Tüberküloz yani verem, insanlık tarihinin en eski bulaşıcı hastalıklarından biri. Tıptaki gelişmelere ve yıllardır devam eden mücadeleye karşın hala ölümcül sonuçlara varabiliyor. Aslında Türkiye, veremle savaş konusunda oldukça başarılı bir ülkeydi. Ancak son yıllarda bir yandan artan göç diğer yandan pandemi ile mücadele sırasında aksayan tanı süreci bu hastalığın tehdit unsurlarını artırıyor. Bu konuda bilgisine başvurduğumuz TÜSAD (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği ) Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Dursun Tatar, bu hastalığın sadece hastayı değil, tüm toplumu tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Peki ne yapmalıyız? Tatar, konuda sorularımızı şöyle yanıtladı.
EZGİ AKTAŞ
İNSANLIK TARİHİNİN EN ESKİ HASTALIKLARINDAN
- Hocam tüberküloz ölümcül bir hastalık mıdır?

Akciğer tüberkülozu (verem hastalığı) yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle, sadece hastayı değil, tüm toplumu tehdit eden bir sağlık problemidir. İnsanlık tarihinin en eski hastalıklarından biridir. Tarih boyunca zaman zaman salgınlara yol açan, ölümcül seyreden, Hipokrat’ın ‘phytisis’ (erime/tükenme) olarak tanımladığı, halk arasında ‘ince hastalık’ olarak bilinen bu hastalıkta, neden olan mikrop keşfedildikten sonra hastalığın tanı ve tedavisinin önü açılmış, 1940’lı yıllarda tüberküloz mikrobunu öldüren ilaçlar bulunmuştur. Günümüzde tüberküloz hastalığı, tedavi edilebilir/önlenebilir bir hastalık olmasına karşın, halen dünya genelinde en çok ölüme yol açan hastalıklardan biridir.
- Bu hastalığın günümüzdeki boyutu nedir?
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 22’si (1.7 milyardan fazla insan) tüberküloz basili ile enfektedir. Gelişmiş ülkelerde kontrol altına alınmasına karşın, gelişmekte olan ülkelerde yıllık insidansı 110-165/100 000 civarındadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon insan tüberküloz hastalığına yakalanmakta ve 1,5 milyon insan tüberküloz nedeniyle kaybedilmektedir. Tüberküloz, dünyada enfeksiyon nedenli ölümlerin zirvesinde yer almaktadır.
- Tüberkülozun belirtileri nelerdir? Bu belirtiler görüldüğünde neler yapılmalı?
Aktif akciğer tüberkülozunda tipik yakınmalar öksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam, ateş, titreme, gece terlemesi, halsizlik ve kilo kaybı gibi yakınmalardır. Ortak semptomlar nedeniyle, pnömoni tanısıyla antibiyotik tedavisine rağmen yakınmaları geçmeyen, öksürük yakınması 2 haftadan uzun süren hastaların ayırıcı tanısında tüberküloz hastalığı gözönünde bulundurulmalı ve hastalar verem savaş dispenserlerine yönlendirilmelidir. Ülkemizde Verem Savaş Dispanserleri tüberküloz hastalığının tanı ve tedavisini yürüten sağlık kuruluşlarıdır.
- Hocam bu hastalığın tedavisi ne kadar sürüyor? Hastalara bu konuda nasıl bir tedavi desteği sağlanıyor?
Etkin ve ücretsiz temin edilen ilaçlarla tedavisi mümkün olan tüberküloz hastalığında, uzun süren (en az 6 ay) tedavi, uyum sıkıntılarına neden olmaktadır. Hasta ve toplum sağlığını tehdit eden bu olumsuzluğun önüne geçmek veya en aza indirmek için doğrudan gözetimli tedavi (DGT) stratejisi geliştirilmiştir. Tedaviye uyumun sağlanması ve ilaç direncinin ortaya çıkmasının önlenmesi için tüm hastalara DGT ile bireysel vaka yönetiminin (doğrudan hastanın ilaçları yutmasının gözlemlenmesi) uygulanması gerekir. Ülkemizde DGT, aile hekimleri, bilinçli bir yakını veya güvenilir bir kamu görevlisi (muhtar, öğretmen vb) sürece dahil edilerek uygulanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, 2015 yılında tüberküloz önleme ve tedavisine yönelik dijital sağlık uygulamalarını içeren bir ajanda ile tüberküloz yönetiminde tele-sağlık uygulamalarını teşvik etmiştir. Ülkemizde de dijital sistemlerin sürece dahil edildiği video gözetimli tedavi (VGT), bazı teşviklerle birlikte uygulanmaktadır. Tedaviye uyumu artırmak için, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın işbirliği halinde yürüttüğü bir proje kapsamında, tüberküloz nedeniyle mali kayıp yaşayan hastalara ve gelir düzeyi düşük hastalara düzenli nakdi yardım verilmektedir.

- Türkiye’de bu hastalığın boyutu nedir? Mevcut rakamlar neyi ifade ediyor?
Ülkemizde 2017 yılında tüberküloz tanısı alan toplam hasta sayısı 12.046’dır. Başarıyla yürütülen tüberküloz savaşı sonucu kayıtlı tüberküloz görülme sıklığında, son 10 yıldır yıllık ortalama yüzde 5 düşüş gerçekleşmiştir. 2005 yılında toplam 20.535 hasta tespit edilmiş ve görülme sıklığı yüz binde 29,4 iken, 2017 yılında yüzbinde 14,6’ya düşmüştür.
COVID-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüberküloz kontrolünü olumsuz yönde etkilemiştir. Verem savaş dispanserlerinde 2019 yılına göre 2020 yılında yapılan muayene sayısı, korumaya alınan birey sayısı, temaslı muayene sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları yaklaşık yüzde 40-50 düzeyinde azalırken, yeni kayıt edilen tüberküloz hastası sayısı yüzde 20 oranında azalmıştır.
Toplam kayıtlı tüberküloz hastası sayımız 2020 yılında 8.925 olarak bildirilmiş, olgu hızı yüzbinde 10,7 olarak hesaplanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, 2020 yılında Türkiye’de tüberküloz hastalarının yüzde 69’unun kayıtlı olduğunu belirtmektedir. Bu oran uzun yıllardır yüzde 85’in üzerinde seyretmekteydi. Yani, COVID-19 salgınının etkisi ile tüberküloz hastalarının yaklaşık 3’te birine tanı konulamamıştır.
HASTALIKTAN KORKMA GEÇ KALMAKTAN KORK!
Covid-19 pandemi kısıtlamalarının gevşetildiği günümüzde tüberküloz bulaşını önlemede de etkin olan maske, mesafe ve hijyen tedbirlerine uyumun, kendi sağlığımız kadar toplum sağlığı için de önem arz ettiğini vurgulamak isteriz. Bunun için şunlara dikkat etmeliyiz:
- Sık sık ellerini yıka.
- Asla sigara içme, sigara içenin yanında durma.
- Bulunduğun ortamı sıkça havalandır.
- Dengeli ve düzenli beslen.
- İlaçlarını zamanında, düzenli ve yeterli süre kullan.
24 MART NEDEN DÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ?
- 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü olarak kutlanıyor. Neden 24 Mart ve neden böyle özel bir gün var? Bunun önemini de kısaca anlatır mısınız?
Robert Koch 24 Mart 1882 tarihinde tüberküloz hastalığının etkeni olarak Mycobacterium Tuberculosis basilini keşfetmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu önemli keşfin gerçekleştiği 24 Mart gününü ‘‘Dünya Tüberküloz Günü” olarak belirlemiştir. Dünya Tüberküloz Günü, tüberküloz farkındalığını artırmak ve tüberkülozu sona erdirmek amacıyla yapılan çalışmaların ivme kazanmasına vesile olmaktadır. TÜSAD Tüberküloz Çalışma Grubu olarak, her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘‘Dünya Tüberküloz Günü” vesilesiyle toplumumuzu bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.


