Demet Çaltepe
NOKTALI VİRGÜL
Bir noktayım. Gökyüzünden uzak. Uzanan yollara yakın. Bir noktayım, kendi etrafını sayısız kez dolanmış; çatıya konan karga, pencerenin ardındaki şehrin uğultusunun sakinleştirici etkisi, çam ağaçlarının yağmurla etrafa dağılan kokusu…
Bir noktayım. Bardağın içindeki suyun son damlası, kahvenin telvesi, taşın yosunu, sesin son notası…
Virgülüm şimdi, onca yoldan sonra. Çakıl taşlarının arasında soluklanan, sert kabuklu bir böcek. Bir nefes alıp yola devam eden; kıskaçlı bir böcek.
SARMAL
Bir an,
iki anıya dönüştü.
Yıldırım gibiydi çarpışma.
Gördüler.
Sessizce, hayretler içinde…
Gözlerinde korkudan eser yoktu.
Biliyorlardı.
O günün bugün olduğuna emin oldular.
Işık selinin ortasında öylece bıraktılar bedenlerini.
Toprağı aşarak yeryüzüne çıkan sarmal hepsini usulca,
tek tek içine aldı.
Açtığı boşluğu renklerle doldurarak kapattı.


