3 Mayıs 2024’te aramızdan ayrılan gazeteciCelal Başlangıç, aynı zamanda bir yazardı. Özellikle Güneydoğu’da yaşananlar, insan hakları ihlalleri, azınlık hakları gibi konularda yaptığı haberlerle Türkiye’de gazetecilik tarihine adını yazdıran Celal Başlangıç, “Kanlı Bilmece”, “Hayatın Rengi Gökkuşağı”, “Hayata Söylenmiş Şarkılar”, “Korku Tapınağı” kitaplarıyla yakın tarihimize ışık tutmaya devam ediyor.
NİLGÜN KARATAŞ

Celal Başlangıç, meslek büyüğüm, arkadaşım ve can dostum gazeteci Ayşe Yıldırım’ın sevgili eşiydi. Celal çok okuyan, çok araştıran ve öğrendiklerini paylaşmayı seven gazeteciydi. Çok çalışkandı, çok üretkendi ve doğrularının peşinde koşmaktan hiç yorulmadı. Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümününden mezun olarak (1978) başladığı gazetecilikten hiç kopmadı. Ege Ekspres’te başladığı meslek yaşamını Cumhuriyet’te sürdürürken burada muhabirlikten yazı işleri müdürlüğüne kadar pek çok görev yaptı. Evrensel gazetesinin kurucu genel yayın müdürü oldu. Radikal gazetesinin kurucuları arasında yer aldı. T24, Gazete Duvar, bianet.org ve Haberdar’da yazdı. 1990’lı yıllardaki hak ihlallerine dair haberleriyle ses getiren Başlangıç, 2017 yılının başında Almanya’ya gitti Türkiye’de oluşturma çalışmalarına başladığı Artı TV ve Artı Gerçek internet sitesini kurdu.
Celal Başlangıç, özellikle Güneydoğu’da yaşananlar, insan hakları ihlalleri, azınlık hakları gibi konularda yaptığı haberlerle Türkiye’de gazetecilik tarihine adını yazdırmış değerli bir kalem, aynı zaman da çok sayıda kitabın da yazarı. Celal’in “Kanlı Bilmece”, “Hayatın Rengi Gökkuşağı”, “Hayata Söylenmiş Şarkılar”, “Korku Tapınağı” adlarıyla yakın tarihe ışık tutan kitapları var. Gazeteciler, kamuoyunu bilgilendirirken tarihi de kayıt altına alırlar aslında. Celal’in haberlerini bulup okumak meşakkatli olabilir ancak, gençlere, özellikle de genç meslektaşlarıma kitaplarını okumalarını ve usta bir gazetecinin kaleminden geçmişin izini sürmelerini tavsiye ederim. Yaşadığı çağın gerçeklerine ışık tutan Celal Başlangıç’ı haberleri ve kitaplarıyla hatırlayacağız. Güle güle git Celal…
Celal Başlangıç Kitapları

Gazeteci-yazar Celal Başlangıç’ın ilk kitabı Korku Tapınağı (İletişim Yayınları) 2001’de yayınlandı. Yakın tarihimizdeki bir dönemi konu alan Korku Tapınağı tanıtım yazısında şöyle anlatılıyor: Korku Tapınağı’nda Diyarbakır’da kaybolanların, Lice’de zorla koruculaştırılanların, Güçlükonak’ta katledilen köylülerin, Yeşilyurt’ta dışkı yedirilenlerin, Silopi’de kaybedilen HADEP’lilerin, Derebaşı’nda öldürülen gençlerin, Tunceli’de en temel gıda gereksinimlerini bile karneyle karşılayan insanların çığlığını duyacaksınız.
“Düşünmeyeceksin, konuşmayacaksın, varlığını haykırmayacaksın, kimliğinin ve dilinin peşine düşmeyeceksin. Korkacaksın ve susacaksın” diyen rahiplerin yaşadığı Korku Tapınağı’nda bir gazetecinin tanıklıkları…
Celal Başlangıç – Korku Tapınağı – İletişim Yayınları – 2001

Gazeteci Celal Başlangıç, PKK’nın “ilk kurşun”u attığı 1984 yılından bu yana Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sundaki gelişmeleri, çatışmaları, insan hakkı ihlallerini çok yakından izledi…
Yalnızca bölgeye gidip gelerek değil, yıllarca bölgede yaşayarak da izledi gelişmeleri. İşte Kanlı Bilmece bu gazetecilik çabasının, tarihin müsveddesini yazma uğraşının ilk ürünü… Başlangıç, “Kürt Sorunu”nun o zamandan bugüne göz göre göre “büyütülmesine” ve günümüzde içinden çıkılmaz bir açmaza dönüşmesine tanıklık etti. Bu kitap yazıldığında Kürt’e “Kürt” demek yasaktı. Dilleri, şarkıları yasaklıydı. Yani T.C.’ye göre Kürt yoktu.
O yıllardan bu yana Türkiye’yi yöneten asker ve sivil kadroların nasıl bir beceriksizlik, nasıl bir basiretsizlik, nasıl bir öngörü yoksunluğu içinde olduklarının da bir kanıtıdır Başlangıç’ın yazdığı Kanlı Bilmece ve o günden bu yana değerinden hiçbir şey yitirmemiştir.
Celal Başlangıç – Kanlı Bilmece – Everest Yayınları – 2011

Celal Başlangıç, Hayata Söylenmiş Şarkılarda, portreler üzerinden, sahici bir yaklaşımla “okuyor” yakın dönem Türkiye tarihini. Gazetecilik mesleğinin gerektirdiği objektifliğe sahip bu okuma, Başlangıç’ın daha önce Radikal gazetesi ve Tükenmez dergisinde yayımlanan yazılarını kapsıyor. Portrelerini okuduğumuz “güzel insanların” hayatı güzel kılma gayretinden ödün vermediklerini görüyoruz. Askerî darbelere, gözaltlarına, idamlara, şahit oldukları infazlara, cezaevlerinde bir ömür geçirmelerine rağmen…
“Ustalar-Şefler-Ölümsüzler”, 78’liler-68’liler ve Daha Gençler” ve “Renkler-Farklılıklar-Zenginlikler” başlıkları altında tasnif edilen bu yazılar, başlıklarının vaat ettiklerini okuyucuyla paylaşıyor.
Yakın dönem tarihini, büyük başlıklar altında incelemek yerine, odaklandığı portreler ışığında okumak niyetini taşıyor Hayata Söylenmiş Şarkılar.
Celal Başlangıç – Hayata Söylenmiş Şarkılar – Everest Yayınları- 2011

Celal Başlangıç yakın dönem Türkiye tarihini, portreler üzerinden yazmaya Hayatın Rengi Gökkuşağı’yla devam ediyor.
“Sinemacılar, “Tiyatrocular, Müzisyenler”, “Gazeteciler, Foto Muhabirleri, Belgeselciler” ve “Çizgiler, Desenler, Değerler” başlıkları altında toplanan portreler bir taraftan Türkiye’de yaşamanın getirdiği zorlukları ve bunlarla baş etme yollarını, diğer taraftan da “sonsuz tavırların sonsuz çeşitliliği” içinde hayatın keyifli yanlarını okura gösteriyor.
Tanıdığımız, bildiğimiz insanların “şahitliği” ile Türkiye’nin ve Türkiye’de yaşamanın hallerine dair yazıların toplandığı Hayatın Rengi Gökkuşağı sahici ve sıcak bir kitap…
Celal Başlangıç – Hayatın Rengi Gökkuşağı – Everest Yayınları – 2012

H. Nilgün Karataş
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden “gazetecilik yapmayacağım” diyerek mezun oldum ve yıllarca Milliyet, Dünya, Günaydın, Akşam, BusinessWeek Dergisi, Para Dergisi ve Hürriyet Gazetesi’nde “çok severek” çalıştım. Uzmanlık alanım ekonomi gazeteciliği olmasına karşın kitaplar ve filmler beni her zaman büyüledi, hayatı onlar üzerinden çözümlemeyi sevdim. Hep yazdım, çok yazdım; ilk yayımlanan romanım Defne ya da Bazı Tuhaf Hayatlar oldu, Halen Suare Dergi, Bianet, Distopya ve Yeni Sinema Dergisi için yazarken öykü, roman ve senaryo çalışmalarımı da sürdürüyorum. Bu arada ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe Bölümü öğrencisiyim.


