşkusuz manzaraya bakma hakkını tanırdı, durup düşünme izni verirdi ama geri dönmene izin vermezdi.

    Yol, varlığın kendi akışının ta kendisiydi.
    İster kabul etsin ister etmesin, yol her zaman ileri giderdi. İnsan, yolun kenarında ne kadar oyalanırsa oyalansın, sonunda yürümek zorunda kalırdı. Çünkü yürümek, var olmanın doğal hâliydi.
    Bunda şaşacak bir şey yoktu.

    İnsan, varlığın deviniminin hologramıydı. Her adımda değişen, her nefeste yeniden kurulan, her kırılmada çoğalan bir yansıma. Hareketi durdurduğunda değil, hareketle var olduğunda kendini hisseden bir titreşim. O yüzden insan durduğunu sandığında bile aslında sürükleniyordu. Zaman onu çekiyor, hayat onu çağırıyor, dalgalar kapısını çalıyordu.

    Ama işte o duvar…
    İnsanın içindeki görünmez, sessiz, güçlü duvar, bütün bu çağrıyı bastırıyordu. Dalgalar gelir ama yıkamazdı. Duvar kalırdı.

    Çoğu insan dalgaları dışarıdan gelen bir tehdit sanırdı; oysa dalgalar, insanın kendi içindeki durağanlığı rahatsız eden uyanma çağrılarıydı.
    Asıl tehdit duvarın kendisiydi:
    Yıllar içinde yavaşça büyüyen, insanın farkına bile varmadan taş üstüne taş koyduğu, “ben buraya kadarmışım,” dediği anda tamamlanan duvar.
    Kader çoğu zaman dışarıdan gelen bir zorunluluk değil, içeride kabul edilen bir sınırdı.

    Belki de bu yüzden, “aldırma gönül aldırma” dizesi hiçbir zaman tam anlamıyla gerçek değildi. İçinde saklı bir kabulleniş, kırık bir sükûnet taşırdı. Bu cümle, bir umut çağrısından çok insanın kendi yenilgisini okşama biçimiydi.
    Fakat dalgalar durmazdı.
    Hiçbir zaman.
    Her gün, her gece, her düşüncede…
    İnsanın kapalı kapısına dokunur, duvarın altını yoklar, tuzu ve suyu ile taşa işleyen sabrını gösterirdi.

    Çünkü dalga, hem dış dünyanın hareketi hem de insanın ruhundaki devinimin sesiydi.
    İnsan ne kadar unuttuğunu sansa da, varlık ona hep aynı şeyi hatırlatırdı:
    “Sen devinimin kendisisin. Duramazsın.”
    Belki de yolun bütün sırrı buradaydı.
    İnsan, yolun sonunda bir şey bulmak için yürümüyordu.

    Zaten yolun sonu diye bir şey yoktu.
    Bulacağı şey, attığı her adımın içindeydi.
    Bir manzarada, bir nefeste, bir sarsıntıda, bir kayboluşta…

    Bazen en çok da yıkılacağını sandığı anda gelen o ince çatlakta.
    Bir gün insan aniden şunu fark eder:
    Duvar dediği şey aslında kendi inancıdır.
    Kader dediği şey kendi korkusudur.
    Mücadele dediği şey kendi içindeki sürgündür.
    Dalga dediği şey…
    Kendi hakikatine çağrıdır.

    Sonunda insan, asıl devrimin dışarıdaki düzeni değiştirmek değil, kendi içindeki duvarı aşındırmak olduğunu anlar. Duvar çatladığında dalgalar artık tehdit değildir; yeniden doğuşun sesidir.

    Yolun sadece hedef değil, bizzat yaşamın özü olduğunu fark eder.
    En nihayetinde şunu kabul eder: İnsanoğlu, hayatı deneyimlemek için burada.
    Unutsa da, hatırlasa da, düşse de, yürümeye devam eder.
    Çünkü o, varlığın akışının hologramıdır;
    duramaz, durduğunu sandığında bile akmaya devam eder.
    İçimizde yükselen, alçalan, vurup geri çekilen duygular,
    Öfke, hasret, özlem, umut… gibi,
    Durmadan ilerleyen, hiçbir şeyi olduğu yerde bırakmayan zaman,
    Her darbede insanı yenileyen dönüşümün kaçınılmazlığı….
    Vesaire, vesaire, vesaire…
    Dalgayı durduramazsın.
    İnsan, kendi yolundan kaçamaz.
    Duramazsın,
    Çünkü yürümek, senin varlık yasandır.


    Funda Torunlar Trabzon’da doğdu. Yükseliş Koleji’ni ve Hacettepe Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Çeşitli özel okullarda İngilizce öğretmeni olarak çalıştı. Çocukluğunda başlayan ‘kavramlara’ olan ilgisi, çocuk oyunları, hikayeler, denemeler, roman denemeleri, tiyatro metni yazarlığı çalışmalarına zemin hazırladı. 2018 yılında, Joyland İngilizce ders kitabı serisinin ortak yazarı oldu. Ayrıca D.H Lawrence’nin  “Lady Chatterley’in Aşığı” adlı eserini Türkçeye çevirdi. Emeklerine müteşekkir olduğu iki güzel insanın evladı, Zeynep ve Cemre’nin de annesi olan Torunlar, halen İngilizce öğretmenliği yapıyor ve yazmayı sürdürüyor.

    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    Funda Torunlar suaremag yazar

    Related Posts

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025 Uncategorized

    SuareMag Aralık

    Aralık 1, 2025 Manşet

    Ayın Kitapları: Aralık ayında ne okuyalım?

    Aralık 1, 2025 Ayın Kitapları

    Ayın Filmleri: Aralık ayında ne izleyelim?

    Aralık 1, 2025 Ayın Filmleri
    Yorum Yap
    Yorum yazın Cancel Reply

    Yeni Eklenenler

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025 Kitap

    Margaret Atwood’un “Kalpten” adlı şiir kitabı Doğan Kitap tarafından Nuray Önlüoğlu çevirisiyle okurla buluşturuldu. Margaret…

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025

    PALOMAR – ITALO CALVINO

    Aralık 2, 2025
    Sosyal Medya'da Biz
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Bu Haberleri Kaçırmayın

    İspanyol pop müziğinin kült ismi Monica Molina 20 Ekim’de İstanbul’da

    Ekim 10, 2023 Konser

    AKM yeni yılı sanatla karşılıyor

    Aralık 30, 2024 KÜLTÜR - SANAT

    Goldsworthy Roma İmparatorluğu’nun yankılarını kitabında anlatıyor

    Mayıs 6, 2023 Kitap
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Film, kitap, sanat, hayat ve daha fazlası için haber, röportaj, makale, podcast, güncel bilgiler içeren e-dergi.

    Email : editor@suaredergi.com.tr

    Künye

    Son Eklenen Yazılar

    Margaret Atwood’un “Kalpten” şiirleri okurla buluştu

    Aralık 3, 2025

    Sokak Sanatçıları Festivali 500 sanatçıyı Müze Gazhane’de ağırlayacak

    Aralık 3, 2025

    Yollara Düşen Sahneden Öyküler Depo İstanbul’da

    Aralık 3, 2025
    X (Twitter) Instagram Facebook
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Do Medya & Ekipbizz İçerik İşbirliğiyle hazırlanmaktadır.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.